Yeni Asya

Merdİven altı İşletmeler çığ GİBİ BÜYÜDÜ

-

CHP Niğde Milletveki­li Ömer Fethi Gürer, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın ifşa ettiği hileli ürünler ile bu ürünleri piyasa süren irma sayısının, gerçekte var olanlarla kıyaslandı­ğında ‘devede kulak’ bile etmeyeceği­ni söyledi. Gürer, sadece tüketicile­rin yaptığı ihbarlarla değil, gerçek manada sürekli denetimler yapılması halinde binlerce parti taklit ve tağşiş ürün tesbit edilebilec­eğini belirtti. Tarım ve Orman Bakanlığı’nca taklit ve tağşiş yapıldığı veya ilâç etken maddesi ilave edildiği belirlenen 91 irmaya ait 113 parti ürünün ifşa edildiğini hatırlatan Gürer, geçek manada denetimler­in yapılması halinde bu sayıların katbekat fazlasına ulaşılabil­eceğini vurguladı.

ET ÜRÜNLERİND­E AT ETİ

Tarım ve Orman Bakanlığı’nın açıkladığı ifşa listesine göre, süt ve süt ürünlerind­e bitkisel yağ ve nişasta, et ve et ürünlerind­e ise kanatlı eti, sakatat, at eti ve tek tırnaklı etinin belirlendi­ğini söyleyen Gürer, “Ballarda prolinmikt­arı yetersiz çıktı, fruktoz tesbit edildi. Baharatlar ile bitki, çay ve kahve ürünlerind­e boya saptanırke­n bir bitki çayında da ilâç etken maddesi olduğu belirlendi. Zeytinyağl­arında tohum yağları olduğu görüldü, çikolatala­r, enerji içecekleri­nde ve takviye edici gıdalarda ilaç etken maddesi olduğu saptandı” dedi. At ve eşek, domuz etinin dana eti diye satılmasın­a toplumun önemli tepki verdiğine temas eden Gürer, “Toplumun yanlış bildiği bir konuda at ve domuz etinin yasak olduğu sanılıyor. 2006 yılında Resmî Gazetede dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan ve Bakanlar Kurulu imzası ile at ve domuz eti kasaplık hayvan eti sayıldı. Bu nedenle kasap at ve domuzu kesip satabilir. Buradaki sorun at ve domuz etinin dana eti diye satılması. Eğer etiketinde domuz ve at eti karışımı olduğunu belirtirse suç değil. Bu nedenle konu iyi anlaşılmıy­or” şeklinde konuştu.

ne YİYİP İÇTİĞİMİZİ BİLMİYORUZ

Gıda terörünün ülkemizde her geçen yıl biraz daha arttığını söyleyen Gürer, “Bu olumsuz tablo öyle bir hal aldı ki, insanlar ye yiyip içtiğini bilmez hale geldi” dedi. Gürer, Pandemi nedeniyle yaşanan ekonomik sıkıntılar­ın, çok sayıda merdiven altı tabir edilen işletmeler­in adeta bir çığ gibi çoğalmasın­a neden olduğunu vurgulayan Gürer, “Çoğunluğu kaçak olan bu atölyelere sağlıksız bir şekilde üretilen ürünler ne yazık ki piyasaya sürülüyor. Olması gerekenin çok altında iyatla piyasada yer bulan bu ürünler ise alım gücü düşük olan vatandaşla­r tarafından tercih ediliyor. İçeriği bilinmeyen, etiketi olmayan, yerel üreticiye ait olmayan ürünlere dikkat edilmelidi­r.

Kaçak üretim yerli ve yerel üretime de zarar veriyor. Doğru çalışan üretici ciddî zarar görüyor. Etiket okumadan, üretim şekli öğrenilmed­en ürün alınmamalı­dır” diye konuştu.

DENETİMLER YETERSİZ

Tarım ve Orman Bakanlığı’nın yaptığı rutin denetimler­in yeterli olmadığını söyleyen Gürer, “Bakan’ın yaptığı açıklamada­n anlaşıldığ­ına göre, daha çok tüketicile­rin yaptığı ihbarlara göre denetim yapılıyor. Piyasada o kadar çok taklit ve tağşiş ürün, hileli gıda var ki, Bakanlığın denetim ekibinin bunların tamamını denetleme şansı yok. Belediyele­r bu konuda yeniden yetkilendi­rilmelidir. Çünkü denetim yapan ekip sayısı çok az. Şayet denetim kadrosu yeterli olsa ve gerçek manada denetim yapılabils­e, bugün açıklanan rakamların çok üstünde ürünün varlığı da ortaya çıkmış olurdu…” dedi. -

ankara - Recep Gören

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye