15 Temmuz’da düşündüren olaylar
900’lü yıllardan itibaren ülkemizde yapılan askerî darbelerin ve muhtıraların bir maksadı da; Demokratları iktidardan uzaklaştırmak, “irtica hortladı”şeklindeki yalanlar ile dinî gelişmelerin önünü kesmektir.
12 Eylül’ün ve 28 Şubat’ın mağduriyetlerini yaşamış bir insan olarak askerî darbelerin, hukuk düzeninde derin yaralar açarak keyfîliklerin ortaya çıkmasına sebep olduğu ve şeffalıktan uzak bir şekilde kamu kaynaklarının israf edildiği görülmüştür. Darbeler, hukuk dışılığı ile hak ihlâllerini çoğaltır, sivil siyaseti itibarsızlaştırarak halkın siyasal düzene olan güvenini sarsar. 27 Mayıs’ta, 12 Eylül’de ve 28 Şubat’ta gördüğümüz gibi yargı bağımsızlığını ortadan kaldırır. Darbeciler yüzünden bu gayrimeşru müdahaleler adeta olağan haline gelir.
15 Temmuz 2016 darbe girişimi Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en karanlık saldırısı olarak hatırlanacak bir kalkışmadır. Planlanış şekli, icrası ve ortaya çıkardığı sonuçlar açısından daha önce yaşanan askerî darbe ve sivil siyasete müdahale girişimlerinden farklılık gösterir. Bu darbe iktidara zarar vermemiş, iktidarın önünü açmıştır.
15 Temmuz günü saat 16.16’da bir subay MİT’E giderek ”bazı askerlerin kuruma saldırıda bulunacağını” ihbar eder. MİT yetkilileri Genelkurmay 2. Başkanına telefonla bilgi vermelerinin ardından, MİT müsteşar yardımcısı ve MİT müsteşarı Genelkurmay Başkanlığına gider. Ama hiçbir tedbir alınmadığı için 15 Temmuz saat 21.00’de genelkurmay başkanına darbe haberi verilir ve genelkurmay başkanı tutuklanır; genelkurmay başkanının kurtulması da ayrı bir muamma…
Bu duyuma rağmen hava kuvvetleri komutanı ve deniz kuvvetleri komutanı İstanbul’da bir düğünde; Jandarma genel komutanı ile özel kuvvetler komutanı ise Ankara’da bir başka düğündeydiler. (Hürriyet Gazetesi-abdulkadir Selvi)
9 Mart 1971 tarihinde planlanan darbe girişimi, İstihbarat mensuplarınca (dönemin) genelkurmay başkanına haber verilmesi sonucu önlenmişti. 15 Temmuz günü komuta kademesi ile toplantı yapılarak ordu teyakkuza geçirilip, kuvvet komutanları düğüne gönderilmeyerek bu darbe önlenemez miydi?
15 Temmuz darbe girişimine katılanların yanı sıra darbeyi yapanlarla ilişkisi olduğu gerekçesiyle binlerce kişi ihraç edildi; bu süreç hâlâ devam ederken, 9 Mart dönemindeki genelkurbay Başkanının yaptığını yapamayan dönemin genelkurmay başkanı darbeden sonra millî savunma bakanı yapıldı. Önemli bir husus da, cumhurbaşkanının darbeyi MİT yerine eniştesinden öğrendiğini söylemesidir. Cumhurbaşkanı ve başbakan darbeden sonra istihbarat zaafiyeti olduğunu söylediler, ama MİT başkanı görevinin başında!
12 Eylül 1980 gecesi Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından saat 03.00’te darbe gerçekleştirilir. TRT, PTT ve İçişleri Bakanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü, başbakan Süleyman Demirel’in konutu ve diğer stratejik yerler ele geçirilerek saat 04.00’te radyodan kamuoyuna duyurulur.
15 Temmuz darbesi ise saat 20.30’da başlar. O gece saat 21.00’de genelkurmay başkanı derdest edilir, 22.00 sıralarında da bir grup asker tarafından Boğaziçi Köprüsü ve Fatih Sultan Mehmet köprüsü tek taralı olarak trafiğe kapatılır.
15 Temmuz darbe girişimi 27 Mayıs 1960 ve 12 Eylül 1980 darbeleri ile mukayese edildiğinde farklı olduğu akla geliyor.