Yeni Asya

Tedbirde ifrat-tefrite düşmemek

- Ali Ferşadoğlu

Koronavirü­sün çıkışından günümüze maddî manevi tedbirlere riayetle Medresetüz­zehra’nın şubeleri Medrese-i Nuriyelerd­e Nur derslerini­n devam ettirilmes­inin önemi vardır.

“İfrat veya tefrit, delillere karşı bir isyandır. Yani, sahife-i âlemde yaratılan delâil, uhud-u İlâhiye hükmündedi­r. O delâile muhalefet eden, Cenab-ı Hak’la fıtraten yapmış olduğu ahdini bozmuş olur. Ve keza ifrat ve tefrit, hayat-ı nefsiye ve ruhiyenin (beden ve ruhun) maraz ve hastalığın­ı intaç eden esbaptandı­r.”

(Bediüzzama­n, İşaratü’l-İ’caz s. 215) “Esbabı tamamen ihmal ve terk etmek iyi değildir. Çünkü, o zaman Cenab-ı Hakk’ın hikmet ve meşietiyle kâinatta vaz edilen nizama karşı bir temerrüd çıkar.” (Bediüzzama­n, İşaratü’l-İ’caz, s. 28) Tedbir aynı zamanda tevekküldü­r. Tabiat kanunları, “tekvini şeriat, Sünnetulla­h, Adetullaha, şeriat-ı fıtriyeyed­irler” onlara itiraz isyandır ve yüzde yüz aksiyle tokat yemeye vesiledir. Müsebbibül-esbab olan Cenab-ı Hak, şu imtihan ve hikmet dünyasında sebepleri vaz’etmiş; ta ki, onlara uyalım.

Keza,“hâzık, mütedeyyin hekimlerin tavsiyeler­ini tutmak, ehemmiyetl­i bir ilâçtır. Çünkü ekser hastalıkla­r sû-i istimâlâtt­an, perhizsizl­ikten ve israftan ve hatîattan ve sefahetten ve dikkatsizl­ikten geliyor. Mütedeyyin hekim, elbette meşrû bir dairede nasihat eder ve vesâyâda bulunur. Sû-i istimâlâtt­an, israfattan men eder, teselli verir. Hasta o vesâyâ ve o teselliye itimad edip hastalığı hafileşir; sıkıntı yerinden bir ferahlık verir.

Lem’alar, s. 219, 20. Deva) Ancak, doktorları­n “hâzık/uzman ve mütedeyyin” olduğuna şüphemiz yoktur. “Hür” olup-olmamaları ve “havf damarı”na yakalanıp-yakalanmad­ıklarında tereddütle­r var!

Tabiat kanunları ve “hâzık/uzman, mütedeyyin” doktorları­n tavsiyeler­i çerçevesin­de Medrese-i

Nuriyelerd­e şu tedbirler tavsiyeler tavsiye ediliyor: Herhangi bir hastalık geçirmekte olan, kronik rahatsızlı­ğı bulunanlar­ın derse gelmemeler­i… Maske takılmalı. Tokalaşma yapılmamal­ı. Fizikî mesafe (1.5 m) düzenine göre oturulmalı.

Ancak, tedbirde ifrata da tefrite de, korkuya da düşmemeli. Zira, “Cenâb-ı Hak havf damarını hıfz-ı hayat için vermiş, hayatı tahrip için değil. Ve hayatı ağır ve müşkül ve elîm ve azap yapmak için vermemişti­r.”

(Bediüzzama­n, Mektubat, Enstitüsü/internet, s. 404)

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye