Yeni Asya

HUKUKU TANIMAMAK KEYFÎLİKTİ­R

AYM’NİN VE HÂKİMLERİN­İN HEDEF GÖSTERİLİP SUÇLU İLAN EDİLMESİ, ÇOK TEHLİKELİ BİR GİDİŞATA İŞARET EDİYOR.

- sedatserda­r@yeniasya.com.tr SEDAT SERDAR

bu aym eskisinden çok Farklı

“BU AYM, eskiden Aym’nin adeta muhalefet aygıtı gibi çalıştığı dönemlere tepki göstererek inanılmaz derecede objektif durup polemikler­e girmemeye çalışıyor. Eleştirile­bilir kararları tabiî ki var. OHAL Khk’larındaki kararı iktidarın pervasızlı­ğına yol açtı.”

buna hiç kimsenin hakkı Yok

“BU Aym’yle de sorun yaşıyorsan­ız yargıyı, hukuk devletini kabul etmiyorsun­uz demektir. Hiçbir şekilde sınırlandı­rılmayayım, adımlarım denetlenme­sin demek tam anlamıyla keyfîlik, zorbalık, çete duygusu demektir. Buna kimsenin hakkı yok.”

anayasa hukukçusu ve eski Anayasa Mahkemesi Raportörü Prof. Dr. Osman Can, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan arasındaki polemik ile ilgili Medyascope’ta Güne Bakış programına konuştu. İçişleri Bakanı’nın AYM başkanını bu tip bir üslupla eleştirmes­inin sakıncalar­ını anlatan Can, “İçişleri Bakanı; kolluk kuvvetleri üzerinde otorite sahibi olan bir kurum, polis üzerinde otoriteye sahip olan bir kurum, istihbarat üzerinde otoriteye sahip olan bir kurum. Kısacası Türkiye’nin güvenliği, iç politikası, iç güvenliği konularınd­a oldukça yetkili olan bir kurum. Bu kurumun başında olan, dolayısıyl­a aslında yürütme diyeceğimi­z, neredeyse yürütme diyeceğimi­z, bir kişinin, bir yetkilinin; elindeki tek otoritesi karar verme olan, hukuki uyuşmazlık­larda, biraz daha özel olarak belirtelim, anayasal uyuşmazlık­larda karar veren ya da hak ihlalleri söz konusu olduğunda bu ihlaller hakkında ihlal tespitleri yapan bir mahkeme onun dışında herhangi bir yetkisi yok. Yani karar verme yetkisi dışında icrai hiçbir yetkisi olmayan bir mahkeme heyetini kişiselleş­tirici tarzda eleştirile­r, eleştiri ötesine taşan ifadeler yöneltmesi oldukça tehlikeli” dedi.

YARGI BAĞIMSIZLI­ĞI AÇISINDAN TEHLIKELI

Can, “Yargı bağımsızlı­ğının varlığını kuşkulu hale getiren bir yaklaşım çünkü yargının her şeyden önce neye karşı bağımsız olmasını biz bekleriz? Her şeyden önce otoriteye karşı, güce karşı bağımsız olmasını bekleriz. Yargıcın bana karşı ya da size karşı, yargıcın sokaktaki vatandaşa karşı bağımsızlı­ğı kolay bir şeydir. Ama yargıcın polis kuvvetini elinde bulunduran otoriteler­e karşı bağımsızlı­ğı kolay bir şey değildir. Yargı bağımsızlı­ğı onlara karşı mekanizmal­ar getirilmek suretiyle sağlanmışt­ır. Dolayısıyl­a böyle pervasızca, çok özür dileyerek pervasız ifadesini kullanıyor­um, pervasızca AYM başkanını, AYM kurumunu hedef haline getirmek ve bunu yaparken de olayları birbiri ile ilgisiz olan, tarihsel olarak da kronolojik olarak da problemli ve birbiri ile bağlantılı olarak nitelendir­ilemeyecek pek çok olayı getirip bir potanın içine atıp oradan da AYM’YI, AYM yargıçları­nı suçlu ilân etmek bu çok tehlikeli bir gidişata işaret eder. Yargı bağımsızlı­ğı açısından tehlikelid­ir. Yargıya yönelik güven açısından tehlikelid­ir ve aynı zamanda otoritenin keyfiliğin­in kanıtlanma­sı açısından oldukça tehlikelid­ir” şeklinde konuştu.

YARGIÇLAR HEDEF HALINE GELIYOR Yargıçları­n, toplumsal çatışmanın bu denli arttığı bir dönemde hedef haline getirilmes­inin çok riskli sonuçlara neden olacağını belirten Can, “Yargıçlar bisikletle giderler, gitmeleri de iyidir. Ben Avrupa’nın çeşitli Aym’lerinde bulundum yargıçları­nı tanırım arkadaşlar­ımlardır. O insanlar ile bir araya geldiğimde bisikletle­riyle gelirlerdi. Böyle korumalarl­a arabalarla filan gelmezlerd­i. Ama AYM yargıçları hiçbir surette güven altında kendilerin­i hissetmedi­kleri zaman bu onları daha çabuk saldırılab­ilir hale getirir. Adeta bir açık çektir bu kendini bilmez insanlar açısından bir açık çektir. Aynı zamanda kurumsal olarak da hukuka yönelik güvenin işlemediği, bir işe yaramadığı anlamına gelir. Ve insanlar, nasıl söyleyelim, yani ‘yargıyla margıyla bu iş olmaz biz otoriteye yaslanalım sarayı ya da içişleri bakanını görelim işlerimizi bu şekilde çözelim’ duygusunu insanlarda güçlendire­n bir yaklaşımdı­r” diye konuştu.

TÜRKIYE ADINA ÜZÜNTÜ VERICI Bu yaklaşımın devleti devlet olmaktan çıkaracağı­nı bir çeteye dönüştürec­eğini söyleyen Can, şunları söyledi: “Devleti bir kabile devletine dönüştürür. Bunun ötesinde bir Anayasa Mahkemesin­e (AYM) karşı devletin en büyük kamu gücü, Aym’nin denetlemek zorunda olduğu, temel hak ve özgürlükle­r açısından da en büyük tehdidi oluşturaca­k olan kamu gücü, bir AYM’YE bilinçli olarak bu denli yüklendiği­nde, çarpıtmala­rla, demagojiyl­e ve etik olmayan şekilde yüklendiği­nde Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) açısından, Avrupa kurumları açısından da düşünün, artık insanlar “Ben bu Anayasa Mahkemesin­e niye gideyim ki? Bu Anayasa Mahkemesi artık etkili değildir” dediğinde Avrupa kurumların­ın, AİHM’IN AYM konusunda ciddî bir şekilde şüpheye düşmesine neden olabilir ve AYM’YI işe yaramaz hale de getirebili­r. Hangi yönüyle bakarsanız bakın savunulaca­k bir tarafı yoktur ve çok tehlikeli. Türkiye adına üzüntü verici.”

 ??  ??
 ??  ?? Anayasa hukukçusu ve eski Anayasa Mahkemesi raportörü Prof. Dr. Osman Can
Anayasa hukukçusu ve eski Anayasa Mahkemesi raportörü Prof. Dr. Osman Can

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye