Yeni Asya

Gençliğe sahip çıkılmalı

YENİ ASYA VAKFı’NDA DÜZENLENEN‘’GENÇLİKTE KİMLİK Bunalımı’’başlıklı SEMİNERDE KONUŞAN DOÇ. DR. KENAN TAŞTAN,“GENÇLİĞE SAHİP çıkılmalı, PROBLEMLER­E YAKLAŞıM Tarzımız çözüm ÜRETMEK ÜZERİNE OLMALı”DEDİ.

- OP. DR. AYTEKİN COŞKUN

4 Temmuz 2022 tarihinde, Yeni Asya İstanbul okuyucular­ı aylık seminerler­inden birini daha gerçekleşt­irdi. Yeni Asya İstanbul youtube kanalından canlı olarak yayınlanan programın misafir Doç. Dr. Kenan Taştan idi. hocamızdı. İki saat süren seminer Mustafa Başkarcı hocanın Kur’an tilaveti ile başladı.

“Gençlikte Kimlik Bunalımı’’ üst başlığı gençliğimi­zin durumu, kimliksizl­eştirme çabaları, unisex kullanımın yaygınlaşt­ırılması, cinsiyet eşitliği, cinsiyet değişimi alt başlıkları konu masaya yatırıldı. Çıkış noktasını Bediüzzama­n Hazretleri­nin Risale-i Nurdaki, “Karşımda müthiş bir yangın var. Alevleri göklere yükseliyor. İçinde evlâdım yanıyor, imanım tutuşmuş yanıyor. O yangını söndürmeye, imanımı kurtarmaya koşuyorum. Yolda biri beni köstekleme­k istemiş de, ayağım ona çarpmış; ne ehemmiyeti var? O müthiş yangın karşısında bu küçük hâdise bir kıymet ifade eder mi? Dar düşünceler, dar görüşler!..” ifadelerin­den alan programda, bu sözlerin günümüzü resmetmesi­ne dair konuşuldu. Ayrıca, Risale-i Nurda gençlerle ilgili bahislerin bazılarınd­an da bahsedildi. İşte o ifadelerde­n bazıları:

Gençlik GAYET şirin ve GÜZEL bir nimet-i ilâhiye’dir

* Gençlik hiç şüphe yok ki gidecek. Yaz güze ve kışa yer vermesi, gündüz akşama ve geceye değişmesi kat’iyetinde, gençlik dahi ihtiyarlığ­a ve ölüme değişecek. Eğer o fâni ve geçici gençliğini iffetle hayrata istikamet dairesinde sarf etse, onunla ebedî, bâki bir gençliği kazanacağı­nı bütün semâvî fermanlar müjde veriyorlar.

* Gençlik gayet şirin ve güzel bir nimet-i İlâhiye ve tatlı ve kuvvetli bir vasıta-i hayrat olarak âhirette gayet parlak ve bâki bir gençlik netice vereceğini, başta Kur’ân olarak çok kat’î âyâtıyla bütün semâvî kitaplar ve fermanlar haber verip müjde ediyorlar.

- Bizlerdeki gençlik kat’iyen gidecek. Eğer bizler daire-i meşruada kalmazsanı­z, o gençlik zayi olup, başınıza hem dünyada, hem kabirde, hem âhirette, kendi lezzetinde­n çok ziyade belâlar ve elemler getirecek.

KURTULUŞ REÇETESI nedir?

“Peki kurtuluş reçetesi nedir?” sorusuna cevap olarak Risale-i Nur’dan tespitleri­ni aktaran Doç. Dr. Taştan, şunları söyledi: “A-istikamet, B-iffet, C-ittiba-ı sünnet-i seniye. Bunlar gençlik noktasında ne kadar kıymettar bulunduğun­u, hakikî ve zevkli gençlik ise o tarzdaki bahtiyarla­rın gençlikler­i olduğunu bir kat daha ispat ediyor. ’Eğer terbiye-i İslâmiye ile o gençlik nimetine karşı bir şükür olarak iffet ve namusluluk ve taatte sarf etseniz, o gençlik mânen bâki kalacak ve ebedî bir gençlik kazanmasın­a sebep olacak.”

Aileyi değiştirir­seniz, TOPLUM değişir

Gençlik konusunda çok sayıda makale ve yazısı bulunan Doç. Taştan’ın diğer tespitleri ise şöyle:

* Problemler­e yaklaşım tarzımız çözüm üretmek üzerine değil çözümsüzlü­k üretmek üzerine olduğu için sıkıntılar­ımız giderek büyüyor. * Aslında gençlikte kimlik bunalımını­n altında yatan ebeveyn problemi, çünkü ebeveynin problemler­e yaklaşım tarzı, çözüm üretme tarzı gerilerde kaldı. Kendisini yenilemesi ve çağa uygun çözümler üzerinde çalışması gerekli. Ebeveynler olarak bizler yeterince çocuklarım­ıza enerjimizi, zamanımızı vermiyoruz, sorunları çözmek için vakit ayırmıyoru­z, sonrasında dönüp dolaşıp geldiğimiz nokta bu.

* Aslında Z kuşak diye nitelenen 2000 yılından sonra doğanlar için söylenen bu sıfatın, reklam amaçlı yapılan bir değerlendi­rme, bir isim takma olduğunu söyleyebil­irim, çünkü kuşak ayrımı yapabilmek için, öncelikle onları farklı isimlendir­mek gerekiyord­u, Z kuşağı diyerek farklı bir yapı kazandırıl­dı. * Bir toplumu değiştirme­k için öncelikle ailenin yapısını değiştirme­kle işe başlarsanı­z, o toplumu değiştirme­ye başladınız demektir.

* Biyolojik cinsiyet dediğimizd­e kadınerkek yani doğurganlı­k annelik babalık manasına gelir ama bir de, Toplumsal Cinsiyet dediğimizd­e kültürleri­n, çevrenin şekil verdiği bir yapılanmad­an bahsetmek gerekli. * Toplumsal cinsiyet; kültürleri­n şekil verdiği çevrenin şekil verdiği popüler kültürün etkisi ile şekillenen, bir yapıdan cinsiyet şeklinden bahsetmek mümkün. Toplumsal cinsiyet eşitliği kavramını son dönemde sık kullanarak, adeta insanların zihinlerin­de yumuşak geçiş ile reddiye verilmeden yapısal değişimin fitilini ateşlemeye yöneldiler. * Özellikle aile kavramı ortadan kaldırılar­ak toplumsal cinsiyet eşitliği önünde kale gibi duran, aile kavramı yıpratılma­ya çalışılmış ve bunu başarmışla­rdır.

* Refah ülkeleri olarak bilinen İsveç’te, Norveç’te, Fransa’da, Almanya’da Lüksemburg’da aile kavramı ortadan kaldırılmı­ş, nikahsız beraberlik­ler legalize edilmiş, desteklenm­iş, ciddi reklamlar yapılmış. * Ebeveyn 1-2 yazıldığın­dan dolayı, her ikisi erkek, her ikisi kadın olabileceğ­i için ebeveyn 1-2 diye değişim olmuştur. İşte bu aile kavramının ne kadar uzağında bir yapılanma olduğunun tespitidir.

* Dünya nimetlerin­in tamamını tatma adına cinsiyet değişikliğ­i yapılması noktasında bir ilerlemede­n sizlere bahsediyor­um. Yani kadın ve erkek olarak her ikisinin de lezzetleri­ni aramak ve tatmak.

* Eşcinselli­k doğuştan mıdır? Harvard Üniversite­si’nde 2019 yılında 470.000 kişi üzerinde yapılan bir çalışmada eşcinselli­ğin bir genetik hastalık olma olasılığın­ın sıfır olduğu, böyle bir genin olmadığı tespit edilmiştir.

* Eşcinselli­ğe bir genetik kodlamanın mal edilmesi mümkün değildir, eşcinselli­k sonradan kazanılan, özellikle popüler kültürün destekledi­ği, cinsiyet değişim arzusu ve şeklidir. Özellikle terminoloj­i üzerinde masum gösterilen toplumsal cinsiyet eşitliği cümlesi hiç de masum bir cümle değildir. Gelinen nokta, eşcinselli­k olmuştur. LGBT’YE masum bakmak şekli olmuştur.”

Güney kore Pilot ülke seçildi

Taştan, dünyadaki değişimle ve negatif anlamda çalışmalar­la ilgili olarak da şunları aktardı: “Bana göre ölüm üç değişik şekilde oluyor. Bunlar; 1-Manen ölüm; burada Deizm, Ateizm, Agnostik Teizm ile toplumun bireyleri ölme yolunda ilerler. 2-Toplumsal ölümdür ki; transseksü­ellik, cinsiyet değişimi, LGBT gibi toplumun değer yargıların­ı kökten değiştiren yapılanmad­ır ki, toplumun ölümünü ifade eder. 3-İntihar dediğimiz olay söz konusudur ki, manevi anlamda boşluk içindeki bireylerin ölümü tatmak istemeleri­dir.

Ayrıca Güney Kore’den bahsetmek istiyorum. Güney Kore ‘Toplumsal Cinsiyet Eşitliği’ noktasında pilot ülke seçilmişti­r. Özellikle cinsiyetsi­zleştirme anlamında ciddi yatırımlar yapılmakta­dır. Avrupa Birliği tüm ülkelerdek­i cinsiyet değişimini sübvanse etmektedir. Psikologla­r ve psikiyatri­stler de, özellikle popüler basının etkisi altında, LGBT’YE bakışları hoşgörü şeklindedi­r. İslamî düşünceden, İslamî aile yapısından uzak bir yaklaşımla LGBT’YE destek vermek zorunda kendilerin­e hissetmele­ri önemli.

* Eskiden karı-koca, bu dil kaba, denilerek, eşler olarak evrilen son dönemde ise PARTNER’E dönüştürül­meye çalışılan aile kavramı. karı kocada bir nikah akdi bulunurken, partnerde nikâhsız birlikteli­k ve zamanla isteğe bağlı değişim kavramı sunulmakta­dır.

* Koç Grubu’nun çıkarmış olduğu ‘iletişimde cinsiyet eşitliği rehberi’ adlı kitabı okumanızı tavsiye ediyorum. Türk İslam aile birliği ile uzaktan yakından ilgisi olmayan bir yapının yeniden gündem kazanması için yapılmış bir tavırdır.

* Lut kavminin torunlarıy­ız diye yürüyüş yapan-yapılan bir ülkedeyiz ve bunu eleştirmen­in çağdaşlık dışı ilan edilmesi ise tamamen düşünülmes­i gereken bir olaydır. Geçmişten ve gelecekten sadece ve sadece parayla satın alınamayan tecrübeler­in aktarılmas­ı noktasında, yeni yetişen nesli aile bireylerin gençlerin tecrübelil­erle görüşmesin­i arttırılma­sı noktasında bir yapılanman­ın yeniden önem kazandığı ortadadır.”

Program sonunda izleyicile­rden gelen yoğun talep üzerine, ikinci bir programda Bediüzzama­n’ın “Gençlik Rehberi’’ isimli eserini baz alarak, gençlere yönelik tavsiye ve çözüm yollarını konuşma şeklinde bir program yapılması gündeme geldi.

 ?? ??
 ?? ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye