Bos'tan iç dökme seansları
"Her dergi bir şey yapıyor, aman biz de renk vermeyen, soğuk gazeteciler olmayalım, azıcık kişisellik olsun" diye yeniden başlattığımız bu köşe, her yazışımızda canımızı sıkmaya devam ediyor sevgili okur. Burada geçen ay neler oldu diye bir özetlemeyi gelenek haline getirmiştik. Geçen ayın özeti şu; bahar geliyor, dışarı konserleri festivaller başlıyor diye beklediğimiz Mart, geçen aylardan beri hissettiğimiz salgının iyice hayatımıza yerleşmesini getirdi. Her bakışımızda içimizi daraltan sayılar görüyoruz, müzik etkinliklerinin de tamamı durmuş vaziyette.
Gönül isterdi ki röportajlarla ve etkinliklik haberleriyle dolu bir Nisan sayısıyla karşınızda olalım. Ancak Karantina Özel Sayısı ile karşınızdayız. Evde kendi başına kalan, müziğe sarılan okurları onca iptal haberi arasında biz de yalnız bırakmayalım istedik. Sayfa sayımız az olsa da biz buradayız...
Bu ay kapak konumuz, virüsün müzik sektörüne de bulaşması oldu. Konser mekanları, fotoğrafçılar, menajerler, müzik yazarları derken sektörün hemen her yönünden isimlere yaşanan durumu ve gelecekle ilgili öngörülerini sorduk.
Etkinlikler durdu dedik ama, sosyal medya platformları üzerinden 'canlı konser' aktiviteleri yeni modamız. Kimisi müzik sektörünün kurtuluşunu bu yöntemle mümkün görse de evde konser izlemek tembelleştirebilir. Kimler bu konserleri yapıyor, kime faydası var bunların üzerine düşündüğümüz bir yazıyı da ilerleyen sayfalarda bulabilirsin.
****
Avrupa'nın salgın konusunda birkaç hafta önümüzde olduğu hep söyleniyor, haberleri okurken de bir gözümüz hep bu ülkelerdeydi geçen ay. Oralarda neler oluyor, müzik sektörü nasıl etkileniyor yerinden öğrenelim istedik. Neticede Dolunay Obruk İngiltere'den, Sema Sepin İtalya'dan, Sezgin İnceel Almanya'dan yazdı. İlerleyen sayfalarda görebilirsin.
****
Seni daha tutmayalım, dergi önünde duruyor. Son olarak söylemek isteriz, ne olur panik alışverişi yapma, hatta mümkünse evinde kal sevgili okur. Bir de zahmet olmazsa, meslek birliklerini uyandırabilir misin?