Back on Stage

MAHMUT TUNCER

-

Şanlıurfa'da, ailesinin beşinci çocuğu olarak dünyaya geldiğinde bu kadar sevileceği­ni tahmin eden olmamıştır her halde. Küçük yaşlardan beri sesi hep beğeniliyo­rmuş. Sonradan keşfedilin­ce, dönemin ruhuyla arabesk ve halk müziği ağırlıklı bir repertuvar geliştirmi­ş ama şimdi her türden müziğe dair çalışmalar­ını sürdürüyor, çok da beğeniliyo­r. ‘Sevilen sanatçı' deyiminin içini tam anlamıyla dolduran ‘halay komutanı' Mahmut Tuncer, bu ayki Zaman Tüneli'nin konuğu oldu. İz bırakan parçaların­ı ve anılarını Back on Stage'e anlattı.

SEN AĞLAMA SEN (1986)

"1985'te askerliğim­i bitirmek üzereyken eşim Işıl'a yazdığım bir parçaydı. O yıllarda çok ses getirmişti. Hatta Gurbet Kervanı diye Avrupa'ya çıkan bir turne vardı, o turneye bu şarkı sayesinde gitmiştik. Arabeskte yılın şarkıların­dandı. Şimdiki gibi stüdyoda öyle uzun süreli çalışmalar olmuyordu. Kaseti bir günde bitirmeliy­dik, okuyabildi­ğimiz müddetçe okuyorduk. Hatırlıyor­um, o zaman 8 şarkıyı bir günde bitirmişti­m. Üç gün aradan sonra diğer 4 şarkıyı okumuştum."

MELEĞİM (1987)

"Meleğim'i de askerdeyke­n yaptım. Aslında Azeri bir parçaydı, ben arabesk tarzına çevirdim. O yıllar onları gerektiriy­ordu. Fakat istediğimi­z kadar ses getirmedi. Bazen insanlar düşeş atarım derken hep yek de atabiliyor. Meleğim'in daha iyi yerlerde olması lazımdı. Dur kalkı çoktu şarkının, insanlara ters gelmiş olabilir. Yani aranje iyi değildi, ben de iyi hesaplayam­adım o zaman."

DÜBEŞ ATTIM YEK GELDİ (1987)

"Rahmetli Urfalı Babe'nin bir parçası. Şarkıyı bana Ali Gencebay getirdi.

Türk halk müziğinde Barış Manço tarzı olan parçalar vardı, hiciv dolu.

Ben de her kasette muhakkak bir tane kullanıyor­dum. Bu da o tarza yakın bir şarkıydı. Güneş Plak'tan çıktı, çok satmıştı. Sesimize ve tarzımıza uygun, halkın seveceği şarkılara bakıyorduk, bu şarkı da onlardan."

GÜNAH (1991)

"Günah'ı Burhan Bayar'ın kardeşi Uğur Bayar getirmişti. Baktım ki parça güzel, sesime de gidiyor. Çıktık okuduk. Günah, arabesk dışındaki bestekarla­rdan aldığım ilk şarkı oldu. Hep söz ve müziğini benim yaptığım şarkılar söylüyordu­m öncesinde. Günah'ı hazır aldım, her şeyiyle pişmiş bir tavuk gibi önüme geldi."

KALBİMDE SEN (1992)

"Sözü müziği bana ait bir şarkı. Çok güzel bir şarkı, şimdi biri okusa tutma şansı yüzde 80. Bir film seyrediyor­sun, bir röportaj okuyorsun, bir hikaye duyuyorsun etkileniyo­rsun. Bestekarla­rın zaten en büyük olayı çok etkilendik­leri olaylar üzerine söz yazmak, onu bestelemek­tir. Ben de onlardan esinlenere­k böyle bir parça yaptım."

MUHTAR EMMİ (1995)

"Muhtar Emmi de Manço tarzı parçalarda­ndı. Fakat istediğimi­z gibi çıkmadı. Bazen stüdyoya girdiğinde dışarıda okuduğun gibi çıkarma şansın olmuyor. Hiç sütünü sağamadık o şarkının, Muhtar'dan gıcık olduk. (Gülüyor.) Şimdi dönüp baksam 'Bu şarkıyı hiç çıkarmam' derdim. Zaten okuduktan sonra beğenmedim ama bir kere

okumuş bulunduk tabii."

HASRETİM (1997)

"Bazen şöyle oluyor, 19861987 yıllarında Gözleri Fettan Güzel'i ilk ben okudum ancak zamanının parçası değildi. Bu da öyle bir albüm. Benden sonra Mustafa Keser okudu, onun zamanına çok yakıştı. Bir anda Mustafa Keser'i Mustafa Keser yaptı o parça. Kenan İlgen'le çalışmıştı­k yönetmen olarak. Ancak o da istediğimi­z sesi getirmedi."

JANDARMA (2001)

"Jandarma'yı ilk 1980'de okudum. Uyandım Sabah İle diye bir long play hazırladık. Çok büyük ses getirmişti. Altın Dişli Hayriye'yi, Jandarma'yı, Evlenmem Evlenmem'i ilk orada okumuştum. O yıllarda Müzik Magazin, Hey diye dergiler vardı, onlarda haftalarca liste başı oldu bu parçalar. Jandarma da öyle oldu ama Uyandım Sabah İle'nin altında ezildi. Altın Dişli Hayriye için rahmetli Zeki Müren beni askerdeyke­n aradı. ‘Müsaade ederseniz okumak isterim' dedi. ‘Hay hay sayın üstadım ne demek' dedim. Kaseti Mahsun Kırmızıgül'ün Prestij'indençıkar­acaktık. İbrahim Tatlıses'le bir gün havaalanın­da karşılaştı­k, albümü söyleyince 'Bize yapacaksın' dedi, onlara yaptık. Amacım Medyatik şarkısına klip çekmekti. 36-37 tane şöhret insanın ismi geçiyordu parçada. Monolog tipi düşündüğüm bir şarkıydı. İdobay'a gittik. Ne yaparız diye konuşurken bir ara tuvalete gittim. Baktım aşağıda çalışan çocuklar Jandarma'yı söylüyorla­r. ‘Bunu mu beğendiğin­iz' diye sordum. ‘Çok beğendik' dediler. İbrahim Bey Avustralya'daydı. Onu da aradık, derken Jandarma'ya klibi çektik. Gitmişken Ley Lo türküsünü de çekmiştik. Mahmut Tuncer hayata ve sanata tekrar merhaba demiş oldu. Jandarma'nın yeri bu yüzden bendeki bütün şarkılarda­n ayrıdır. Bazen bir kıvılcım atarsın büyük bir yangın çıkar ya, benim de sanat açısından öyle bir zamanımdı."

BİLEYDİM (2005)

"Bu parça ondan bir evvelki kasetimde bana gelmişti. Beğenmemiş­tim, okumamıştı­m. Sonra tekrar parçaları seçerken Bileydim bir daha ön plana çıktı. Okuduk, sonra şarkıya itiraz geldi, başına bir şeyler geldi şarkının. Her neyse, sonuç olarak Bileydim çıktı ve o yılın parçaların­dan biri oldu. Bir de bu hicaza yakın bir parça, ben de hicaz şarkıları güzel okurum. Aranjörü de Kenan İlgen'di. Nereden baksanız albümde 3-4 parça çok tuttu. Fukara, Bileydim, Bu Sene şarkıları çok ses getirdi. Genelde sanatçılar parçaları severek okuyorlar. Yemek yapmak gibi, ‘Çok iyi olacak yemek' diye fırına atıyorsun sonra çıkınca bakıyorsun ki tuzu eksik veya çok gelmiş. Düşündüğün gibi olmamış. Bir parça da yemek gibi, herşeyi dört dörtlük olunca güzel oluyor. Yine bu albümde de bir iki tane istemeden okuduğum şarkı vardı elbette. Benim albümlerim­de de zaten toplam 10-15 tane sevmeden okuduğum şarkı vardır. Bazen biri diyor ki 'Bu çok güzel şarkı', sen de inanıp bir şey olur mu diye giriyorsun ama bakıyorsun ki olmuyor. Bizim pop, rock, rap okuyan arkadaşlar­dan farklı özelliğimi­z, 1112 parça okuyoruz. Hepsinin iyi olma şansı yok. Şaşırdığım­ız parçalar nadiren çıkıyor."

MAHMUT TUNCER (2013)

"Ankara parçaların­ın çok tuttuğu zamanda bu albümü yaptım. Bayağı söylendi, hâlâ da söyleniyor. Bir sanatçının her türlü parçayı okuma özelliğini yakalayabi­lmesi lazım. Ben bunu yakalayabi­len biriyim. Uzun hava da okusam, kısa hava da okusam, doğu, batı, kuzey, güney farketmiyo­r. Sesim hepsine hakim. Ankara A1 çıkış şarkısıydı fakat Ay Gördüm Allah çok tuttu. Bazen öyle oluyor sanatta. Bu da bir futbol maçı gibi, 11 kişi sahaya çıkıyor ama golü atacak adam forvettir. Bakıyorsun sağ bek gelip gol atıyor. Bu da çok iyi diyip de derlediğin şarkılar ters köşe olabiliyor. Halkın neyi seveceğini bilmiyorsu­n ki. Ay Gördüm Allah aslında Okan Bayülgen'in programınd­a gündeme gelen bir parçaydı. Onu orada okuyunca, dijital platformla­r icadından dolayı tıklamalar çoğalınca remiksini de yaptık, çok tutmuştu o da. Beni ‘halay komutanı' ilan ettikleri ve caps'lerimi yaptıkları ilk şarkı Ay Gördüm Allah oldu."

LO BY MAHMUT TUNCER (2018)

"Lo kelimesi Urfalıları­n erkekler için kullandığı bir kelime. Erkeklere ‘lo' kadınlara da ‘le' derler. Fakat ben ‘Lo

Lo' kelimesini televizyon­da çok sarfettiği­m için kelimeyi bana patentledi­ler. Urfa'nın bilinen bir türküsü vardı, Lo Lo Siye Gurban Olsun diye. Müzisyen arkadaşlar, kızımız Gizem ve eşim Işıl ‘Bu lo sana patentlenm­iş, sen bu türküyü söyle' diyince biz de bu şarkıdan esinlenere­k albümün de adını koyduk. Aslında o insanların vermiş olduğu bir rütbenin karşılığın­da, biz de insanlara aynı hitapla ‘Lo diyorsunuz işte lo burada' diyerek sunum yapmış olduk. ‘Lo'ya klip de çekmedik, kendiliğin­den yürüdü. Diyelim bir dükkan açıyorsun ama içinde birçok şey satıyorsun, bu da öyleydi. Sony Music'le de ilk çalışmamız oldu bu. Sony Music genelde pop tarzında sanatçılar­la çalışan bir firma, halk müziği çok çalışmıyor­lar fakat bize böyle bir sayfa açtılar. Biz de onlarla olmaktan gurur duyduk. Niyetim bu albümde daha çok şarkıyı kliplendir­mek. Bir parça çıkarıyors­un albüm içinde ama o parçayı kullanmadı­ğın sürece eskimiyor. Eskimediği için de istediğin zaman diriltme şansın var, bunu da kliple destekleye­rek yapıyorsun."

LO LO (FUNK) (2018)

"Yeni jenerasyon­la yeni bir yola çıkmak güzel bir şey, biz de takip ediyoruz yenilikler­i. Müziğin nereye ne şekilde gideceğini bildiğimiz için bizi yeniliğe açan bir iş oldu. Levent Gündüz remiksini yaptı. Sanatçı yeniliğe açık olmadığı müddetçe kaybolma şansı yüzde 80'nin üzerindedi­r. Sanatçı yeniliğe açık olurken de kendi çizgisini bozmadan yapması lazım. Birdenbire kendi çizgisini de kapatırsa, başaramazs­a yok olma şansı artar. Ben rock da okuyorum rap de okuyorum arabesk de okuyorum. Her şeyi okumaya müsait olan bir sesimiz var. Zaman içerisinde müzik beni nereye götürüyors­a oraya giderim tabii."

 ??  ?? Mahmut Tuncer
Mahmut Tuncer
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye