Mistik bir mesele olarak detay
Nevzat Sayın | Meraklı biri tarafından dikkatle bakılmadıkça görülmeyen ayrıntılar, geleneksel dünyada deneyimlerden edinilmiş alışkanlıkların neredeyse olduğu gibi aktarılmasıyla pekiştirilirken modern dünyada her defasında yeniden ele alınır ama günün sonunda onlar da benzerlerinden devşirilmekten kurtulamazlar. Her iki dünyada da mimarlığın maddi özünü oluşturan ve aralarında kurulan anlamlı bir ilişkiyle bir araya getirilen irili ufaklı parçaların “o durum”a özgü ilişkisi belirler ayrıntıları. Örtük ya da açık “ne yapmalı” sorusunun ardına takılan “nasıl yapmalı” sorusuyla meşgul ve “yapma bilgisi”ne sahip bir zihin tarafından üretilmiş çözümlerdir. Çözümlenme sürecinde “genel bilgi”den “yerine uygun kullanışlı özel bilgi”ye evrilen birikimle “tam o duruma uygun” bir öneriye dönüşürler. Benzer durumların önceki yapılmışlarından etkilenip kendilerinden sonra yapılacak olanları da etkiledikleri için süreklilik içinde sürdürülebilir olduklarını söyleyebiliriz. Yalın ya da karmaşık; pahalı ya da ucuz; geleneksel ya da yeni; dayanıklı ya da kırılgan; kalıcı ya da geçici gibi karşılaştırmalı değerlendirmeler ayrıntıların tasarımında, yapımında ve bu ayrıntılarla elde edilmiş mimarlıkların kullanımında ayırdedici, kendine has nitelikleri oluşturur. Mimarlık konuları içinde “kuram ile en az temasta olandır” yargısı genel olarak kabul görmüş olsa bile mimarlığın en düşünsel/soyut yanının en süzülmüş haliyle maddi/somut ifadesi olduğunu söylemek abartı sayılmaz. Ve bu özelliği ile kuramsal olanın en kısa, en yoğunlaştırılmış özeti sayılır. Ne o’ndan başlanır, ne de o’na varılır; o hep vardır ve belki de bu yüzden, çekingen bir tanrısallık yüklenerek “tanrı detaydadır” denir...