AIŞ ISRAFıNA KIM DUR DER?
Yaşadığımız ekonomik kriz bile bizi israftan geri adım attırmıyorsa ne hallere düştüğümüzü çok iyi tahlil etmemiz icap etmez mi? Tabii ki en büyük israf kalemi devletteki israftır. Vatandaş olarak biz de maalesef az ya da çok israf içindeyiz. Kullandığımız elektrikten suya kadar pek çok harcamamızda acaba tasarruf imkânımız yok mu?
Bilhassa büyük şehirlerde dikkat çeken ve siniz bozucu olan bir israf kalemi de caddeleri, meydanları ve üst geçitleri kirleten aişlerdir. Görünüşte meydanları ve caddeleri ‘süsleyen’ reklam aişleri gerçekten bir ihtiyaç mıdır. Elbette şikâyet ettiğimiz aişler, irmaların kendilerini ve ürünlerini tanıtmak için hazırlattığı aişler değil. Onların da ‘müstehcen’ olanlarına itiraz etmek gerekir ve ediyoruz. Ama esas sıkıntı, belediye başkanlarının hem de kendi reklamlarını yaptıkları aişlerdir. Acaba bu işe bir çeki düzen vermek icap etmez mi? Bir belediye başkanı ne kadar ‘aiş’ asarsa o kadar‘iyi’midir? Hem belediye başkanları yaptıkları ‘iş’leri sanki kendi şahsi paralarıyla yapmış gibi ‘iş’ten çok kendi reklamlarını yaptırmaları etik ve ahlakî midir? Niçin bir belediye başkanı seçildiğinde o belediyeye ait araçlara bile kendi ismini yazdırır ve imzasını atar? Haydi yazdırdı ve imzasını attırdı, bunda da bir ölçü, bir sınır olması gerekmez mi?
Parti ve şahıs ayırımı yapmadan ifade etmek gerekir ki bu yapılan yanlıştır ve israftır. Belediye başkanları diyebilir ki, “Biz bunun için para vermiyoruz. İlgili irmalarla anlaşmamız var. Bizden ücret almıyorlar.”
Böyle bile olsa yine de işin içinde israf var. Çünkü nihayetinde bu aişler ve ilanlar için kağıt ya da plastik kullanılmıyor mu? Hem, kim kime hele de belediyelere ‘tamamen ücretsiz’ reklam yapar? Mutlaka bunun bir karşılığı olur. Diyelim ki aişler ve billboardlar (işlek yol ve caddelerde yer alan büyük reklam panoları) belediyeye ücretsiz tahsis ediliyor. Belediyeler bu imkânı kendi başkanlarının şahsi reklamlarını yapmak yerine daha önemli ‘sosyal’ meselelere yer ayırsa daha iyi olmaz mı? Mesela, duvarlardaki aişlerde başkanların fotoğraları yerine, kitap okumaya teşvik eden ilanlar asılsa olmaz mı? Ya da buna benzer doğrudan milletin menfaatine olan işler yapılsa...
Geçenlerde bir belediye, bir taksi durağına şoförlerin oturması için ‘oda’ yaptırmış. Kapısına da ilan belediye ve en altta da o belediye başkanının ismi yazılmış. İyi de haydi o ilçe belediyesinin ismini yazdınız, belediye başkanının isminin orada yer almasının sebebi nedir? Belediye başkanı o ‘oda’nın masrafını cebinden verdiyse çok iyi, o zaman ismi yazılsın. Yoksa belediye kasasından çıkan bir ‘hizmet’ için belediye başkanının isminin yazılması şık olmaz, doğru olmaz, israf olur.
Türkiye’deki belediye sayısını düşünelim ve sadece “Kazandık, teşekkür ederiz” şeklindeki aişlerin bu millete toplam maliyetini bir düşünelim. Yazık değil mi israf değil mi?
Seçmene teşekkür etmek isteyenler ‘sosyal medya’yı kullansın yeter... Yeni israf kapıları açmaya gerek yok. Tasarruf, tasarruf, tasarruf vesselam...