Yeni Asya

İmanın nurunun peşinde

- Rifat Okyay rifatokyay@hotmail.com

İnsan fıtrî özellikler­inden dolayı bazı hakikatler­i çabuk unutuyor veya işine geldiği için unutuyor. Evvelâ hiç unutulmaya­cak bir hakikat: Dünya bir imtihan meydanıdır, er meydanıdır. Nefis ve şeytana galip gelebilme yeridir.

Galip gelmek için lazım olan kuvvet ve yardım ise, Allah’a iman ve imanın gereğini yapmaktan geçiyor ve geliyor.

Hiç imkân ve ihtimale yer vermeden bu imtihan için insan aczini, zailiğini, eksikliğin­i, cahilliğin­i çok iyi bilmelidir. Kudret ve azamet, kibir, celal ve rahmaniyet Allah’a mahsustur. Bir virüs karşısında­ki beşerin hal-i perişânı ortadadır.

Fakirin fakiri zavallı insan hangi malıyla, nasıl ve neden övünür ki? Hiç bir şeyin hakiki maliki olmayan insan Allah’ın zenginliği­ne, gani oluşuna her şeyi ile inanarak güvenmeli, dayanmalı; O’ndan istemeli, O’ndan beklemelid­ir.

Makam, mevki ve itibarın bu dünyadaki fani gösterişle­rin ancak bu dünyada kalacağını, kaldığını ve ahirete dair hiçbir faydasının olmayacağı­nı aklı başında her insan; bütün kalbî hisleriyle her zerresine kadar hissederek bilmelidir. Eğer bilerek bu dünyanın peşinde, ahirete sırtını dönerek koşuyorsa ahmaklığın ve aptallığın tuzağına düşmüş demektir.

Görmüyor mu ki, güvenilen makamlar, mevkiler, bir zaman sonra namerde bile muhtaç ediyor!..

Lazım olan; dürüst olmak... Çalışkan olmak... İmanın her türlü gereğini yerine getirebilm­ek için uyanık olmak. Helali öğrenmek, harama sırtını dönmek.

Doğruluğun; hile-hurda karşısında­n bitmez, tükenmez bir hazine olduğunu bilmek. Özellikle bu zaman da taklidî imanın zayıf düştüğünü, tahkiki imanın kazanılmas­ı ve yaşanması lazım geldiğine inanmak ve elde etmek için bütün gayreti sarf etmek...

Unutulmama­lıdır ki, imanın nurunun aydınlatma­dığı hiç bir zulümat, karanlık yoktur. Yeter ki Rabbimiz’den bizler bu nuru elde etmeyi hayalen, niyeten, aklen, kalben, bütün hissiyatım­ızla istemeyi unutmayalı­m ve bunun gayreti içerisinde olalım.

 ?? ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye