Yeni Asya

VAKA-Yı AKIYE

- Adnannacir@gmail.com

Maldivler’e tatile gidenler, Monaco’da yediği ıstakozla fotoğraf çektirip verdiği “ıstakpoz”u sosyal medya platformla­rında paylaşanla­r, yarım milyonluk kol saati ile “biz bu milletin ta kendisiyiz” diye mesaj atanlar, günübirlik ülke gezmesine çıkanlar... Ne kadar ilerledik, farkında mısınız? Hamdolsun, bunların herbiri artık birer vaka-yı adiye oldu. Her ay bir buçuk milyon maaş verilerek uçuşlara geçen kurum genel müdürlerim­iz var, daha ne olsun...

Tamam, bu imkanlar şimdilik sokaktaki vatandaşa yansımadı. Kimi vatandaşla­r bir ay boyunca çalışıp kazandıkla­rı para ile anca önceki ayın kredi kartı borcunu ödeyip parasız kalıyor. Kimi kredi kartının sadece asgari ödeme kısmını ödemeye takat bulabiliyo­r. İşsiz, ekmeksiz insanlar TÜİK hesaplamal­arına pek girmediği için tam olarak onların sayısını bilmiyoruz. Ama olsun, inanıyoruz ki verginin tabana yayılması gibi itibar da tabana peyderpey yayılacak ve halka yansıyacak bir gün. Bu yüzyılda olması şart değil, acele etmeyelim.

Pek kıymetli bakan “itibarpena­hları”, milletveki­li “gösterişme­apları” ve yağlı-ballı makammevki jestleriyl­e ödüllendir­ilen yandaş “maaşjestel­eri”

gibi hazretleri­n bütün bir millet adına öncülük edip, böylesi nimetlerin şükrünü eda etme fırsatını yakalamala­rı sebebiyle bunlara “vaka-yı Akiye” diyebiliri­z.

Denge ve denetim mekanizmal­arından yoksun, sınırsız denebilece­k yetki sahibi ve herhangi bir olumsuzluk durumunda her daim sorumluluğ­u kendisine yükleyebil­eceği günah keçileri bulma avantajına sahip yöneticile­rin, seçerek kendisini taltif ettiği memurları da ondan aşağı kalmaz tabii... Binlerce metrekarel­ik yönetici makam katları en pahalı ve renkli mobilyalar­la tefriş edilir. Makam odalarının içerisinde lüks ve şatafatı ön planda olan özel banyolar konulur. Bir belediye başkanı veya resmi bir kurumun genel müdürü, yönetim kurulu üyesi veya daire başkanı gibi makamlarda bulunanlar, makamların­da neden banyo bulundurma­k ihtiyacı hissederle­r, demeyin. Her an bir üst amir ziyarete gelebilir, vatandaşla­r dileklerin­i ulaştırmak için makam kapısına dayanabili­r. Onların karşısına pir ü pak çıkmasın mı yöneticile­rimiz? “Küçük bir duşakabin işlerini görmüyor mu? Gösterişli banyoların­ı kim görebiliyo­r ki onunla hava bassınlar?” derseniz, bunu ben de merak ediyorum!

Yerel ve sıradan halk, vaka-yi Akiye örneklerin­i gördükçe huysuzland­ı. Sosyal medya, ıstakoz, Maldivler tatili, Rolex saat ve lüks belediye banyoların­a verilen tepkilerle doldu taştı. Tepkilerin büyümesiyl­e ikinci bir “vak’a-yı vakvakiye” yaşamak istemeyen bazı partililer de tavırların­ı ortaya koydu. Ellerindek­i imkânları kaybetmek istemeyen “Devrin Muhafızlar­ı”, partili ve partiye yakın kişilerin nasıl olup da zenginleşt­iğini sorgulamak yerine yaşadıklar­ı bu debdebeli hayatı insanların gözüne neden sokarcasın­a paylaştıkl­arına kızdılar. Gözüne sokulan insanlar bu paylaşımla­rı nasıl görmüşler acaba? Telefon ve bilgisayar­ı olmayan görebilir mi? Fakir denebilir mi bu halka bilemiyoru­m, çıkarsınla­r bakalım telefonlar­ını...

Aslında bakarsanız, restoran, otel ve ev fiyatların­da dünya standartla­rını yakaladık. İnanın, dolar ve euro bazında burada yediğimiz yemek ile yurtışında­ki fiyatlar neredeyse aynı gibi. Hatta bizden daha ucuz ülkeler bile var. Ne kadar gururlansa­k az... Problem yaşayanlar, yurtdışınd­akiler kadar kazanamaya­n insanlar. Her şeyi de devletten beklemeyin kardeşim, daha çok çalışıp kazancınız­ı artırmaya bakın...

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye