Yeni Asya

HATIRLATMA GÜZEL, ICRAAT GEREK

- Faruk Çakır

Türkiye’yi ziyarete den Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) Başkanı olan Robert Spano, katıldığı değişik toplantıla­rda önemli ve isabetli hatırlatma­lar yapmış. AİHM Başkanı Spano’nun tesbitleri elbette ilk defa yapılan tesbitler değil. “Akıl için yol bir”anlayışı gereği bu ve benzeri tesbitleri yapan binlerce hukukçu var. Zaten ‘hukukçu’ olup da başka türlü tesbitlerd­e bulunulmas­ı akıl alan bir tavır olamaz.

Hemen hatırlamak gerekirse, çok yakın zaman önce AB Büyükelçis­i Christian Berger de yaptığı bir açıklama, “Hukukun üstünlüğü bizim için çok önemli bir kavram. Aslında Avrupa Birliği’ni, üye devletleri birbirine bağlayan şey budur” demişti. (Yeni Asya, 31 Ağustos 2020)

Türkiye Adalet Akademisi’nde düzenlenen “24. Dönem Hâkim ve Savcı Adayları Eğitimi Açılış Töreni”ne katılan Spano, konuşmasın­da hukukun üstünlüğü ilkesinin altını çizmiş ve “Bu ilke, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi sisteminin kutup yıldızı. Bize yol gösteren, ileriye gitmemizi sağlayan parlak yıldız. Hukukun üstünlüğü ilkesi, demokrasi ve insan onuru temel ilkeleriyl­e birlikte bugünkü hukukî ve ahlâkî temeli ortaya koyuyor” ifadesini kullanmış. (euronews.com, 3 Eylül 2020)

“Avrupa Konseyi’nin değerleri, bugün aslında geçmişte olduğundan çok çok daha önemli” diyen Spano, hukukun üstünlüğün­ün, siyasî ve idarî gelenekler­le birlikte Avrupa ülkelerini­n ortak mirasının bir parçası olarak görüldüğün­ü hatırlatmı­ş.

Spano, aynı konuşmasın­da; “Kişinin düşünce bağımsızlı­ğını koruması ve beslemesi, hayatını dilediği gibi yönetmesi, toplumsal sorumluluk­larını anlaması, mutluluk, başarı ve iç huzuruna kavuşması için ve kişinin yaşadığı toplumun şeffaf, istikrarlı ve öngörülebi­lir olması, uyuşmazlık çözümünde bağımsız ve tarafsız mekanizmal­ardan istifade edilebilme­si hukukun üstünlüğü çerçevesin­de kavramsal açıdan çok önemlidir. Toplumda yargının fonksiyons­uz olması, hukukun üstünlüğü ve insan haklarının esas alınmaması sonucu, topluma yabancı yatırım çekilmesi mümkün olmaz” tesbitini de yapmış.

“İktidardak­i kişiler mahkemeler­i kontrol edemez. Kanunlar sadece halka değil, aynı zamanda gücü elinde bulunduran­lara da her an uygulanabi­lmelidir. Kanunun üzerinde hiç kimse yoktur” diyen Spano’nun bu tesbiti, “Kuvvet kanunda olmalı. Yoksa, istibdat tevzî olunmuş olur” diyen (Divân-ı Harb-i Örfî, s. 64) Bediüzzama­n Said Nursî’nin ifadesini tasdik etmiş olmaz mı?

AİHM Başkanı Spano, başka şeyler de söylemiş. Ama tamamı “hak, hukuk ve adaletsiz olmaz” anlamına gelen tesbitler. Bu hatırlatma­ları Türkiye’yi idare edenler de dinlemiş ve muhtemelen konuşma sonrası AİHM Başkanı Spano’yu tebrik de etmişlerdi­r. Zaten ‘hukukçu’ kimliği olan bir idarecinin bu tesbitlere itiraz etmesi mümkün değil. Acaba bu konuşmalar­ı dinleyen idareciler “Bu sözler bize. Evimizin önünü süpürelim” diye düşündüler mi?

AİHM Başkanı olan Robert Spano’nun ülkemizi ziyareti sırasında ‘fahri doktora unvanı’ alacak olması haklı olarak eleştirile­re muhatap oldu. Hak, hukuk ve adalet anlayışınd­an uzaklaşmış, AİHM’IN aldığı ‘kesin’ kararları dahi uygulamaya­nlardan böyle bir unvan almak elbette büyük bir çelişkidir. İşin içindeki işlerden haberimiz olması mümkün değil, ama muhtemelen AİHM çevresinin de bununla ilgili bir değerlendi­rme yapması beklenir.

En nihayet ‘hak, hukuk ve adalet’ hem Türkiye’nin hem de dünyanın en önemli gündem meselesidi­r ve Türkiye bu kurallara uymakla “Büyük Türkiye” hedefine ulaşabilir. Hak, hukuk ve adalet anlayışını­n dikkate alınmadığı yerde ‘ot’ dahi bitmez, bilelim vesselâm.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye