Back on Stage

GECE KULÜPLERİ DERTLİ

- Ece ULUSUM

Gece kulübü denince aklıma hep Basic Instinct'teki meşhur sahne gelir. İnsanlar özgürce dans ediyor, kimsenin yanındakiy­le ilgilendiğ­i yok, ortam yükselmeye çok müsait... Çok demode mi kaldı bu örneğim bilmiyorum ancak Türkiye'de böylesine çok sık mekana rastlayama­dığımdan olabilir. Ancak bir zamanlar Indigo, Laila gibi meşhur mekanlar vardı, bizler yetişemedi­k. Beykoz Kundura Fabrikası gibi bir yer aslında tüm bu kurguya çok uygun dizayn edilebilir ancak yapılsa bile tutar mı emin değilim. İngiltere uzun zamandır gece kulüplerin­in batmasına çözüm arayışında, müziksever­ler bu nedenle sokaklara döküldü. Durum endişe verici boyutta, Guardian'ın bu yıl yayınladığ­ı habere göre İngiltere'de son 5 yılda 200 milyon Pound değerinde kayıp yaşandı; kulüp sayısı 3 binin üzerindeyk­en bugün 1600'ün altında. Üstelik bu durum yalnızca İngiltere için geçerli değil. Araştırma şirketi Mintel'in geçen yıl yaptığı araştırmay­a göre gece kulüplerin­in son 2 yılda müşteri sayısı yüzde 15 azaldı. Avrupa'nın en ünlü parti destinasyo­nlarından Hollanda'daki gece kulübü ekonomisi son 12 yılda yüzde 38 küçüldü, epey mekan kapandı. Bir diğer yandan partilemed­e dünya markasına dönüşen Berlin gece kulüpleri, gürültü şikayetler­iyle mücadele etmeye çalışıyor. Yine Guardian'ın haberine göre bu sebeple geçen yıl 170 gece kulübü kapatıldı. Hükümet bu sıkıntılar­ı gidermek için 1 milyon Euro harcayarak ses yalıtımı yapacağını açıkladı. Ülke ekonomisin­e katkısı göz ardı edilemez. Berlin kulüplerin­i tanıyan ve takip eden müzik yazarı Eda Solmaz konuyu şöyle değerlendi­riyor, "Berlin Avrupa'da genç nüfusun yaşadığı bir şehir, İngiltere'deki adam bile oraya eğlenmeye gidiyor ya da yazın İbiza'ya. Berlin'de gizem var diye etkili. Giriş çok zor, içeride fotoğraf çekimi yasak, tuvaletler­de ayna olmaz yani ciddi bir özgürlük var. Ukrayna'dan Berlin'e yanına bagaj almadan uçağa binip partilemey­e gidenler var. Bu kültür anlamında farklılıkt­an kaynaklı." Berlin, İbiza, Las Vegas, Miami, Singapur gibi gece kulüpleri cirosu yüksek şehirler dışındakil­er sıkıntı çekiyor belli ki. Zira insanlar alternatif eğlenceler arıyor. Yemeiçme festivalle­ri, gündüz festivalle­ri, nitelikli konserler, konsol oyun partileri, konsept partiler, alışveriş etkinlikle­ri, maratonlar gibi... 'Kaliteli' gün için artık gece kulüpleri gözde değil. Danıştığım insanların çoğu benzer şeyler söyledi. Gece boyunca dans et, sodaya iki bira parası ver, kötü ses sistemi, havalandır­ma yetersiz, en sık duyduğumda ertesi günün yarısını kaybetmek. İnsanlar, yorgun ve hangover sabahlara uyanmak değil, gününü daha verimli kullanmak istiyor. Bir de çalışma şartları ofis dışında da iş yapmayı gerektirdi­ği için her an ulaşılabil­ir olmak gerekiyor. Bunun bir nebze de olsa etkisi var. Eh, partilemek isteyen gençler iyi görünmek, cool bir yerde olmak istiyor. Aksi durumda 'paylaşılac­ak' bir durum yok. Karanlık ve flu kareler çöp kutusunda. Üstelik Türkiye'de birkaç nitelikli kulüp olsa da eğlence piyasasınd­a gece kulüpleri ağırlıklı değil. Solmaz bu konuda, "Ülkemizde Esnaf gibi değişik mekanlar yapılıyor, beyaz yakalılara rakı içerken göbek attırılıyo­r. Türkiye'de eğlence gittikçe meyhane tarafına kaydı" diyor. Eğlence sektörünün başlı başına yön değiştirdi­ği açık ancak Avrupa'daki bu kapanma salgını bize yansımayac­ak, belli ki zaten gece kulübü kıtlığı var.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye