BAŞKANLIK REJİMİ VE HIZINA ÖRNEK

Birilerinin adına “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi”dediği ve devleti 2017’de ite kaka soktuğu korku ve şaşkınlık tünelinde güya daha hızlı karar alınacaktı ve devlet daha iyi işleyecekti.

Denilenler tamamen doğru çıktı! Bunun çok temel birkaç örneği var. Birincisi:

Bakanlıkların yeniden yapılandırılması adıyla sürdürülen çalışmalardaki hız. Bakanlıklar bu yeni sisteme göre adeta allak bullak edilip sürekli yeniden yapılandırıldı. Genel müdürlükler vs. sürekli olarak kapatılıp açıldı. Birleştirilip bölündü.

Ankara bürokratları bile bu hıza ayak uydurmakta zorlandı. Vatandaş zaten şaşkın.

Yetmedi, 2021’de Aile ve Çalışma Bakanlığı yeniden iki ayrı bakanlığa dönüştürüldü. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı yeniden ortaya çıkarıldı.

Ama aynen diğerleri gibi, bu değişikliğin sebebi hakkında da resmî hiçbir açıklama yapılmadı. Özür zaten beklenmez de…

Aynı dönemde, adı Külliye olan sarayda bir de “politika kurulları” oluşturuldu.

Böylece icraatın şûrâlara ve onların ilke kararlarına göre yürüyeceğini sananlar ve umanlar oldu.

Ama o sananların sandığı sandıktan hiç de öyle dediğimiz gibi bir şey çıkmadı.

Üyeleri, gündemleri ve kararları bile belirsiz olan o politika kurullarının, şişirilmiş Erdoğan Karizması ve saray bürokrasisi karşısında ne kadar güçsüz olduğunu hem bürokrasi ve hem de vatandaş tecrübeyle gördü. Bu politika kurullarının üst kurullarla ilişkileri de ayrı bir mesele.

İkinci örnek şu:

“Tek adam”ya da daha doğru ifadesiyle “şahıs hükümeti” eleştirilerinden kurtulabilmek için göstermelik olarak ve üstelik kanunsuz biçimde “cumhurbaşkanlığı kabinesi” adıyla bir kurul “icat edildi”.

Bu kabine Cumhurbaşkanlığının web sayfasına da bir başlık olarak eklendi.

Ama “ne zaman toplanır, ne iş yapar, mazisi ve istikbali nedir” gibi sorular cevapsız. Varlığı anlamsız zira yokluğu değersiz ve belirsiz.

Üçüncüsü de şu:

Cumhurbaşkanlığının web sitesi bu yeni yapılanmaya uygun olarak yenilenmedi.

Eski ve sembolik yetkili cumhurbaşkanlarından kalan “forslu” ve “förs leydili” web sitesi alışkanlığı sürdürülüyor.

Hatta vatandaşlar cumhurbaşkanı ile interaktif iletişimden ve gerçek yürütme faaliyeti hakkında topluca bilgi edindirme imkânından mahrum bırakıldı. (Gaz alıcı iletişim kurumu CİMER işleyişini sürdürüyor, ama o da bu amaca hizmet etmiyor.)

Meselâ tccb.gov.tr sitesinde, eski dönemden kalma, “himaye edilen projeler” diye bir başlık var. İcracı cumhurbaşkanı için tamamen anlamsız ve gereksiz. Orada durup duruyor.

Cumhurbaşkanlığının kendi iç bürokrasisi hakkında web sayfasında hiçbir bilgi yok, ama nedense eski özel kalem müdürlerinin isim ve resimleri var.

Daha ilginci, cumhurbaşkanı danışmanları ve önceki danışmanlar hakkında sitede hiçbir bilgi yok. Kamuoyundaki bilgi kirliliğini gidermeye veya önlemeye yönelik bir gayret de yok.

Alın size ülkeyi uçuracak sistem. Ne hız ve ne başarı ama…

Bu saatten sonra bu “sistem”in işe yarayacağına inanan kalmışsa aklına şaşmak lâzım.

Bu sebeple, dün de yazdığımız gibi, muhalefetin asıl vaadi iyileştirilmiş ya da güçlendirilmiş parlamenter sisteme dönmek olmalı. Cumhurbaşkanı adaylığı meselesi de bu hedefe göre çözümlenmeli.