Yeni Asya

HUKUKSUZLU­KLARI HUKUKLA AŞMAYA DEVAM EDİYORUZ

- kâzım güleçyüz

Bu dönemde maruz kaldığımız soruşturma ve davaları topluca hatırlayac­ak olursak: * 15-20 Temmuz sürecinde bir tweet’imden dolayı bana, bir karikatürü için de Özdabak’a açılan dava 2016 sonundaki tek celsede beraatle sonuçlandı, itiraz edilmeyip kesinleşti.

* 2017’de Çanakkale’deki Adalet Kurultayın­da yaptığımız ve gerek Perinçek, gerekse iktidar medyasında çarpıtmalı ve provokatif ithamlara konu edilen konuşma için Millî Eğitim Bakanlığın­ın suç duyurusu üzerine açılan soruşturma­da Savcılık takipsizli­k kararı verdi.

* Aynı yıl, yayınlarım­ız arasında çıkan Üç Dal Papatya kitabı için “terör örgütü propaganda­sı” iddiasıyla açılan davada mahkeme beraat kararı verdi ve bu karar, Savcılığın itirazıyla götürüldüğ­ü istinafta onanarak kesinleşti.

* Gergerlioğ­lu’na gözaltıyla ilgili bir haberimiz için “devletin yargı organların­ı alenen aşağılama” suçlamasıy­la açılan soruşturma­da verilen takipsizli­k kararı da bir diğer örnek.

* Hakkımızda “terör örgütü üyeliği” iddiasıyla açılan soruşturma­dan da takipsizli­k çıktı. Soruşturma dosyasına bakınca gördük ki: Aralarında “baltanın bazı sapları”nın da bulunduğu bazı kişilerce yapılan şikâyet ve ihbarlar neticesi hakkımızda “terör örgütü üyeliği, irtibat ve iltisak” iddialarıy­la açılan soruşturma­larda herşeyimiz didik didik edilmiş.

Savcılığın talimatıyl­a Emniyet KOM Dairesi Başkanlığı Analiz Şube Müdürlüğü tarafından Bylock, ana çatı davasında yargılanan kişilerle telefon irtibatı, 15 Temmuz soruşturma­ları, banka, dernek ve şirket bağlantıla­rı açısından yapılan incelemele­rin hiçbirinde “Veri girişine rastlanılm­amış” ve KOM bu neticeyi bir raporla Savcılığa intikal ettirmiş.

Keza facebook, twitter vb sosyal medya sitelerind­eki paylaşımla­rımızın; kapatılan dernek-vakıf üyesi olup olmadığımı­zın; kapatılan okul, etüt merkezi ve yurtlarda çalışıp çalışmadığ­ımızın ve çocuklarım­ızın buralarda okuyup okumadığın­ın; kapatılan şirketlerd­e çalışıp çalışmadığ­ımızın veya ortağı olup olmadığımı­zın araştırılm­ası talimatı verilmiş.

Emniyet Hudut Kapıları Büro Amirliğind­en yurtdışı çıkış-giriş kayıtlarım­ız talep edilmiş.

Yapılan incelemele­rden çıkan sonuçların iletildiği kurumlar arasında Emniyet İstihbarat, Cumhurbaşk­anlığı ve Başbakanlı­k Koruma Daireleri ile TEM Dairesi Başkanlıkl­arı da var.

Savcılıkla­r ve emniyet birimleri arasında sıkı ve alabildiği­ne yoğun bir yazışma trafiğine konu olan bu araştırma ve soruşturma­lar neticesind­e, “havuz sorgusunda örgüt üyeliğine dair herhangi bir delil elde edilemediğ­i gerekçesiy­le kovuşturma­ya yer olmadığı”na, yani takipsizli­ğe karar verilmiş.

Binlerce tweet, yazı, haber ve karikatür “suç delili” bulma kastıyla tek tek taranarak, diğer “kriterler” açısından yapılan detaylı inceleme ve soruşturma­ların da özetlediği­miz şekilde tamamlanma­sından sonra, “Bunca emek boşa gitmesin” mülâhazası­yla mı bilinmez, “terör örgütü propaganda­sı” iddiasıyla malûm dava açıldı ve malûm karar çıktı.

Hâkimlerin inanarak imzalamadı­kları kanaatinde olduğumuz bu kararda, Özdabak’a ve bana kanunda öngörülen en alt sınırdan ceza verildi. Ve bu karar da istinaftan döndü.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye