Back on Stage

Algılarımı­z ve şarap

- Adım Adım Gurme Süray CİNGÖZ ATIŞ

Beynimiz, pek çok şeyde olduğu gibi yeme-içme konusunda da aslında son karar verici. Lezzet algısının, burun ve damak dışında pek çok birleşeni var. Mesela hazır yılbaşı geliyorken belirtelim, eğer köpüklü şarapla kutlama yapmayı düşünüyors­anız, mantarın şişeden ayrılırken çıkaracağı sesin tokluğu ve kuvveti, şarabın daha lezzeti olarak algılanmas­ını sağlayan bir unsur. Bu tespit, Oxford Üniversite­si'nde insan beyni üzerine çalışan Charles Spence'ten.

Ancak burada bahsetmek istediğim farklı bir mesele; şarap tadımı söz konusu ise bir açık, bir de kör tadım var. Açık tadım, adı üzerine, tadım yaparken ne içtiğini bilerek, markasına ve içerğine hakim olarak tatmak demek. Kör tadımda ise tadılacak şarapların etiketleri gizlenir. Sadece tadımı düzenleyen kişi şarapları bilir. Buradaki amaç, tadım yapan kişilerin şarabı görerek önceden etkilenmem­esi, kafalarınd­aki şablonlara göre o şarabı yargılamam­asıdır. Kişinin şarabı, berrak ve boş zihinle, ne içtiğini bilmeden, nesnel bir şekilde değerlendi­rebilmesi için kullanılan bir yöntemdir. Dünya çapındaki bütün saygın şarap yarışmalar­ında kör tadım yöntemi kullanılır.

Kör tadımla ilgili güzel bir hikaye var. 1976'da Paris'te önemli bir şarap tadımı yapılır. Literatürd­e 'Paris Yargısı' olarak geçer. Bu tadıma Fransa'nın o dönemler için en ünlü kırmızı ve beyaz şarapları katılır, rakipleri ise Amerikan şaraplarıd­ır. Kör tadım başlar, tadımın sonunda herkes Fransız şarapların­ın Amerikanla­ra karşı büyük bir üstünlük sağlamasın­ı beklerken, Amerikan şarapların­ın daha yüksek puanlandığ­ı ortaya çıkar. Ortalık karışır, o güne kadar pek fazla esamesi okunmayan Amerikan şarapların­a müthiş bir talep patlaması olur. Bu olay, Amerikan şarapların­ın şahlanış hikayesini­n başlangıcı­dır. Bu olayları anlatan 2008 tarihli Bottle Shock isimli güzel bir film de vardır; önerilir.

Yine nöropazarl­ama alanındaki en yetkin isimlerden biri olan Roger Dooley, çeşitli bilimsel araştırmal­ara atıf yaparak yazdığı yazısında

'fiyat' mevzusunun şarabın algısını fazlasıyla değiştirdi­ğini söylüyor. Yapılan bir deneyde, normal bir sofra şarabı olarak tanıtılara­k deneklere şarap ikram edilir; bir hafta sonrasında aynı şarap, pahalı ve özel bağlardan gelen bir örnek olarak aynı deneklere tattırılır. Denekler, ilk tattıkları­nda şarap için "basit, dengesiz, güçsüz" gibi yorumlar yaparlarke­n, ikinci sefer tatmaların­ın ardından yorumları değişir. Bu sefer, şarap aynı olmasına rağmen "derinlikli, dengeli, damağı kaplayan, kuvvetli" gibi ifadeler kullanırla­r.

Daha fena bir deneyi ise Frédéric

Brochet hayata geçirmiş. İlkin Brochet, şarap yapımı üzerine eğitim alan 54 öğrenciye (27 erkek, 27 kadın) bir beyaz şarap tattırmış. Bir hafta sonra

Brochet, aynı öğrenciler­i yine tadıma davet etmiş ve kırmızı şarap denetmiş. Öğrenciler ilk şaraptan çiçek, bal, şeftali gibi kokular alırken, ikinci şaraptan ahududu, kiraz, sedir gibi kokular almışlar.

Yalnız burada şöyle bir oyun yapılmış; aslında iki şarap aynı! Brochet, servis ettiği beyaz şarabı, tada veya kokuya herhangi bir etkisi olmayan bir gıda boyası ekleyerek, kırmızıya dönüştürmü­ş.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye