Hayırlı ÖMÜRLER, Hayırlı ölümler
Üstad en az 15 günde bir okumamızı tavsiye ettiği İhlâs Risalesi’nde, ihlâsı kazanıp muhafaza etmenin en tesirli bir sebebini “rabıta-i mevt,” yani hepimizi bekleyen ölüm gerçeğini hiç hatırdan çıkarmayıp hayatımızı ona göre yaşamak olarak ifade ediyor:
“Ölümünü düşünüp, dünyanın fâni olduğunu mülâhaza edip nefsin desiselerinden kurtulmak.” Önce bu kısa ömür ağacının başındaki tek meyvesi olan kendi cenazesine bakmak; sonra asrının ve dünyanın ölümünü müşahede edip tam bir ihlâsa ulaşmak...
Kurtuluşun ve selâmete çıkmanın tek yolu ve çaresi olan ihlâsı kıracak mani ve tuzaklara takılmadan istikamet üzere yaşayıp yine o çizgide kalarak son nefesini verebilmek...
(Nur hizmetinin ilk döneminde risale yazarken “Lâilâheillallah” cümlesini tamamladığı anda ruhunu teslim eden Hatip Mehmet ve Denizli hapsinde Meyve Risalesiyle meşgulken vefat eden şehit Hafız Ali misali...)
“Nasıl yaşarsanız öyle ölür; nasıl ölürseniz öyle haşrolunursunuz” hadisindeki mana çerçevesinde, her ânı iman hizmetinde sadakat ve istikametle geçen bir ömür yaşamak...
Her bir günü, yarına çıkacağımızın garantisi olmadığının farkındalığı ve şuuru içinde, o duyarlılıkla değerlendirmeye çalışmak...
Fâni dünyanın gelip geçici hallerine, sıkıntılarına, rüzgârlarına kapılmadan ve bu hallerle maruz bırakıldığımız çetin imtihanlarda ihlâs, sadakat, istikamet, şahs-ı manevîye bağlılık gibi ölçülere sımsıkı sarılıp, oraya buraya savrulmadan yola ve hizmete devam etmek...
Hakkın hatırını hiçbir hatıra feda etmeden âlî tutmaya çalışırken, bunu ifrat ve tefrite kaçmadan, hadd-i vasat çizgisinde dengeli ve itidalli bir tavır ve duruşla ortaya koymak...
Küsmemek, küstürmemek; gücenmemek, gücendirmemek; kardeşlik hukukunu ve tesanüdü gözetmek; kul hakkı ihlalini netice verecek tavır ve söylemlerden uzak durmak...
Helalleşmeden kabre girmeme konusunda son derece titiz bir hassasiyet içinde olmak; ihlal edilen şahsî haklarını gönülden helal etmek; hizmetin ve şahs-ı manevînin hukukuna taallûk eden hususları kişisel itham ve polemiklere konu yapmaktan kaçınıp şahs-ı manevînin kararına tevdi ve emanet etmek...
Allah hepimize bu manalar çerçevesinde hayırlı ömürler ve hayırlı ölümler nasip etsin.