Damla Selin TOMRU KURBAN PSİKOLOJİSİ

Algımız odağımızla bağlantılıdır. Kafamızda dönüp duran düşünceler, sözler, izlediklerimiz, duyduklarımız kelimelere anlam vermemizi sağlar. Biliyorum pek çoğunuz kurban kelimesini okuduğunda bunun Kurban Bayramı ile ilgili olduğunu düşündü. Ancak konumuz daha çok kendimizi kurban gibi hissetmemiz üzerine.

Hayat da kelimelere yüklediğimiz anlamlar gibi nasıl algıladığımıza göre değişiyor aslında. Hep derler ya bardağın yarısını boş mu görüyorsun dolu mu? İşte bütün mesele bu. Bazen yaşadığımız sıkıntıların çok büyük, çok derin olduğunu düşünüyoruz ve hayatımızda tüm olup bitenin de bu olduğunu sanıyoruz. Oysa her ne yaşarsak yaşayalım daima şükredebileceğimiz şeyler de var. Bir de yaşadığımız zorlu durumlarda birilerini suçlu olarak görüyoruz.. “Bunu bana o yaptı”, “O beni terk etti”, “O beni dolandırdı” gibi gibi. Oysa bugün karşımıza çıkan tüm insanlar zorlu durumlar yaşadı. Başarlı olan gıpta ettiğimiz herkes zorlu sınavlar verdi ve vermeye devam ediyor. Hedeflerine ulaşan ve ulaşmayanlar arasındaki tek fark birinin vazgeçmeden inançla devam etmesi ve “ben kurbanım, mağdurum” demek yerine kendi potansiyelini en iyi şekilde değerlendirip, hayata geçirmesi. İşte o zaman hayatta hayallerimize doğru yol alabiliyoruz.

Kurban olduğumuzu düşünmek, birilerini suçlamak, affetmemek, o ana geri dönüp, o anda takılı kalmak, sürekli bu durumu yaşamak içimizdeki öfkeyle kendi kendimizi zehirlememize neden oluyor.. Hatırlayalım, hayatta başımıza her ne geliyorsa hayırlı bir sonuç için geliyor. Bazen büyük dersler öğrenip, bu deneyimle hayata devam etmemiz bazen de sabır ve umutla seçtiğimiz yolların mükafatını almamız için yaşıyoruz. Hayatın her halini, renklerin tümünü, duyguların bütününü kabul edip bunlarla beraber ve bunlara rağmen yaşamak bizi büyütüyor, olgunlaştırıyor. O zaman mağduru oynamaktan vazgeçiyoruz, kurban psikolojisini geride bırakıyoruz. Her gün yeni bir başlangıç ve biz her gün yeni bir kararla, hedefimize dair attığımız minicik bir adımla kendi hayatımızın yönetmen koltuğuna oturabiliriz.

Kurban Bayramı bu yıl 9 günlük bir alan açıyor bize. Kendi içimizde huzuru bulmak, öfkeyi, kızgınlığı geride bırakmak, kurban psikolojisinden sıyrılıp güçlü olduğumuz hatırlamak için harika bir süre bu. Her gün kendiniz için, sadece sizi mutlu edecek küçük bir adım atın, hayalleriniz neler? Nasıl bir hayatı hedefliyorsunuz? Sorularını cevaplayın ve bunlar için kendinize bir yol haritası çıkarın.. Hatırlayın geleceğiniz tam da şu anda şekilleniyor. Haydi bu sene bayram hediyemiz bu olsun kendimize. Kendimize hayallerimizin geleceğini hediye edelim.

Herkese neşe, sağlık, huzur ve bereketle dolu bir bayram dilerim.

Işık ve sevgiyle kalın.