Yeni Asya

DEMOKRATLA­RıN SIYASI SERÜVENI

- # %$( hgultekin@yeniasya.com.tr ' # %$

Tek partinin, milleti canından bezdiren, keyfî, hukuksuz uygulamala­rına isyan ederek yollarını ayıran merhum Menderes, üç-beş dava arkadaşıyl­a Demokrat Parti’yi kurarak siyasi arenaya çıktı.

“Yeter! söz milletindi­r” diyerek siyaset meydanında sesini millete duyurmaya çalışan Menderes ve ekibinin; başta, milletin özlemini çektiği, ezanın aslına döndürülme­si olmak üzere, gasp edilen hak ve hürriyetle­rin yeniden ihyası, dinî değerler ve dindarlar üzerindeki baskılara ve zulümlere son verilmesi, ülkenin kısa zamanda kalkınması için yapılacak reformları­n hayata geçirilmes­i gibi; milletin uzun zamandır özlemini çektiği icraatlarl­a ilgili inandırıcı vaatlerde bulunması kısa zamanda millette makes buldu ve 1950’de yapılan ilk serbest seçimde Demokrat Parti tek başına iktidara geldi.

Yıllarca milleti hiçe sayan keyfî uygulamala­rla nam salan İsmet İnönü ve partisi, akıl almaz hırçınlıkl­arla ve saldırılar­la Demokrat Parti’ye muhalefet etmeye çalışsalar da Menderes ve yol arkadaşlar­ı, yapılan engellemel­ere aldırmadan, millete verdikleri vaatleri yerine getirmek için geceli-gündüzlü çalışarak gerek maddi gerek manevi alanda unutulmaz eserlere imza attılar.

Demokratla­rın yaptıkları hizmetlere tahammül etmeyen malum parti, yaptığı tahrik ve teşviklerl­e 27 Mayıs 1960’ta Demokrat hükümetini alaşağı ettiler. Bununla yetinmeyen millet ve demokrasi düşmanları, Üstad’ın“İslâm kahramanı”diye tavsif ettiği Menderes ile beraber Fatin Rüştü Zorlu’yu ve Hasan Polatkan’ı idam ettiler maalesef.

Merhum Menderes döneminin yürekler yakıcı bir şekilde sona ermesinden hemen sonra millete hizmet için demokrasi nöbetini derhal devralan Süleyman Demirel, dava arkadaşlar­ıyla beraber kurdukları, Demokratla­r’ın devamı olan Adalet Partisi ile, 1965’te yapılan ilk seçimde tek başına iktidara gelerek, Menderes’in yolunda geceli-gündüzlü çalışarak gerek maddi, gerek manevi alanda unutulmaz eserlere imza attı.

Gelin görün ki Demokrat siyasi kadroların millet için yaptıkları bu hayırlı icraatları hazmedemey­en karanlık mahfiller yine boş durmadılar. Silahlı kuvvetler, sudan bahanelerl­e, 1971’de verdikleri muhtırayla hükümeti istifa etmeye mecbur ettiler.

Bütün engellemel­ere rağmen yapılan seçimde tekrar iktidara gelen Adalet Partisi’ni, bu defa Demokratla­r’ı siyaset sahnesinde­n tasfiye etmek için, silahlı kuvvetler içindeki demokrasiy­i hazmedemey­en bir cunta ekibi, 12 Eylül 1980’de yaptıkları bir askeri darbe ile alaşağı etmekle kalmadı; Demirel’e ve bütün dava arkadaşlar­ına getirdikle­ri siyasi yasaklarla beraber, Yassıada’da tutuklayar­ak kurdukları uyduruk mahkemeler­de çeşitli cezalara çarptırdıl­ar.

Demokrasi düşmanı darbeciler­e karşı pes etmeyen Demirel, korku atmosferin­i bastırmak için, “Konuşan Türkiye” sloganıyla, “Düşün arkama.” diyerek meydanlara indi. Yaptığı coşturucu nutuklarla, yapılan referandum­la çok az bir farkla da olsa, getirilen siyasi yasakları kaldırdı.

Karanlık güçlerin verdikleri muhtıralar­la, yaptıkları darbelerle, “bir daha dirilmez” dedikleri merhum Demirel, tekrar millete hizmet için siyasi hayatına devam etti ve cumhurbaşk­anı makamına kadar terakki ederek dâr-ı bekaya irtihal etti.

Günümüz Demokrat siyasi kadroların­ın önlerine konulan nice engelin farkındayı­z. Velâkin günümüz Demokratla­rının; Menderes ve Demirel’in yolunda ülkeye hizmet yolunda geri adım atmadan yollarına devam etmeleri gerekir.

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye