Yemen’de ateşkesin belirsizliği
Yemen’de 6 aylık ateşkes süreci 2 Ekim’de sona erdi ve belirsizlik devam ediyor. Yemen’de geçtiğimiz yaz döneminde 2 aylık aralıklarla uzatılan ateşkes süreci, sivil halkın bir miktar rahatlamasını sağladı. Bm’ye göre ülke genelinde kayıplar yüzde 60’lar oranında azaldı. Husiler’in kontrolündeki Hodeidah Limanı’na yapılan yakıt sevkiyatı neredeyse 4 katına çıktı. Sanaa Uluslararası Havaalanı’ndan Kahire ve Amman istikametine uçuşlar başlatılarak birçok insanın sağlık yardımı alması ve tedavisi sağlandı. Elbette bunlar, uzun yıllardır savaş ve istikrarsızlık ortamındaki Yemen için olumlu gelişmeler.
Ateşkes sona ermeden, uzatılması için BM Yemen Özel Temsilcisi Hans Grundberg ve ABD’LI mevkidaşı Özel Temsilcisi Timothy Lenderking’in geçtiğimiz 1 Nisan’dan itibaren yaptıkları girişimler de sonuç vermedi. Girişimler 6 aylık geçici ateşkesle neticelendi. Ancak taraların ateşkes hakkında farklı algılamaları mevcut. Uluslararası toplum açısından Grundberg’in girişimleri daha sonra kapsamlı ateşkese zemin hazırlayacak bir ateşkes şeklinde anlaşılıyor. Ama sahadaki gerçeklik farklı. Husiler için ise ateşkes, yeniden toparlanmalarını sağlayacak bir duraklama döneminden ibarettir. Çünkü ateşkesin başladığı Nisan ayında Husiler’in Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) petrol ve gaz sahalarına yönelik saldırılarında ağır kayıplar vermişlerdi. Böylece Husiler 2021’de kazandıkları toprakları, Bae’nin desteklediği Devler Tugayları tarafından geri alındı. Dolayısıyla Husiler’in için ateşkesin zamanlaması kurtarıcı niteliğindeydi.
Diğer taraftan ateşkesin başlangıcında, Bm’nin atadığı Yemen hükümeti ve Cumhurbaşkanı Mansur Hadi görevdeydi. Fakat ateşkesten bir hafta sonra S.arabistan’ın etkisiyle Hadi’nin görevden el çektirildiği muhtemeldir. Hadi’nin yerine, 8 kişilik Cumhurbaşkanlığı Liderlik Konseyi’nin S.arabistan ve Bae’nin desteğiyle göreve başladığı kuvvetle muhtemeldir. Suudi Arabistan ve BAE, Konsey’deki rakip 8 kişinin farklılıklarını şimdilik bir kenara bırakarak Husiler’e karşı birleşik bir cephe kurulması amacındaydı. Bir anlamda 8 kişilik Konsey’in yapısı, Doris Kearns Goodwin’in “Rakipler Takımı” kitabına atıfta bulunuyor.
Ancak Suudi Arabistan ve Bae’nin beklentileri gerçekleşmedi. 8 Kişilik Konsey’den Islah ve Güney Geçiş Konseyi olmak üzere iki grup işbirliğinden uzaklaşarak 19 Ağustos’ta çatışmaya başladılar. Bunun üzerine Grunderbeg, Eylül ve Ekim aylarında ateşkesi bir kez daha uzatmak için tekrar girişimlerde bulundu. Grunderbeg, Yemen’deki taralardan 6 ay daha süre talep etti. Aynı zamanda Grunderbeg, Yemen hükümetinin Husi kontrolündeki bölgelerde memur ve emekli maaşlarının ödemesi gerektiğini belirtiyor. Ancak maaşların ödenmemesi Husiler için de önemli bir anlaşmazlık noktası. Lenderking de bu talepleri imkânsız olarak tanımlıyor.
Sanaa Stratejik Çalışmalar Merkezi’nden Abdülgani El-İryani de “geçtiğimiz Ekim ayında Suudi Arabistan’ın Husiler’i Riyad’daki görüşmelere davet ettiği, ancak maaşların ödenmesi hususunda anlaşma sağlanamadığını” belirtiyor. Çünkü Husiler, Suudi Arabistan’ın uyguladığı tüm yaptırımları kaldırmasını istiyor.
Aslında Husiler’e yönelik 2 Ekim’e kadar süren ateşkesin, daha kapsamlı bir ateşkesin zemini anlamına gelmediği hakkında eleştiriler mevcut. Yaz dönemi boyunca devam eden ateşkes, Husiler’in toparlanmasını sağlayan etkenlerden. Şimdi de, çatışmaların devamının Husiler için hedefe ulaşmada ayrı bir unsur olduğu yorumu da mevcut. Dolayısıyla Yemen’de yapılacak bir ateşkesin güçlü muhtevaya sahip olması önem arz ediyor.