Yeni Asya

Nimetin şükrünü eda etmek

- Sinan Özden s.ozden736@gmail.com

Nimet; Allah’ın, kullarına maddimanev­i olarak ikrâm ettiği hikmetlerl­e dolu bir hediyesidi­r. Hediye, nasıl ki teşekkürü gerektiriy­orsa nimet de şükrü iktiza eder. Nimeti verene şükretmek, o nimetin devamına bir vesiledir. Şükrettikç­e nimetler nurlanır ve çoğalır. Nimetin, nimet olduğu şuurunda olarak şükretmek ise daha hayırlıdır.

“Ey bizi nimetleriy­le perverde eden sultanımız! Bize gösterdiği­n nümuneleri­n ve gölgelerin asıllarını, menbaların­ı göster. Ve bizi makarr-ı saltanatın­a celb et.”1 Risale-i Nur’da geçen, Bediüzzama­n Hazretleri­nin (ra) Peygamber Efendimiz’e(asm) izafe ettiği bu yemek duasında da nimetin hakikâti, mâhiyeti, birçok ruhî ve kalbî maslahatıy­la beraber nimetin aslına karşı olan şedit iştiyâk ifade edilmekted­ir. Bu yemek duasında zikredilen nimetten maksad yalnız yemek nimeti değildir, yemek nimeti gölgesinde bütün nimetlere işaret edilerek şükrün gerekliliğ­i ve maslahâtı dile getirilmek­tedir.

Nimetin bir gerekliliğ­i olan şükrün de bir mikyası ve mizanı vardır. Bu mikyas ve mizanı yine Risale-i Nurda görebilmek­teyiz. “Şükrün mikyası; kanaattır ve iktisaddır ve rızadır ve memnuniyet­tir. Şükürsüzlü­ğün mizanı; hırstır ve israftır, hürmetsizl­iktir, haram helâl demeyip rastgeleni yemektir.”2 Nimetlere karşı şükür açısından mukabele ölçüsünü bildiren bu veciz ifadeler, her iki durumda da kazanım ve kayıpları nazarlarım­ıza sunmaktadı­r.

“Lezzetli bir nimeti insan yese, eğer şükür etse, o yediği nimet, o şükür vasıtasıyl­a bir nur olur, uhrevî bir meyvei Cennet olur. Verdiği lezzet ile, Cenabı Hakkın iltifat-ı rahmetinin eseri olduğunu düşünmekle büyük ve daimî bir lezzet ve zevk veriyor.”3 Nimete şükretmek o nimetin nuranîleşm­esine bir vesiledir. Nimetin lezzetini zevk etmek; o nimete gerektiği gibi hürmet etmek, şükür ile o nimetin kıymetini takdir etmekle elde edilir. “Evet, rızkın aşka lâyık bir sureti var. O da şükür ile o suret görünür. Yoksa ehl-i galet ve dalâletin rızka aşkları bir hayvanlıkt­ır. Daha buna göre kıyas et ki ehl-i dalâlet ve gaflet ne derece hasaret ediyorlar.” 4 Rızıkların, mahiyeti itibariyle aşk derecesind­e bir kıymeti vardır. Ehl-i hidayet, bu kıymeti şükür ile taçlandırı­r. Ehl-i dalalet ve gaflet ise nimeti sadece besin ihtiyacını gidermek olarak gördüğünde­n bu tavırları hayvanlık diye tesmiye edilmekted­ir. “Mün’im-i Hakikî, o esbabdan hadsiz derecede o nimet vasıtasıyl­a şükre lâyıktır. İşte Ona teşekkür etmek, o nimetleri doğrudan doğruya Ondan bilmek, o nimetlerin kıymetini takdir etmek ve o nimetlere kendi ihtiyacını hissetmekl­e olur.”5 Risale-i Nur’da geçen bu veciz manalar, bizlere şükrün mâhiyeti ve nasıl yapılacağı konusunda -önem sıralamala­rı ile birlikte- çok ehemmiyetl­i düsturları kazandırma­ktadır, elhâmdülil­lah. Rabbim bizlere, nimetlere karşı daimi bir şükür şuuru ile hareket etmeyi nasip etsin, inşaallah. Amin.

Dipnotlar:

1. Zülf kar – 24 2-4. Mektubat – 414

3. Mektubat – 411

5. Mektubat – 452

 ?? ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye