Ziyaretlerimizin içinde Nurlar varsa, her yer güzelleşiyor
Yolculuğumuzun ikinci aşamasında Konya güzergâhında Ereğli’ye uğruyoruz. Burada hanımın teyzeleri bulunuyor. Onların lâkapları muhacirler. Doğrusu muhacirler kardeşlerin birbirlerine karşı bağı çok güçlü. Teyzeler her zaman birbirlerini arar, sorar ve görüşürler.
Biz de ne zaman o güzergâhtan geçerken uğramasak gönül koyarlar. Doğrusu kafa yapısı olarak bizimle de örtüştükleri için biz de uğruyoruz ve güzel zamanlarımız geçiyor.
Onların evlâtları bizim de aile dostlarımız oldular. Kuzenlerin görüşmeleri ve samimiyetleri çocuklarımızın da rahat görüşmelerini ve bağlarını güçlendirmeyi netice veriyor.
Bu her iki tarafında arzu ettiği bir durumdur. Tabiî buradaki güçlü faktör Risale-i Nur Talebesi olan ve Ali Uçar Ağabey ile hatıraları olan teyzenin eşi Mustafa İşeri’dir. Her birlikteliğimizde mutlaka bir Risale-i Nur sohbeti yapıyoruz. Ve aileler bu birlikteliği çok önemsiyor. Özellikle teyzenin samimî ve içten tavır ve tutumu, bizi çok etkiliyor.
Ereğli ilçesi, Türkiye’de meyve ve sebze üretiminin iyi düzeyde yapıldığı bir ilçemiz. Sebze ve meyve komisyoncusu olan İşeri ve oğulları, güzel nimetlerin her türlüsünün içindeler. Burada doğrusu kiraz, elma, erik, armutla birlikte domates, salatalık, fasulye gibi pek çok meyve ve sebze zenginliğinin içinde buluyor insan kendini.
Bu yıl günü birlik uğradığımız Ereğli’de yine Mustafa İşeri’nin bahçe evinde bir Risale-i Nur dersi okumadan geçmedik. Dersler böyle programlarda bir güçlü dinamik olarak yer alıyor. Biz de gittiğimiz mekânlarda mümkün mertebe dersler yapmaya gayret ediyoruz. Dersler her farklı ortamda her farklı yaş gurubuna ve her farklı duygudaki insana farklı şekillerde etki ediyor.
Anne babanın rızası Her şeyin üstünde
Bir sonraki durağımız Konya Seydişehir. Şimdi Kurban Bayramı’nın son günlerinde kayın valide ve kayın pederin rızaları peşindeyiz. Konya yolculuğunda yol boyu güzellikler hazırlanmış bizim için adeta. Yolculuk esnasında ay çiçek tarlaları kendine celbediyor bizi. Biz de inip o binlerce çiçeklerin arasında fotoğraf çektiriyoruz. Seydişehir yaz mevsiminde tam da bir yayla havasında bir yerleşim yeri.
Korona salgınının kısıtlayıcı şartları içerisinde, tedbirlerimize azamî dikkat ederek, akraba üç dört aile bir araya geliyoruz. Kayın biraderler ve baldızla birlikte onların evlâtları ve bizim evlâtlarımızın buluşması doğrusu tam bir bayram havasına dönüşüyor.
Büyüklerin ellerini öptükten sonra her günümüzü planladık. Piknikler, geziler, ziyaretler yine salgın şartlarını dikkate alarak yapıldı.
Özellikle Seydişehir ilçesinin Kuğulu park piknik alanı adeta gidilmeden olmaz bir yerdir. Güzel olan mekânın geniş olması, sağlık tedbirlerini gözetmeyi netice veriyordu.
Bir başka günümüzü ise, Seydişehir’in dağları eteklerinde piknik yapmakla değerlendiriyorduk. Taraşçı dağları olarak isimlendirilmiş dağlardaki programımız oldukça güzeldi. Fazla tercih edilmeyen mekânlar doğrusu daha az bozuluyordu. Çocuklarımızla yaptığımız dağ gezileri ve etkinliklerimiz çektiğimiz zahmete değdi.
Buradaki programlar etrafında evlatlar arasında bir kaynaşma sağlanıyordu.
Farklı yaş guruplarındaki çocuklar birbirleriyle akraba olmanın tadını çıkarıyor ve yeni yeni hatıralar hayatlarına katıyorlardı.
Gittiğimiz mekânlarda zamanla oluşan dostları ve arkadaşları ziyaret ediyoruz. Her hatırın bir karşılığı var ve bunu gözetmek bir insanlık görevi gibidir. Mekân işte akraba, dost, arkadaşla daha bir güzel oluyordu.