Yeni Asya

TILLO’DAKI CUMHURIYET­ÇI KARıNCALAR

- + ),(+ & %

Tillo, Botan coğrafyası­nın en büyük şehri sayılan Siirt ilinin 12 km güneydoğus­unda irili ufaklı tepecikler­den meydana gelmiş, bölgemizin zengin meşe ve palamut ağaçları ile çevrili olduğu tarihî bir kasaba. Daha önceleri Siirt Merkez’e bağlı bir nahiye, şimdi ilçe statüsünde olan Tillo. Yeni adıyla “Aydınlar”. Bu kadim coğrafyamı­zın tarih ve ilim bereketiyl­e yoğrulmuş

beldne. şirin bir

İnsan bu şirin kasaba olan Tillo’ya gittiğinde, meşhur “Marifetnam­e” kitabının müellifi İbrahim Hakkı’nın ve onun şeyhi olan İsmail Fakirullah’ın medfun oldukları türbelerin yanı sıra; dünya ile irtibatlar­ı olmasın diye yer altına inşa edilmiş, ilim tahsil ettikleri dergahları, medreseler­i gördüğünde; samimi bir tefekkür ile, âdeta 1750’li yıllara gider. Ağaçların rüzgârla olan hışırtılar­ının ve kuş seslerinin dışında hiçbir sesin olmadığı bir sadelikted­ir hayalhanen. O zamanın Tillo medreseler­inde İsmail Fakirullah Hazretleri, talebesi İbrahim Hakkı Hazretleri­ne ders verir ve âdeta o mübarek seslerini dinliyorsu­ndur. Tek gayeleri, insanlara, insanlığa

ddoğru yolu göstermek olan bu dâhileri temaşa etmek...

Üstün zekâsı nedeniyle, kendisine ders veren âlimleri tarafından “Bediüzzama­n”unvanını alan ve daha sonraki hayatında hep bu ünvan ile anılan Said Nursi; daha 16 yaşında iken, âdeta ilmin merkezi mesabesind­e olan Tillo’ya gitmeye karar verir. Bu ilim merkezini keşif etmek, Tillo kasabasınd­a medfun olan ilim dâhilerini­n (İsmail Fakirullah Hazretleri, İbrahim Hakkı Hazretleri, Şeyh Memduh Hazretleri Ve diğer âlimler) bereketler­ini ve feyizlerin­i yerinde görmek, o havayı içine solumak üzere evvela bu büyük İslam mütefekkir­lerinin mübarek ve pak kabirlerin­i ziyaret eder. İçinden ve sessizce dualar eder. Daha sonra,

Botan iklimine nazır, Tillo kasabasını­n dışında, çok eski tarihlerde inşa edilmiş“kubbe-i Hasiye”ye gider ve orada inzivaya çekilir.

Genç (16 yaşında) Bediüzzama­n, Kubbe-i Hasiye’deki bu inziva planıyla, âdeta, sonrasında­ki bereketli ömrünün planlaması­nı yapar. Yani, geleceğini görür gibi.

Bediüzzama­n bu kubbede bulunduğu sırada dört cilt olan “Kamusu’l-muhit”i diğer bir adıyla“kamus-ı Okyanus”u babü’s-sine kadar ezberler. Bu da 2321 sahifeye tekabül eder.

Bediüzzama­n Kubbe-i Hasiye’de inzivada iken küçük kardeşi Mehmed, yemeğini getiriyord­u. Fakat o, yemeğin içindeki tanelerini kubbenin etrafındak­i karıncalar­a vererek, yemeğin suyuna ekmeğini batırıp yiyordu. Bunun hikmetini soranlara cevaben de: “Bunlarda hayat-ı içtimaiyey­e malikiyet ve fevkalade vazifeşina­slık ve çalışma bulunduğun­u müşahede ettiğim için cumhuriyet­perverlikl­erine mükâfaten kendilerin­e muavenet etmek istiyorum.” derdi. (Mufassal Tarihçe-i Hayat, Abdülkadir Badıllı)

Onlara layık olma umuduyla.

 ?? ?? Kubbe-i Hasiye
Kubbe-i Hasiye

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye