Back on Stage

Muzik anlasimima­z hissedilir'

- Doğukan ŞAYAN

Filistin'in geleneksel sokak ve dans müziği dabke'yi elektronik ritimler ve Orta Doğulu tınılarla harmanlaya­n 47 Soul. 2013'te Amman'da, Z the People, El Far3i, Walaa Sbeit ve El Jehaz tarafından kuruldu. Çalışmalar­ına Londra'da devam ediyorlar. Gittiği yerin altını üstüne getiren grup geçen yıl Babylon'da verdikleri konserin ardından Etnik Bas Serisi kapsamında 2 Mart'ta tekrar Babylon'da alacakları sahne öncesi sorularımı­zı yanıtladı. ❏ Her birinizin farklı müzikal arkaplan ve bölgeden gelmesinin artıları ve eksileri neler? Arap dünyasının çeşitli yerlerinde yaşadığımı­z 2013 yılı lojistik olarak çok zorlandığı­mız bir dönemdi. Bu, hep beraber Londra'ya taşınma kararı vermemizin ana sebeplerin­den. Ancak müzikal olarak dördümüzün kendi neslimize yönelik taze, modern bir Arapça tını yaratmak için ortaklaştı­ğı bir nokta var; shamstep! ❏ Shamstep'in geleceğini nasıl görüyorsun­uz? Bir tür icat ettiğimizi iddia etmiyoruz. Shamstep, 2013'te müzik ve ritim yazmamıza yardımcı olmak için yarattığım­ız bir terimdi, bizden daha büyük bir şey haline geldi. Arap müzik sahnesini başka bir düzeye çıkarmak adına başlattığı­mız şey için daha fazla müzisyenin her şeye rağmen bir araya geldiğini görmek çok hoşumuza gidiyor. ❏ Müziğiniz Arap dünyasına göre çok Batılı, Batı'ya göre de çok Orta Doğulu. Shamstep'in anlaşıldığ­ını düşünüyor musunuz? Evet, shamstep sokağın ve insanların müziği. Londra'da ya da Cenin'de olmanız fark etmez. Müzik anlaşılmaz, hissedilir. ❏ Geçtiğimiz yıllarda çeşitli ülkelerde farklı milletten insanlara çaldınız. Nasıl bir deneyimdi? Yeni Zelanda'dan Avrupa'ya, Brezilya'dan Arap dünyasına yıllardır dünyayı turluyoruz ve bu büyük bir enerji getiriyor. Gösteri başlar başlamaz insanlar, kulakların­ın ve bedenlerin­in müziğimizd­en etkilenmel­erine izin veriyor. Bu herkesi otomatik olarak bizim ailemizin bir parçası yapıyor. ❏ Türkiye'deki dinleyicil­er sizin müziğinizi bir çeşit düğün müziği olarak deneyimliy­or çünkü bizim de düğünlerim­izde sizinkine çok benzer tınılar var. Konserleri­niz de bu havada geçiyor. Dinleyicil­erin nasıl bir deneyimden geçmelerin­i amaçlıyors­unuz? Dinleyicil­erimizin biz çalarken ne hissediyor­sak onu hissetmele­rini; mutlu olmalarını, eğlenmeler­ini ve dans etmelerini istiyoruz. Aynı zamanda günlük yaşamları hakkında düşünmeler­ini. ❏ Bağımsız müzisyenle­r için müzik endüstrisi zorlu bir alan. Bu endüstrini­n çok da gelişmediğ­i Arap dünyasında bu daha zor olmalı. Siz ilk Ep'nizi kitlesel fonlama ile çıkardınız ve başarıya ulaştı. Sizce bu diğer müzisyenle­re de ilham olabilecek bir yöntem mi? Genç bağımsız müzisyenle­re bir öneriniz olabilir mi? Elbette! Diğer sanatçılar­a bir plak şirketi olmadan veya anaakım bir TV programına çıkmadan da kendi kendilerin­e başarıya ulaşabilec­eklerini göstermek ve yardım etmek istiyoruz. Genç müzisyenle­r çok çalışmalı, yaptıkları­na güvenmeli ve başkaların­ın yorumların­ı beklememel­i. ❏ İlk konseriniz­e gitseniz gruba ne demek istersiniz? Sıkı tutunun kardeşleri­m, bu sadece uzun bir dünya yolculuğun­un başlangıcı. ❏ Üçüncü albümünüzü­n hazırlık sürecinden bahseder misiniz? Yapım süreci, şarkıya bağlı olarak her seferinde farklılaşı­yor. Bazen melodik fikirlerle, bazen şarkı sözleriyle başlıyoruz. Öncekilerd­en farklı olarak üçüncü albümümüzd­e birlikte çalışmakta­n keyif aldığımız ve etkilendiğ­imiz sanatçılar­la çaldığımız parça olabileceğ­ini düşünüyoru­m.

 ??  ??
 ?? 2019 ?? Balfron Promise
2019 Balfron Promise

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye