PLAYLIST BAĞIMLILIĞI
Dünden kalma bir sabaha uyandığınızda yapacağınız ilk şey ne olur? Soğuk bir duş, güçlü bir kahvaltı, bol mineralli bir içecek, en yakın arkadaşınızı aramak... Bugünlerde çoğumuz, gözlerimizi açtığımız an telefonumuzu elimize alıp favori müzik uygulamamızdan envaiçeşit ruh halimiz için tetikte bekleyen listelerden birini açıp 'karışık çal' seçeneğine tıklıyoruz. Evet, biz modern dünyanın insanlarıyız ve çalma listelerinin bağımlısıyız. Hatta öylesine benimsiyoruz ki fotoğraf ve isim bile koyuyoruz. Anlık hevesten ibaret bu benimsemeler, anlık yemek zevki gibi. Fast-food gibi tüketip atıyoruz ve sonunda playlist obezi olup çıkıyoruz.
ÖNCE MÜZİK BAĞIMLILIĞI
Playlist bağımlılığından bahsetmeden önce kısaca temel bağımlılığımızdan bahsetmek daha doğru olur: Müzik. Bizi ruhen ya da fiziksel olarak harekete geçiren sesler kulağımızdan girince beynimizde dopamin salgılanıyor. Hani şu bir şeyleri harekete geçiren ve bağımlılık etkisi olan hormon. Tabii bunun da 21'inci yüzyıla kadar bir adabı vardı, sevdiğimiz şarkıcının beklediğimiz albümünü heyecanla alır, koleksiyon bütünlüğündeki on küsur parçayı sırasıyla dinlerdik, sabırla. Ancak 90'lı yıllarda şarkıcılar hitlerinden oluşan kopuk listeleri albüm diye satmaya başlayınca biz tüketiciler özgürce kendi listemizi hazırlama hevesine kapıldık. Napster gibi illegal streaming platformları ve ardından 21'inci yüzyılın hemen başında Apple'ın itunes çıkışıyla tek bir parça için bir albüme 13 dolar vermektense en sevdiğimiz 13 parçayla bir liste oluşturmak için şarkının tanesine 1 dolar vermek daha çekici geldi. O zamanlara kadar radyo programcısı ya da DJ değilseniz özel liste bir hayaldi. Birdenbire dünyanın en kolay ulaşılabilen şeylerinden olmuştu, kimi arkadaşımın 16, kimisinin 23 tane listesi vardı.
KULLAN AT YOLU
Ancak kolay ulaşılan, kolay gider oldu. Bir şarkının yaşam döngüsünde iki halka mevcut. Biri, şarkıyı duyduğunuzda sizinle büyümesi yani beynin ödül mekanizması daha önce duyulmuş bir şeyi dinlerken daha aktif çalışıyor. İkincisiyse müziğin büyük engellemeyle ilgili olarak eski olduğu zaman. Beyin tanıdık bir uyaranla karşılaşınca yeniden yapılandırmak yerine önceki deneyimlerden elde edilen belleğe dayanıyor. Mehmet Tez ise "Spotify'da odaklanmamız gereken en önemli veri dinlenme oranları değil playlist'lere eklenme oranlarıdır. Spotify'da en fazla albümler değil listeler dinleniyor. Bunlar ya editörlerce hazırlanıyor ya algoritmalar tarafından öneriliyor veya kişiler tarafında kendi profilleri altında farklı amaçlara uygun olarak yaratılıyor. Liste öne çıkınca bir diğer önemli konu da listelere uygunluk oluyor. Bu kavram müziğe stream sonrası giren bir kavram sayılabilir. Yani çok takipçisi olan listelere şarkı sokabilmek önemli bir tanıtım. Bu listelere girebilmek için ister istemez bu listelere uygun nitelikte şarkılar hazırlandığı yolunda haberler var. Milyonlarca takipçili bir listeye o hafta yeni eklenen bir şarkınızın, albüm tanıtımınıza ne kadar katkıda bulunacağını hayal edebilirsiniz" şeklinde görüş belirtiyor.