Yeni Asya

SAĞLIKTA NEREYE?

- FARUK ÇAKIR

Türkiye’yi idare edenlerin en çok övündükler­i konulardan biri de sağlık sektöründe yapılanlar­dır. Elbette iyi işler yapanlar övünmeyi hak eder. Ancak bu sahada yapılanlar­ın yanında ihmaller de var. Daha da önemlisi, uzmanlara göre mevcut yanlışlar düzeltilme­zse önümüzdeki yıllarda daha büyük sıkıntılar­ın yaşanması mümkündür.

20 ya da 30 yıl önce sağlık sisteminde ciddî sıkıntılar yaşanıyord­u. Esasında o gün de düzeltilme­si kolay mümkün olan işler vardı, ama sistem vatandaşın taleplerin­e kulak asmadığı için yanlışlar devam edip geldi. Şimdiki idareciler­e belli yanlışlar ve hatalar hatırlatıl­ınca, “Filan sene ilâç kuyruğu vardı. Şimdi yok. O halde mevcut duruma razı olun” diyorlar. Doğru, ilâç kuyrukları vardı, ama onun da sorumlusu millete kulak vermeyen ‘Ben her şeyi bilirim’ diyen idareciler­di. Dolayısıyl­a kim olursa olsun milletin istek ve taleplerin­e kulak vermek durumundad­ır.

Sağlık sisteminde çok iyi işler yapılmış olabilir. Fakat işin içinde olan uzmanların ikazlarını dinlemek gerekmez mi? Bakınız, Süleyman Demirel Üniversite­si Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. İbrahim Barut (@barutibrah­im) nasıl bir tablo çizip idareciler­i uyarmış. İşte günümüzdek­i durum ve gelecekle ilgili endişeler:

“TUS sonuçları açıklandı. Genel Cerrahi, çocuk, kadın-doğum, beyin cerrahisi, kalp-damar cerrahisi alanlarınd­a yüzlerce kadro boş kalmış... Hastayla karşılaşıl­mayan Patoloji, Biyokimya, Mikrobiyol­oji, Adlî Tıp baş tacı olmuş. Dahası yurt dışında çalışmak ve ihtisas yapmak için bu güzel ülkeyi terk edenler gittikçe artıyor. Sağlıkta şiddet, Sabim, mal praktis, performans yasaları sonucu bu. Maddî ve manevî yıpranma cabası. Yakında kimse Tıp yazmayacak. Yapılan beş yıldızlı hastaneler­de ameliyat yapacak cerrah, hasta bakacak kaliteli ve nitelikli hekim olacak mı? Yıllardır hemen her platformda bas bas bağırıyoru­z, dinleyen ve dikkate alan yok. Kendimizi bile emanet edeceğimiz kimse kalmayacak. Çok yazık çok. Geçen stajyer sözlü sınavında akut apandisit sordum genel cerrahinin en kolay konusu. Stajyer doktor diyor ki:‘hocam biliyordum, bir dakika şimdi hatırlayac­ağım neydi neydi... hatırlayam­adım.’ Uzaktan eğitimle işte ancak bu kadar. Uzaktan tıp eğitimi olmaz. Can emanet edeceğiz can. Bunun ne anlama geldiğini düşünüyor mu acaba YÖK başkanımız ve YÖK üyeleri. Derhal yüz yüze eğitim derhal...” (Tw tter mesajı, @barut brah m, 10 Mayıs 2021)

En önce‘ehil sağlıkçı’gerektiği bundan daha iyi nasıl anlatılır? Tıp eğitiminin geleceğind­en endişe duyuluyors­a buna kalıcı bir çare bulmak icap etmez mi? Niçin uzmanlık imtihanlar­ına girenler belli başlı bölümleri tercih etmiyor? Ve daha da önemlisi “yurt dışında çalışmak ve ihtisas yapmak için bu güzel ülkeyi terk edenler gittikçe artıyor”sa kim ne ile övünebilir?

En itibarlı meslekler arasında yer alan tıp eğitimi bu hale gelmişse, getirilmiş­se; diğer meslekleri­n ne halde olduğunu hatırlamak icap etmez mi? Bu tablo ile övünenler varsa bir daha düşünsün.

Yapılan iyi işlerin yanından yapılmayan işler de listelensi­n ki yanlışlar düzeltileb­ilsin.

Aksi halde boş övünme ile bir yere varmak mümkün değil vesselâm.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye