ÇANAKKALE’DEN SONRAKI EN BÜYÜK ZAFER
Evet, 18 Mart 1915’teki Çanakkale Deniz Zaferinden bir yıl kırk gün sonra kazanılan en büyük ikinci muvaffakiyet Kutû’l-amâre Zaferidir: 29 Nisan 1916.
Kutû’l-amâre, Osmanlı’ya bağlı o zamanki “Irak Cephesi”ndedir. 6500 civarında bir nüfusa sahip olup Dicle Nehri kenarında yer alır.
İngiliz kuvvetleri burayı işgal etmişlerdi. Osmanlı’nın yeni teşkil olunan 6. Ordusu burayı kuşatma altına aldı. Kuşatma, yaklaşık beş ay (7 Aralık 1915–29 Nisan 1916) sürdü.
Bu hadiseyi şu ifade ile de özetlemek mümkün: Osmanlı’nın kararlı sebatı, Kutû’l-amâre’de İngilizleri hezimete uğrattı.
*
Bu büyük zaferi, bir köşe yazısında bütün yönleriyle anlatmanın imkânı yok. Hadiseyi mümkün olduğunda özetleyerek aktarmaya çalışalım.
Osmanlı Ordusunun komutanı, ilk başka Alman asıllı Goltz Paşa vardı. Onun kısa süre sonra Bağdat’ta tifüse yakalanıp ölmesinin ardından, yerine Halil (Kut) Paşa tayin edildi. Halil Paşa, ordunun başındaki Enver Paşanın (ondan bir yaş küçük) amcası idi. Daha sonra kendisine verilen “Kut”soyadı da, zafer kazandığı yerin isminden dolayıdır.
Bu arada şunu da hatırlatmış olalım: Kutû’l-amâre Zaferi’nin uzun müddet gizli-saklı tutulmasının, hatta unutturulmaya çalışılmasının öncelikli sebebi, o muzaffer kumandanın Enver Paşa’nın yakın akrabası olduğu sebebiyledir. Kemalistlerin Enver Paşa’ya olan düşmanlığı yüzünden, Kutû’lamâre Zaferi bir asır boyunca sisler arasında bırakıldı.
*
Başından sonuna kadar çatışma bölgesine sevk edilen kuvvetlerin ve âkıbetlerinin yekûnu aşağıdaki gibidir:
Britanya İmparatorluğu: Çoğu İngiliz sömürgesi Hint kökenli olmak üzere toplam 45 bin asker. Beş ay içinde bunların 23 bini öldü, yahut yaralandı. 13 bin 300’ü de esir alındı. Ölenlerin önemli bir kısmı açlık sebebiyledir.
Osmanlı İmparatorluğu: Toplam asker sayısı ise 31 bin civarında. Vefat edenler ile yaralı sayısı 10 bin kadar.
Kutû’l-amâre Zaferi’ninuzun müddetgizli-saklıtutulmasının,hattaunutturulmayaçalışılmasının önceliklisebebi,omuzafferkumandanınenverpaşa’nınyakınakrabasıolduğusebebiyledir.kemalistlerinenverpaşa’yaolan düşmanlığıyüzünden, Kutû’l-amârezaferibir asırboyuncasisler arasındabırakıldı.
*
Bundan sonrasını muzaffer kumandanların söylediklerine bırakalım. Zaferden sonraki genel durum hakkında gazilere hitaben konuşan 6. Ordu komutanı Halil Paşa ile 18. Kolordu komutanı Kâzım Karabekir Paşa’nın söyledikleri, Genelkurmay’ın Harp Dairesi arşivinde bulunuyor. Anadolu Ajansı’nın bu arşivden aktardıklarından biz de kısacık bir-iki bölüm iktibasen aktaralım.
Zaferin ardından, Halil Paşa askere şöyle hitap etti: Arslanlarım! Bütün Osmanlıya şân ve şeref, İngilizlere ise kara meydan olan şu kızgın toprağın güneşli semasında şehitlerimizin ruhları sevinçle gülerek uçarken, ben de hepinizin pak alnından öperek tebrik ediyorum. Ordum gerek Kut karşısında ve gerekse Kut’u kurtarmaya gelen ordular karşısında 350 subay ve 10 bin erini şehit vermiştir. Fakat buna karşılık bugün Kut’ta 13 general, 481 subay ve 13 bin 300 er teslim alıyorum. Bu teslim aldığımız orduyu kurtarmaya gelen İngiliz kuvvetleri de 30 bin zayiat vererek geri dönmüştür.
*
18. Kolordu Komutanı Kazım Karabekir de “Tarihimizin iki yüz seneden beri kaydetmediği böyle bir zaferi bize lütfeden Cenab-ı Allah’a şükredelim” ifadesini kullandığı emir yazısında şunları söyledi: “Bu zaferin en büyük şân ve şerefi, böyle bir vakayı, İngiliz tarihinde ilk defa Türk süngüsünün kaydetmesindedir. 18. Kolordu’nun aslan yürekli erleri! Cenab-ı Hakk’a secdeye kapanalım. Bu akşam şehitlerimize Fatihalar, Tebarekeler, Yasinler okunsun. Gaziler birbirine sarılsın, birbirini tebrik etsinler. Ben de bugünkü Kutü’l Amâre Bayramı vesilesiyle sizin pak ve yüksek alınlarınızdan kemâl-i hürmet ve samimiyetle öpüyorum.”