MESSERSCHMITT’LER, SPITFIRE’A KARŞI
PILOTLARIN niteliği önemliydi ama uçakların özellikleri de birçok hava muharebesinin sonucunu tayin etmiştir. Tırmanma hızı, manevra yeteneği, havada kalış süresi, zırh ve beka kabiliyeti, silahlar ve haberleşme gibi unsurların hepsi önemliydi. Bunların hepsini tek bir uçakta bir araya getirmek son derece zordu. Örneğin pilotu ve motoru zırhla korursanız manevra kabiliyeti ve menzil azalıyordu. İngilizler savaşa Hurricane ve Spitfire uçaklarıyla girdiler. Bunlar yetişmeseydi 1940 yazındaki İngiltere muharebesini yitirebilirlerdi. Almanların BF-109 avcıları savaşın başında Spitfire ile birlikte en iyi uçaktı. Almanlar sonra, daha gelişkin FW-190’ı cepheye sürdüler. Japonların Mitsubishi A6M ya da “Zero” adıyla tanınan avcı uçakları ise Pasifik savaşlarının ilk günlerinde çok can aldı. Amerikalıların savaşın başındaki Bufallo uçaklarının bunlar karşısında hiçbir şansları yoktu. Daha sonra savaşa sürülen Aircobra ve Warhawk uçakları da yeterince iyi değildi. Ne var ki Amerikalılar, Wildcat (Grumman F-4), Hellcat, Lockheed P-38 Lightning, P-47 Thunderbolt ve Mustang uçaklarını ardı ardına savaşa sürünce, yenilgi sırası Japonlara geldi. Zero’nun çok yüksek bir manevra kabiliyeti vardı ama Amerikalılarınki gibi otomatik olarak akışı kesen yakıt tankları yoktu ve çok kolay alev alıyordu. Savaş boyunca çok farklı modeller geliştirildi. Avcı uçaklarının (fighter) sadece düşman uçaklarına karşı uzmanlaştırılanlarına av-önleme (fighter-interceptor) uçakları denildi. Bunların bazıları radar ilavesiyle gece avcısı (night-fighter) oldu. Ayrıca pike bombardıman uçakları, yer destek uçakları, bunların tank avcısı olarak uzmanlaşmış modelleri bile yapıldı. Almanya’nın en büyük tank avcısı Rudel, avcı rolüne hiç uygun olmayan Stuka ile hava ası da olmuştu. Ancak avcı uçakları gerektiği zaman yer hedeflerine karşı da kullanılmaktaydı. Amerikan ve İngiliz avcı uçakları genelde 6 ya da 8 adet 12.7 mm makineli tüfek taşırdı. Bazı uçaklarda makineli tüfek sayısı azaltılarak 20 veya 30 mm’lik otomatik top eklenmiştir. Bu silah ve roketler büyük bir ateş gücü oluşturuyordu. As pilotların bazıları trenler, tanklar ve hatta gemilere karşı da çok başarılı hücumlar yapmışlardı. Bu tür uçakların başarısı, fighter-bomber yani çok rollü avcı-bombardıman uçağı olarak geliştirilerek, günümüzde de hava kuvvetlerinin belkemiğini oluşturmalarıyla ispatlanmıştır.