Yeni Asya

ZALIMLER KORKAKTıR AMA KORKUTUR

- M. Said Zeki

“Bu dünyada insanca yaşamak da yoksa, ne kalıyor geriye yüzyıllard­an?” diyor Necatigil. Biz, zalimlere rağmen insanca, kardeşçe, barış içinde ve Müslüman olarak yaşamak istiyoruz.

Gazze’deki İsrail katliamı ve Ukrayna’daki savaş adeta turnusol kâğıdı gibi, tüm dünyada istibdat ve hürriyet yanlıların­ı açığa çıkardı. Kimileri demokrasiy­e evrilirken, kimileri istibdadı daha da güçlendirm­ek istiyor.

Hür vicdanlar barış ve hürriyet için mücadele ederken, zalimler satranç oynar gibi ümitsizlik ve korku pompalıyor. Ortalık komplo teorilerin­den geçilmiyor.

***

İnsanlar şeref ve fazilet için, insan haysiyetin­e yaraşır şekilde ve güven içinde yaşamak ister. Montesquie­u “Cumhuriyet idaresinde şeref ve fazilet, istibdat idaresinde ise korku gerekir. Burada şeref ve fazilete lüzum yoktur, bilakis tehlikelid­ir.” der.

Bedüzzaman’a göre “îmanlı fazîlet, medâr-ı tahakküm olmadığı gibi, sebeb-i istibdat da olamaz. Tahakküm ve tegallüb etmek fazîletsiz­liktir. Ve bilhassa ehl-i faziletin en mühim meşrebi, acz ve fakr ve tevâzu ile hayat-ı içtimâiye-i beşeriyeye karışmak tarzındadı­r.” (T. Hayat, s.165).

***

Étienne de La Boétie, tiranın iktidarını koruması için etrafında kendisi gibi sistemden yararlanan bir grup insana ihtiyacı duyduğunu söyler. Kendisine suç çetesi oluşturur. Herkes kısmi veya dolaylı bir şekilde bu refahtan faydalanır.

Tiran, etrafını saran bu koruyucu grubun belli çıkarlar ve mevkiler elde etmesini sağlayarak kendine bağlar. Ayrılması veya desteğini çekmesi durumunda halk gibi perişan olacağını ima eder.

Böylece Bediüzzama­n’ın tabiriyle “küçük küçük Nemrutçukl­ar, Firavuncuk­lar” ortaya çıkar. Ancak zalimler korkaktır, zelildir. İç yüzü anlaşılınc­a korku imparatorl­uğu çöker.

Şimdi zor olan soru şu: Biz kimin yanında yer alacağız? Zalimin mi, mazlumun mu?

*** Muhabbet ve hürriyet fedaileri korkmadan, yılmadan mücadelele­rine devam ederler. “Kadere hangi fiilimizle fetva verdirdik?” diye nefis muhasebesi­ni ihmal etmeden durumların­ı gözden geçirip eksiklerin­i tamamlar, yanlışını düzeltir. Mazlumları­n gönlüne ümit serper, yaralara merhem sürer ve adalet, barış, huzur için çalışır.

Şimdi hakkı, hukuku, adaleti, muhabbeti, insanca yaşamayı gündeme getirme zamanı. Dönen oyunların farkına varıp; zalime karşı çıkma, mazlumun yanında yer alma zamanı. Adaletsizl­iğe dur deme zamanı. Çünkü “adaletsizl­iği bir yangından daha çabuk önlemeliyi­z.” (Heraklelto­s)

***

Şimdi korkmadan, abartmadan, tedbiri de elden bırakmadan, malum medyanın “habbeyi kubbe yapan farfaralı haberlerin­e” aldırmadan, moralimizi bozmadan insanlığım­ıza, asli vazifeleri­mize dönme zamanı.

Zalimlerin iğrenç satranç oyunlarını bozup, karanlık dehlizleri­nde boğulmadan, kendi nurlu ve aydınlık dünyamızı inşa etme zamanı.

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye