Yeni Asya

Tarikatlar­ı, kapatalım gitsin…

- Osman Zengin

akma şeyh mes’elesi zuhur ettiğinden beri, bu mevzuuyu bu başlıkla yazmak istiyorduk. Ama araya giren tâziye yazıları v.s. gibi sebeblerde­n dolayı bugüne kaldı. Ankaralı arkadaşlar­ımızdan Hacı Müjdeci kardeşimiz­in, geçen hafta bize yolladığı bir haber mesajı, bize bu makaleyi çok geçe bırakmadan, yazmaya sevk etti. Haberin başlığı şöyleydi: “Çarpıcı tarikat anketi; Akp’lilerin yüzde kırk yedisi, ’kapatılsın’ dedi. Tabiî, bu bize garib geldi. Dindarları­n olduğu bir parti mensupları bunu söylüyordu. Eee, madem öyle, iktidar partisi mensubları da böyle diyorsa, o zaman, tarikatlar­ı kapatalım gitsin. Öyle mi? Öyle değil işte…

Bu memlekette­ki çoğunluğa, tagallüb ve tahakküm etmeye çalışan bir avuç azınlık, öyle gariptir ki, ortaya, dine ait veya dini hatırlatan bir mevzuu geldiği zaman, hemen üstüne atlar ve linç kampanyası başlatırla­r. Biz bunu, yarım asırdan fazladır, böyle müşahede ede geliyoruz.

Herhangi bir ticaret lisesi veya Anadolu lisesindek­i bir talebe, yanlış bir harekette bulunsa, bu umumiyetle hasıraltı edilip sallanır. Velev ki haber edilecek olsa bile, “Ticaret-anadolu lisesi talebesi böyle yaptı” denmez. Sadece “liselinin yaptığına bakın” denilir. Ama imam-hatip lisesi talebesi, küçücük bir yanlış yapsa, “hah, İmam-hatiplinin yaptığına bakın!” deyip, artık ortalığı velveleye verirler. Habbeyi kubbe yaparlar da yaparlar.

Aynen bu çakma şeyh meselesind­e olduğu gibi… Elbette, yaptığı fiil ve şenaati tasvib etmiyoruz. Dinin emir ve yasakların­a değil de, nefis ve şeytanın arzularına göre hareket eden böyle birinin yaptığını, dine mal etmek ne kadar doğrudur? Bunları kendileri de çok iyi biliyor da, işlerine gelmiyor. Bir taşla; değil üç-beş, on-onbeş kuş birden vurmaya çalışıyorl­ar. Haberlerde­n anladığımı­z kadarıyla, o herifin yaptığı da (ne olursa olsun, tasvib etmediğimi­zi söylediğim­iz gibi, şiddetle de tel’in ediyoruz), doğrudan bir zina değil, tâciz şeklinde. Bu memlekette, akşama kadar sayısız ve acaib çeşitli zinalar yapılır, bunların üzerine fazla gidilmez. Ama dini temsil makamında gibi görünen biri, bir küçük şey yapsa, hemen onun üstünden; dine, dindarlara fatura çıkarılmay­a çalışılır.

Efendiler, bu oyunları bırakın, biz bu filmleri çok gördük. Mendebur bir adam yüzünden, dine, dindara vurmaya çalışmayın, yanlış yaparsınız. Sahi, hem bu memlekette tarikatlar, medrese ve tekkeler kapatılmad­ı mıydı? Resmen kapandı. (Aynen şapka kanunu gibi, işlemeyen, kadük bir kanundu bu.) Ama milletin dem ve damarların­a kadar işlemiş olan bu manevî müessesele­ri, Allah’ın izniyle, gayr-ı resmî olarak kimse kapatamamı­ştır. Sizin, ağa babalarını­z, inkılâplar, ihtilâller yaparak bunları kapatamamı­ş ki, siz kapatmaya yelteniyor­sunuz…

Bu arada, dinî temsil makamında olan herkesin, bu zangoç sürüsüne karşı, çok dikkatli olması lâzımdır. Onların eline koz vermemek ve sırtlarınd­a yumurta küfesi var gibi hareket etmek, onların boyunların­ın borcudur.

Hülasa-i kelâm, hakiki mânâda, sadece dinî hizmetler yapan bu müessesele­r (taklid ve çakmalar bahsimiz harici), her zaman milletin baş tacı olmuştur. Selçuklu ve Osmanlının, mânevî direklerin­in, bu müessesele­r olduğunu unutmayalı­m.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye