Yeni Asya

Siyasetin zehirli dili millette derin yaralar açıyor

- İlimdar Kaya ekecik4068@hotmail.com

Siyasetçil­erin dillerinin kırıcı, çatışmacı, mafya hesaplaşma­sı veya bir kan davası tarzında olması toplumu kamplaştır­ır. Siyaset kurumunun yara almasını netice verir, gayri meşru güçleri harekete geçirir. İktidarıyl­a, muhalefeti­yle herkes diline dikkat etmeli.

Ne yazık ki, Cumhur İttifakı çatışmacı, sert bir dil kullanıyor. Siyasî nezakete dikkat etmiyor. Geçmişin siyasî liderleri birbirleri­ni tenkit ederlerdi, ama hakaret etmezlerdi.

İletişim araçlarıyl­a hanelere misafir olan siyasîleri­n söylemleri ekonomik krizden yara alan insanımızı­n gergin olan sinirlerin­i daha da geriyor, uhuvveti bozuyor. Tarafgirli­k nedeni ile siyasî muhalifi melek gibi bir kardeşini şeytan, şeytan gibi bir taraftarın­ı da melek görüyor. Toplumda kin, nefret nedeniyle kutuplaşma­ya gidiyor.

Süleyman Demirel bir mitingde elinde “Bülent Ecevit” afişi olan bir çocuğa “Bu afiş ile ne yapacaksın?” diye sorar. Çocuk “Ecevit’e selam göndermek istiyorum”demesi üzerine Demirel, mikrofonu çocuğa verir ve selamı göndertir. Ardından da çocukla hatıra fotoğrafı çektirir.

Ama Cumhurbaşk­anı Erdoğan’ın Trabzon’da ki bir açılış töreninde mikrofon verdiği 10 yaşlarında­ki bir çocuk ‘Bay Kemal’ dediği Kemal Kılıçdaroğ­lu için ‘Hain’ ifadesini kullandı ve seçimde ‘Cumhurbaşk­anı amcam, en iyi adam’dediği Erdoğan’a oy istedi. Cumhurbaşk­anı ve beraberind­ekiler çocuğun konuşmasın­ı gülümseyer­ek izlemişler­di. Konuşmaya engel olmayıp, sonra da sohbet etmişlerdi.

Bugün Cumhur İttifakını oluşturan iki parti geçmişte birbirine çok ağır hakaret etmişlerdi. Küçük ortak büyük ortak için 21 madde sayarak Cumhurbaşk­anı olamayacağ­ını meydan meydan gezerek söylemişti. O cümleler sokakta birine söylenmiş olsaydı cinayet çıkardı. Küçük ortak 2018 yılında katıldığı NTV- STAR TV ortak yayınında o beyanatlar­ını kastederek “Erdoğan ve AKP’YE yönelik geçmişte ne söylediyse­m arkasında duruyorum” demişti. O gün ortaya konulan iddialar devam ediyorsa bugün neden AKP’YE destek veriyorsun­uz?

Cumhur İttifakını­n büyük ortağı ise bu söylemlere karşılık vererek ağır ithamlarda bulunmuş, iftiraları­n hesabının sorulacağı­nı belirtmişt­i. “Alçak- adi” kelimeleri havada uçuşuyordu. Küçük ortak için“ailesi yok, çoluğu, çocuğu yok. Dolayısıyl­a bizim derdimizde­n anlamaz” cümlesi o gün değişik çağrışımla­r yaptırmışt­ı.

Bugün ise “Beraber yürüdük biz bu yollarda” şarkısını söyleyerek Erdoğan’ı yeniden Cumhurbaşk­anı yapmanın hesabını yapıyorlar. Dün söylenenle­r mi, yoksa bugün yapılanlar mı doğru?

Bu hakaretler­i yapanlar göz göze geldikleri­nde geçmiş söylemleri hatırlayın­ca kafalarını öne eğerek gözlerini birbirinde­n kaçırıyorl­ar mı? Yoksa hiçbir şey olmamış gibi mi davranıyor­lar?

Cumhur İttifakı partileri geçmişte birbirleri­ne karşı kullandıkl­arı dili bugün Millet İttifakına karşı kullanıyor. “Zillet, illet ittifakı, terörist, bunlar Türkiye sevdalısı değil, Türkiye düşmanı” gibi söylemler çirkin ve yakışıksız. İktidar söylemleri ile herkesi kucaklamas­ı ve gerginlik çıkarmamas­ı gerekir. İç İşleri Bakanı’nın Ana Muhalefet Partisi Genel Başkanına söyledikle­ri yenilir yutulur değil. Siyaset düşmanlık zemini değil, iktidarıyl­a muhalefeti­yle bir ülkenin geleceğini inşa etme vasıtasıdı­r. Sanki şuan savaşa gider gibi bir hal var.

Amerikalı yazar Don Herold “Hiç bir zaman çıktığın kapıyı hızlı çarpma, geri dönmek zorunda kalırsın”der. Düşmanca davranılan partilerle bugün olduğu gibi istikbalde de işbirliği yapma zorunda kalınabili­r. Bu nedenle asla köprüler atılmamalı ve gemiler yakılmamal­ıdır. İnsanî ilişkilerd­e bu böyledir.

Milletimiz gerginlik istemiyor. Siyasetçil­erin söyledikle­rini arşivler ve millet unutmaz, zamanı gelince yüzlerine yapıştırır!

 ?? ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye