‘Daha güçlü bir şekilde devam edeceğiz'
❏ Mart ayı itibarıyla konser ertelemeler ve iptallerle başlayan süreç, bakanlık talimatıyla tüm etkinliklerin durdurulmasına evrildi. Bu süreç sizi nasıl etkiliyor?
2020 pek çok yabancı grubun gerçekleşen ve tarihi kesinleşen konserleri ile çok hızlı ve umut verici biçimde başlamıştı. Ancak konserler yine de Ramazan ayı öncesi ve sonrasına bölünmüş durumdaydı. Bugün ise tüm dünya olarak zor bir süreçten geçiyoruz ve her zaman olduğu gibi müzik ve sanat etkinlikleri en başta etkilendi. Hepimiz tabii ki olumsuz etkilendik. Sanıyorum mevcut pandemi durumunda farklı bir senaryo maalesef söz konusu değildi. Tüm fiili etkinlikler olumsuz etkilenirken bir yandan da sanatçılar online olarak dinleyicileri ile ilişkilerini sürdürüyor. Bu da gösteriyor ki insanlar en çaresiz anlarında yine sanata sığınmak istiyor ve umut veriyor. #Togetherathome hashtag’iyle Chris Martin’in canlı yayını insanları nasıl heyecanlandırdığının en gerçek kanıtı. Birçok müze yine online ve dijital platformlarında arşivlerini açıyor. Büyük bir dijitalleşmenin içine uzun süredir girmiştik fakat şu an gerçek bir dijital devrim oluyor. Konser atmosferi çok özel bir ruh ve onun yerini online yayınların alması çok zor ancak en kısa zamanda hepimizin hayatımıza kaldığımız yerden, çok daha güçlü bir şekilde devam edeceğimize inanıyorum.
❏ Sizin gözlemlediğiniz / duyduğunuz şeyleri düşünerek, müzik alanında çalışanların en büyük endişesi ne sizce?
Söz konusu Korona virüs gündeminde vakaların önüne geçilse bile uzun vadede tüm dünyayı her sektörü kapsayan büyük bir ekonomik kriz bekliyor. Müzik sektöründe ise sanatçıların görünürlüğü dolayısıyla arka planda yer alan prodüksiyon ekibinin büyüklüğü pek bilinmiyor, fark edilmiyor. Işıkçılar, sesçiler, menajerler, rodiler, vb. ile çok kalabalık prodüksiyon ekipleri mevcut ve birçoğunun tek profesyonelliği bu olduğu için konser ve etkinliklerin iptali direkt olarak herkesin bütçesini, yaşam standardını etkiliyor. Bu müzik alanında çalışan herkes için geçerli. Sektörün nankörlüğü tartışılmaz bir gerçek ve her krizden ilk etkilenen alan. Bunu değiştirmek mümkün mü bilmiyorum ama müziğin ve sanatın, varlığı ile bize iyi gelen tek kaçış olduğunu toplum olarak bir bilinç ile kavramamızın gerektiğine inanıyorum. Dileğim herkesin kendini izole ettiği bu dönemde sanatla daha çok kucaklaşması ve hepimizin en az hasarla atlatması.