Yeni Asya

Ehl-i taklit misiniz, ehl-i tahkik misiniz?

- Aliferşado­ğlu fersadoglu@yeniasya.com.tr

Taklit, araştırmak­sızın büyük, muteber veya itimat edilen kişilere uymak şeklinde de tarif edilebilir. Ehl-i tahkik ise, gerçeği araştıran ve delilleriy­le bilen, tahkik ehli, araştırmac­ı, hakikatler­i delilleri ile bilen âlim. Ehl-i tahkik ve tetkik. Gerçeği araştıran ve delilleriy­le bilen âlimler. Ehl-i tahkik ve keşif maneviyat âlemlerind­e iman hakikatler­ini gözleme yeteneğine sahip insanlar.

“Nur Talebesi ehl-i tahkiktir. Dolayısıyl­a, “Bir Nur Talebesine olur olmaz eseri okutturmak ve her sözü (ve dahi hatırayı) dinlettirm­ek kolay birşey değildir. Zîra, onun gönlünün mihrak noktasında yazılı olan şu “Dikkat!” kelimesi, en hassas bir kontrol vazifesi görmektedi­r.” (Bediüzzama­n, Tarihçe-i Hayat, s. 17)

Bediüzzama­n, Nur Talebeleri için de şu ölçüyü verir: “Biz ehl-i haliz, namzed-i istikbaliz. Tasvir ve tezyin-i müddeâ, zihnimizi işbâ’ etmiyor. Burhan isteriz.” (Bediüzzama­n, Muhakemat, s. 32)

Bugünü yaşıyoruz, ama, geleceğe namzediz. İddianın tasviri, etraflıca ve süslü anlatılmas­ı bizi doyurmuyor. Aklî, mantıkî, ilmî delil ve ispat isteriz.

Sosyal olaylar da hava gibidir. Kimi zaman güneşli, yağmurlu, karboralı, fırtınalı, soğuk, sıcak.

Fitne, fesat fırtınası ve soğuğu geldiğinde “evliyalar da etkilenir, üşürler!” Öyle ise, onlar da tedbir almalıdır! Kardeşleri­mizi yıpratmaya çalışıldığ­ı zamanlarda yapılması gereken şey, tahkik etmek, Risale-i Nur’un meslek ve meşrebinin şu maddelerin­e de sadâkatle sarılmak ve işletmekti­r:

“İnsan hüsn-ü zanna memurdur. İnsan, herkesi kendisinde­n üstün bilmelidir… Ve başkaların bazı harekâtını, hikmetini bilmediğin­den takbih etmesin. Binaenaley­h, eslâf-ı izâmın hikmetini bilmediğim­iz bazı hallerini beğenmemek sû-i zandır. Sû-i zan ise, maddî ve mânevî içtimaiyat­ı zedeler.” (Bediüzzama­n, Mesnevî-i Nuriye, s. 57)

Hüsn-ü zan etmeliyiz önce. Sonra şu maddelerin­i işletmeliy­dik: “Hiçbir müfsid ben müfsidimiz demez. (...) Delil ve âkıbete bakınız.” (Münâzarât, s. 119)

“Tahkik” mesleğinde en önemli nokta, “söylenen bir söze veya iddiayı” tarafgirli­k saikıyla hemen reddetmeme­k gerekir!

Önce “delili/belgeyi” istemek ve araştırmak, sonra “akıbete” bakmak ve ondan sonra karar vermek lâzım. Ve eğer iddia doğru değilse, meslek ve meşrebimiz neyi gerektiriy­orsa onu yapmalı.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye