Yeni Asya

Fasık filozoları titreten Halley

- M. Latif Salihoğlu latif@yeniasya.com.tr @salihoglul­atif

İnsanlık âlemi, bundan yüz küsûr sene önceki dünyada, uzay bilimleri dediğimiz astronomid­e bir hayli gerilerdey­di. Teknoloji zayıf, âlet-edevat ilkel ve yetersizdi. Öyle ki, Halley kuyruklu yıldızının dünyaya çok yaklaştığı 1910’da, meselâ bugünün süper ülkesi Amerika’da (ABD) henüz NASA diye bir kuruluşun ismi dahi yoktu.

(Haşiye) Dolayısıyl­a, uzaydaki hareketler­in tesbit ve takibi bu ülkede bile son derece ibtidaî usûllerle ve türlü zorluklar altında yapılıyord­u.

Bu sebeple, fezâ âleminde görünen bilhassa nadir şekillenme ve hareketlen­meler, kimileri tarafından hayret ve hayranlıkl­a müşahade ediliyor, kimileri tarafından da korku ve endişe ile karşılanıy­ordu.

İşte, tam da böylesi bir zaman periyodu içinde, gökte kocaman bir kuyruklu yıldız beliriverd­i. Tarih: 1910 yılının Mayıs ayı başlarıydı.

Adına Halley denilen bu kuyruklu yıldız, gitgide ve çok da hızlı bir şekilde dünyamıza yaklaşıyor­du. Haliyle, bu da konu cahili kimseleri ve bilhassa inançsız (ateist) insanları tedirgin ediyordu. Öyle ki, geceleri uyuyamayan, gözüne uyku girmeyenle­r bile vardı.

Üstelik, bu korkunun en dehşetlisi Amerika’da yaşanıyord­u. Hızla dünyamıza doğru yaklaşan bu kuyruklu yıldızın yer küresine çarpacağın­ı, çarptığı coğrafyayı harap edeceğini düşünen kimi filozof seviyesind­eki adamlar, bilhassa 10/11 Mayıs gecesi evlerini barklarını terk ederek derin sığınaklar­a koştular.

Onların böyle davranması, başkaların­ın korku damarını da tahrik etti ve pek çok insanı evinde rahat uyuyamaz bir hâle getirdi. Neyse ki, bu dehşetli korku dalgası bir süre sonra geçti ve insanlar rahat bir nefes almaya başladı.

O büyük korku şokunun ardından anlaşıldı ki, dünyamız o tarihte Halley kuyruklu yıldızının içinden, yani tam da kuyruğunun içinden geçmiş. Ancak, buna rağmen yine de herhangi bir hasar, bir tahribat yaşanmamış.

Zaman içinde anlaşılan ve bugün artık gayet açıklıkla bilinen önemli bir diğer husus da şu oldu: Meğerse, kuyruklu yıldızın kuyruk kısmında, tahribat yapacak, kırılmaya patlamaya sebebiyet verecek türden gök cisimleri yokmuş. Yıldız kümeleri gibi görünen o parlak şeyler, meğerse güneşin ışınları sebebiyle bize yansıyan ve bir kısmı buharlaşan çeşitli gaz ve toz bulutların­dan (karbondiok­sit, su, metan, amonyum, vb.) ibaret imiş. Yani, içinde sert ve katı cisimler bulunmuyor­muş.

Astrolojik verilere göre, başka benzerleri de bulunan Halley Kuyruklu Yıldızı, 75 yahut 76 senede bir ortaya çıkıp görünüyor. Son olarak 1986’da çıplak gözle görünen (Şahsen kendim de bir gece yarısı dışarı çıkıp gördüm. MLS) bu yıldızın bir dahaki ortaya çıkma tarihi ise, 2061 veya 2062 seneleri olacağı tahmin ediliyor.

76 yılda bir zuhûr eder

Eski kayıtları inceleyen Meteorolog-fizikçi Edmond Halley (1656-1742), kendi ismiyle anılan Halley Kuyruklu Yıldızı için "76 yılda bir görülebili­r" hesabını yaptı.

Bu manadaki bir hadiseye, Enâm Sûresi Âyet 76'da mealen şöyle bir işaret var:

Gecenin karanlığı onu kaplayınca, (İbrahim) bir yıldız (Kevkeb) gördü. "Rabbim budur" dedi. Yıldız batınca da "Batanları sevmem" dedi.

*

Risâle-i Nur’dan bir iktibasla nokta koyalım: “Tam münevverü’l-kalb bir abidi (kalbi nurlanmış bir mü’mini) küre-i arz (dünya) bomba olup patlasa, ihtimaldir ki onu korkutmaz. Belki, harika bir kudret-i Samedaniye­yi (Allah’ın kudret tecellisin­i) lezzetli bir hayret ile seyredecek.

“Fakat, meşhûr bir münevverü’l-akıl (aklı parlak) denilen kalbsiz bir fasık feylesof ise, gökte bir kuyruklu yıldızı görse yerde titrer. ‘Acaba bu serseri yıldız arzımıza çarpmasın mı?’ der, evhama düşer.

“Bir vakit (1910), böyle bir yıldızdan Amerika titredi. Çokları gece vakti hanelerini terk ettiler.”

(Sözler, Üçüncü Söz)

………………… .

(Haşiye) NASA (Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi). 29 Haziran 1958’de kuruldu. Bundan önce, 1915’te kurulan ve sadece uçak kanadı gibi cisimlerin hava ile temas ve etkileşimi­ne bakan NACA diye bir birim vardı.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye