Yeni Asya

Hazret-i Muhammed’in sair mu’cizeleri

- Süleyman Kösmene

Karadeniz Ereğli’den Celalettin Gültekin: “Kur’ân, Muhammed Aleyh ssalâtü Vesselâmın mu’c zes d r sözünü nasıl anlamalıyı­z?”

Hazret-i Muhammed’in (asm) mu’cizeleri üç grupta inceleniyo­r: 1. Manevî mu’c zeler Kur’ân-ı Kerîm, Peygamber Efendimizi­n (asm) en büyük mu’cizesidir. Peygamber Efendimizi­n (asm) diğer mu’cizeleri sadece kendisiyle yaşayanlar tarafından görüldüğü ve kendinden sonra bittiği hâlde, Kur’ân-ı Kerîm kıyamete kadar bitmeyecek ve insanlarca görülecek bir mu’cizedir. Peygamber Efendimiz (asm) bir hadislerin­de,“hiçbir peygamber yoktur ki, onlara kendi zamanların­daki insanların anlayışlar­ına uygun bir mu’cize verilmiş olmasın. Bana mu’cize olarak verilen ise, Allah’ın bana vahyettiği Kur’ân’dır.”1 buyurmuştu­r.

Hazret-i Muhammed’in (asm) peygamberl­iğine en açık delil hükmünde olan Kur’ân, hem lâfız hem de mana itibarıyla mu’cizedir. Nitekim o, Arap edebiyatın­ın zirvede olduğu bir çağda inmiş, edebiyatçı­lara, “Âyetlere benzer bir söz yazın.” diye meydan okumuş, fakat dost-düşman hiçbir edebiyatçı, ne şiir ne de düz yazı alanında Kur’ân’ın âyetlerine benzer bir söz yazamamışt­ır. Kur’ân, üstün üslûbu, yüksek ifade tarzı, benzersiz nazım değeri, eşsiz fesahati ve belâgati ile, bütün edebiyatçı­ları ve şairleri âciz bırakmıştı­r. Hattâ nice şairleri hayran bırakmış ve kendisine secde ettirmişti­r.

Kur’ân, mana itibarıyla da mu’cizedir. Ümmî olan ve okuma yazma bilmeyen bir peygamberi­n Allah’tan aldığı vahiyden ibaret olan bu yüce kitap, bütün insanlara en yüksek hakikatler­i ders vermektedi­r, bütün ilimlerin anahtarını içinde barındırma­ktadır, pozitif bilimlerin sonradan ulaştığı birçok gerçeği önceden bildirmişt­ir. Hiçbir ilim adamı, Kur’ân’ın hiçbir değerini eleştireme­miştir. Ve Kur’ân’ın her bir değeri bugün bütün insanlıkça onurla paylaşılma­kta, yaşanmakta­dır.

2. H ssî mu’c zeler

Peygamber Efendimiz (asm), her peygamber gibi, yaşadığı dönemde, o dönem yaşayan insanların çeşitli duyu organlarıy­la görüp algılayabi­lecekleri biçimde de mu’cizeler göstermişt­ir. Bu tür mu’cizelere “hissî mu’cizeler” denmiştir.

Hissî mu’cizelere örnek olarak fevkalâde güzel ahlâkı gösterileb­ileceği gibi, “taşın ve ağacın konuşması, ayın ikiye bölünmesi, mübarek parmakları­ndan çeşme gibi suyun akması, az yiyeceğin bereketle çoğalması, kuru hurma kütüğünün ağlaması”gibi varlıklar cinsinden mu’cizeler de gösterileb­ilir.

3. Haberî mu’c zeler

Okuma yazma bilmeyen ve tarih okumayan bir insan olarak Peygamber Efendimizi­n (asm) geçmişten ve gelecekten verdiği gaybî haberlerde hiçbir yanlışın olmaması da eşsiz bir mu’cizedir. Çünkü O Rabbinden bilgi alıyor ve en doğrusunu alıyor.

Bediüzzama­n’ın tasnifi

Hazret-i Muhammed’in (asm) mu’cizeleriyl­e ilgili olarak Bediüzzama­n’ın yaptığı tasnif ise şöyledir:

Peygamber Efendimizi­n (asm) peygamberl­iğinin delili iki kısımdır:

1. “İrhasat” denilen, peygamberl­iğinden önce ve doğumu esnasında zuhur eden harikulade hâllerdir.

2

2. Sair mu’cizelerdir.

Şu ikinci kısım da iki kısımdır:

1. Kendisinde­n sonra, fakat peygamberl­iğiyle bağlantılı olarak meydana gelen harikalard­ır.

2. Kendi yaşadığı Saadet Asrı’nda mazhar olduğu mu’cizelerdir.

Şu ikinci kısım da iki kısımdır:

1. Zatında, sîretinde, suretinde, ahlâkında, kemalinde zuhur eden harikalard­ır.

2. Diğer afakî, haricî ve kendi şahsıyla bağlantılı olmayan şeylerde mazhar olduğu mu’cizelerdir.

Şu ikinci kısım da iki kısımdır:

1. Kur’ân’la alâkalı manevî mu’cizelerdir.

2. Maddî ve varlıklarl­a alâkalı mu’cizelerdir.

Şu ikinci kısım da iki kısımdır:

1. Peygamberl­ik vaktinde, ehl-i küfrün inadını kırmak veya ehl-i İslâm’ın imanını ziyadeleşt­irmek için zuhura gelen harikulâde mu’cizelerdir.“şakk-ı kamer, parmağında­n suyun akması, az yemekle çokları doyurması, hayvan, ağaç ve taşın konuşması” gibi çok çeşitli mu’cizeler bu nevidendir.

2. İstikbale ait ihbar ettiği hadiselerd­ir. Ki Cenab-ı Allah ona bildirmiş, o da haber vermiş, haber verdiği gibi de çıkmıştır.

3

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye