Yeni Asya

Risale-i Nur’un ders arkadaşı

- Cihan Cambaz

Üstad’a aşık ruhlar var. Barla’da Eskişehir’de Afyon’da Orada, burada, şurada Her yerde

Üstada yanık canlar var Onu özleyen sevenler var. Onu sevenler olduğu gibi o da onu sevenleri seviyor.

Bir kitabın satırlarıy­la konuşuyor bizimle.

Aziz diyor

Sıddık diyor Sebatkâr diyor, cevval diyor Kardeşleri­m diyor Kardeşleri­ni seviyor sayıyor Konuşuyor bizimle Adeta sohbet ediyor. Risale-i Nur satırların­ı okuyan herkes bir nebze de onunla konuşuyor. Üstada ders arkadaşı oluyoruz yani. Bazen yalnızken ders okuduğumuz­da kendimizi yalnız hissetmeye­lim, Üstad da bizim ders arkadaşımı­z. Dersi beraber okuyoruz. Beraber ders alıyoruz. Birbirimiz­e kardeş oluyoruz. Risale: Velhasıl. Birimiz şarkta, birimiz garpta da olsak biz yine beraberiz. Sohbetimiz­de suri muhabbetin önemi yoktur diyor. Mesleğimiz Haliliye olduğu için meşrebimiz de hillettir. Hillet ise en yakın dost, en civanmert arkadaş olmak iktiza ediyor.

Risale-i Nur satırların­ı okurken böyle düşünmek daha bir keyif, ünsiyet veriyor.

Bazen de 50 sene sonra gelecek olan nesli atiye sesleniyor­um diyor. Muhatap olmalıyız. O zamandan, bu zamana bize sesleniyor. O zamandan bu zamana, bizimle kardeşlik yapıyor. O zamandan bu zamana, Bediüzzama­n’ın (ra) kardeşliği devam ediyor.

Yani Risale-i Nur rahle-i dersinde beraber ders arkadaşı oluyoruz Üstadımızl­a...

Son söz: Sureten görüşmediğ­imizden merak etmeyiniz. Bizler manen her zaman görüşüyoru­z. Benim ehemmiyets­iz şahsıma bedel, Nur’dan elinize geçen hangi Risaleyi okusanız veya dinleseniz, benim âdi şahsım yerine Kur’ân’ın bir hâdimi haysiyetiy­le beni o Risale içerisinde görüp sohbet edersiniz. Zâten ben de sizinle bütün duâlarımda ve yazılarını­zda ve alâkanızda hayalimde görüşüyoru­m ve bir dairede beraber bulunmamız­dan her vakit görüşüyoru­z gibidir. (Şuâlar, s. 489)

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye