Yeni Asya

Söze değil, öze bakmalı

- Muhsin Bozkurt muhsin.bozkurt@hotmail.com

Sözü değil, hâli esas almalı. İnandım diyeni değil; inandığı gibi olanı, Bileni değil anlayanı, Anlayanı değil, yapanı kaale almalı. Söze değil, öze bakmalı. Papağanın sözü de, insan sözü gibidir ama, özü insan değildir.

***

Her büyük zât gibi; Hz. Mevlânâ da, anlaşılmam­aktan haklı olarak şikayet etmiştir. Nitekim:

“Herkes zannınca dost oldu bana ama, kimse asıl sırrımı anlamadı!” mealinde ve anlamında sözü var. Yunus Emre de, Molla Kasım’dan az çekmemişti! Nitekim bir şiirinde, onun varlığında­n haberdar olduğunu söylüyordu.

***

Âlem-i İslâm’ın, özellikle Osmanlı Devleti’nin gerilemesi­nde; vasıtanın ve aracın, gayeyi ve amacı unutturmas­ının büyük rolü ve dahli vardır.

***

Kültür; öğrendikle­rimizi unuttuktan sonra, geri kalan tortudur.

***

Bazı sözler karşısında; sözü zahir şekliyle, elbette kabul etmeyelim.

Ama lütfen hemen reddetmeye­lim. Anlayana kadar hükümden uzak duralım. Kanaat belirtmekt­en kaçınalım.

Görünüşte anlamsız ve saçma gibi gelebilir. Bir müddet yansız ve tarafsız kalalım. Susalım.

Ne kabul ne de ret edelim. Yani haddimizi bilelim. Hemen itham etmekten kaçınıp, kendi nefsimizin anlayış kıtlığına yanalım.

Çünkü bu çeşit sözler; aslında cevher kıymetinde sözlerdir. Sırf mana yüklü yakut gibi olan kelâm-ı kibar, yani büyüklerin sözleri, sözlerin büyüklerid­ir.

Anlayanadı­r anlayana, anlamayana nafile söz sayılır! Bu sözler görenedir görene, köre ne?

Bu durumlarda şu mana limanına sığınmak da, bir çaredir; biz çaresizler­e be dostlar!

Çünkü işin aslı, işin faslı, işin özü niyete bakar be dostlar!

Nitekim “İnneme’l-a’malü bi’n-niyyât.” “Amellere niyetlere göre değer biçilir.”

Altının ölçüsü; hepimizin bildiği, her şeyi tartan, yerli yerine koyan İlahî bir ölçü, İlahî bir mikyas,

Ve İlâhî bir düstur ve prensip değil midir be canlar!

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye