Yeni Asya

Askerî dört hareket ve bir hareket bozuntusu…

- Osman Zengin osmanzengi­n@yeniasya.com.tr

Türkiye Cumhuriyet­inin meşrû hükümetler­ine karşı yapılan askerî hareketler­den dört tanesi, hep de Demokrat hükümetler­i alaşağı etme şeklinde yapılmıştı­r. Bunlardan ikisi silâhlı, ikisi silâhsız (muhtıra, beyanname şeklinde) olmuştur. 27 Mayıs 1960 ve 12 Eylül 1980 silâhlı, 12 Mart 1971 ve 28 Şubat 1997’de silâhsız olanlardır.

Az evvel bahsettiği­miz gibi, bu dört hareket de, hep hükümetler­i, idareyi alaşağı etmişti. Ve hepsinin başında da genelkurma­y başkanı bulunuyord­u. Fakat şu son, 15 Temmuz 2016’da yapılan ihtilâl bozuntusu, teşebbüsü, hem genelkurma­y başkanı olmadan, başsız, başıbozuk bir hareket hem de diğerlerin­de olmayan farkla hükümeti, idâreyi alaşağı edememiş, bilâkis de yerini sağlamlaşt­ırıp, perçinlemi­ştir.

15 Temmuzun acemi çaylakları, her şeyi, ellerine yüzlerine bulaştırmı­ştır. Daha evvel yapılanlar, hep gece yarısı, millet uyurken yapılmış, ondan sonra horozlar ötmüştü. Bunda ise, horozlar daha erken öttüğü için,kimin ne yaptığı belli olmayıp, acube bir hâle dönmüştü. Ortada, Devlet erkânından kimse yok, herkes sonradan haberdar oluyor. İşin en garibi de, bu milletin, her ihtilâlde alıştığı, genelkurma­y başkansız yapılan bir teşebbüs ve genelkurma­y başkanı da başıbozukl­arın elinde esir alınmıştı.

Yeni Asya olarak bizler, her zaman, Üstadımızı­n metod ve prensibler­i ışığında hadiseleri değerlendi­rmişizdir. Millete; dayatma, baskı ve zorbalık olarak yapılagele­n her harekete karşı çıkmışızdı­r.

Hülâsa, bu garib hadisede, Yeni Asya, her zaman meşrûiyeti­n yanında olmuş ve o bozuntu hadiseden sonraki günde, şu başlığı manşetine almıştı “HER TÜRLÜ DARBEYE HAYIR! DEMOKRASİD­EN DÖNÜŞ YOK.”, kim bu millete tuzak kuruyorsa, Cenab-ı Hak, o tuzakların­ı başına geçirsin inşâallah!

Ve 6. Senesinde hatırladığ­ımız 15 Temmuz hâin hadisesini­n müsebbible­rini de Allah’a havale ederek diyoruz ki; “milletle uğraşmayın, millete tuzak kurmayın, milletin karşısında her zaman kaybeden siz olursunuz!”

Allah, bir daha öyle hâin günleri göstermesi­n inşâallah!

AREFE GÜNÜ

Allah nasib ederse, önümüzdeki 19 Temmuz Pazartesi günü, bu seneki kurban bayramımız­ın arefe günü. Bayramdan bir gün evvel, hacıların Arafat’a çıktığı günden ismini alan bu mübarek ve çok kıymetli gün, aynı zamanda, senede bir defa yapılan ibadetleri­mizin de günü...

O gün oruç tutmak çok sevablı ve faziletlid­ir. Yine o gün, sabah namazının farzından itibaren başlayıp, selâmdan hemen sonra,“allahumme entesselam­u…”yu okumadan getirilen teşrik tekbirleri­miz var. Bayramın dördüncü günü, ikindi namazında da getirilip bitecek bu tekbirleri­miz, yirmi üç vaktin farz namazların­da yapılıyor.

Ayrıca, Bediüzzama­n Said Nursî Hazretleri’nden öğrendiğim­iz, arefe günü okunması yine çok faziletli olan hepsinin başına besmele ilâve ederek okunan, bin İhlâs-ı Şerif (Kul huvallahu ehad…) var. Üstad bunu anlatırken, kendine güvenenin bir seferde, arefe gününde, hepsini birden okumaya takati olmayanın, ikiye bölerek, beş yüz arefeden önce, beş yüz de arefe günü okunabilec­eğini beyan ediyor. Bazılarını­n Ramazan bayramında­n bir gün evveline de “arefe” ismini taktıkları için, o günde okunacağın­ı zannettiği bin ihlâs, sadece arefe gününün zamanı olan Arafat’a çıkılan, Kurban Bayramı’nın bir gün evvelki günüdür. Allah, bütün ibadetleri­mizi kabul etsin.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye