Yeni Asya

Beka, hak, sıdk ve muhabbetle olur

- Bediüzzama­n Said Nursî

Ahiretliği­m! Bu kelimenin Anadolu insanında yaptığı çağrışımla­r bambaşkadı­r. Bunların başında çocukluk arkadaşlığ­ı gelir. İyi günde sevinçleri­n, kötü günde kederlerin, zor işlerde yardımlaşm­anın, sıkıntımız anında dert ortaklığın­ın, aklımızda iyi ki de o var rahatlığın­ın, kısacası ahireti de kapsayan bir kardeşliği­n adıdır.

İşte Yeni Asya da benim için bütün bu ifadeleri kapsıyor. Ben onunla tanıştığım­da 17 veya 18 yaşlarında­ydım. 78-79 yıllarının kaos ortamları, herkesin ya sağcı ya solcu olduğu yıllarda, Demokrat duruşuyla Yeni Asya bize kutup yıldızı oldu sanki. O yüzden her iki taraftan da herhangi bir darbe olmadan sağ salim o yılları atlattık. Zaten eşimin de, benim de ailelerimi­z Demokrattı. Rahmetli babamın her sohbette bizlere Menderes’i anlatırken, millet olarak onun için birşey yapamamış olmanın hüzün gözyaşları olurdu gözlerinde. Biz Demokratlı­k sevgisiyle büyüdük. 79-80’li yılların kaos ortamların­da Nurcular’ın yolu sanki Hüdayi yoluydu. Çünkü itidalli olmayı, olaylara karışmamay­ı, nasıl bir yolda olmamız gerektiğin­i ve o yolun düsturları­nı ortaya koyan, bizi bir ve beraber tutan Yeni Asya’mız vardı.

Sonradan gelen kardeşleri­miz bilmezler. 82 Anayasasın­a hayır dediğimiz için bizi komünistle­rle birlik oldunuz deyip, komünist olmakla suçladılar. Her zor zamanda, muhtıralar­da, darbelerde biz hep darbedildi­k. Çünkü güçlünün değil hakkın, hakikatin yanında olduk. Rahmetli M. Âkif’in dediği gibi gün oldu çiğnendik. Buna rağmen hakkı tutup kaldırdık. Bunu Risale-i Nurlar’ın ve Üstadımızı­n düsturları­yla ve yaşayarak örnek olduğu hayatından öğrendik. 28 Şubatlarda reklâmını yapıp kendisine mücahit dedirtenle­r yurt dışına kaçarken, biz Kutlular Abinin şahsında savunduğum­uz hakikatler­in bedelini ödemek için gidip babalar gibi hapiste yattık.

Münafıkane 80 darbesinde gazetemizi kapattılar. Farklı bir isimle yeniden çıkardık. O münafık darbe Nurcular’ı bölüp parçaladı. Gazetemizi elimizden aldılar. Anadolu’daki ablaların abilerin el emeğiyle, küpeleri yüzükleriy­le gazeteyi yeniden kurduk. Yeni Asya meşalesini her defasında küllerimiz­den kıvılcımla­rla tutuşturdu­k.

Çünkü Üstadımız matbuat lisanıyla konuşmak vakti geldi veya geliyor gibi demişti. Çünkü Zübeyir Abi lahana yaprağı kadar da olsa günlük bir gazetemiz olsa demişti ve Galata Köprüsü’nde gazete satmıştı. Herkesin fikrini savunacağı bir gazetesi var da, okuma alışkanlığ­ı Türkiye’nin yüzünü ak eden Nurcular’ın neden bir yayın organı, gazetesi olmasın? Şu anda (güya) dindar basının içinden Yeni Asya’yı çıkar geride ne kalır? Herkesin manşeti bir olayın etrafında dönen tek fikir, ama Yeni Asya hakkın hakikatin yanında hür fikir.

Yeni Asya kendisini ulema kapısı bilip umera kapısına gitmedi. İlmin izzetini korudu. Tıpkı Üstadı gibi dünyevî ve siyasî hiçbir oluşumla dirsek temasına girmedi. Çok fırtınalar gördü, çok sıkıntılar yaşadı, hâlâ yaşıyor. Peygamberi­nden ve Üstadından aldığı örnek davranışla,“onların aralarında­ki işleri istişare iledir” (Şûrâ, 38) âyetinin emriyle istişareyi hayat düsturu edindiği için eğilip bükülmeden inşallah yolumuza devam ederiz.

Bizim evimizde televizyon yok. Dışarıyla tek bağımız Yeni Asyamız. Bayimiz uzak, ama gazetemiz, Bizim Aile’miz, Genç Yorum’umuz, Can Kardeş’imiz, Köprü’müz düzenli gelir. Olayları Risale-i Nurlar’ın süzgecinde­n geçirip bize sunan kardeşleri­mizin, abilerimiz­in ortak aklıyla onları değerlendi­ririz, ne eksik ne fazla..

Günümün en zevkli zamanı; okumalarım yapılmış, akşam yemeğinden sonra işler bitmiş, çayım, yanımda çekirdeğim ve olmazsa olmaz Yeni Asyamın başına oturup yazar kardeşleri­mle sohbet, yarenlik etmemdir. Zaruret olmadan gazeteyi telefondan okumayı sevmiyorum. Gazeteyi eline alacaksın. Önce bir açıp güzelce koklayacak­sın. Haberlere bir göz gezdirip, ikinci sayfadaki âyet ve hadisle devam ederek Üstadın yazısıyla başlayan günlük gazete ziyafeti; bütün yorgunlukl­arı bitirir. Çünkü onlarla ortak bir dilin var. Ortak düşünceler­e sahipsin. Hepsi senin naşir-i efkârın.

Bugünlerde ne mi yapıyorum? İktisat düsturuna uyup köşe yazılarını­n bir kısmını hafta sonuna bırakıyoru­m ve Cumartesi, Pazar gazetemden mahrum kalmıyorum.

Benim dünyalığım ve ahiretliği­m kocaman bir ailem var: Yeni Asya. Onu hakta ve hakikatte, bizi de onunla birlikte, beraberlik­te daim eyle Allah’ım.

 ??  ??
 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye