yeninin imgesi
Eren Çıracı | Mimarlık dünyası 1980’lerin sonlarından itibaren dijital tasarımın olanaklarını artan bir ivmeyle keşfetti. 2000’lerin sonuna geldiğimizde parametrik yazılım araçları bina elemanlarını algoritmik ilişkiler ağları çerçevesinde tanımlamamıza olanak vermeye başlamışken dijital mimarlık ivmesini kaybetmeye başladı.
Köse Evi, biyomorfik formlar, parametrik ilişkiler ve algoritmik desenler sonrası dünyada mimarlık nesnesinin asla tam olarak tanımlanamayacak ve keşfedilemeyecek bir şey olmasından yola çıkarak aşinalık ve yabancılık arasında gidip gelen, her noktasında farklı bir mekânsal deneyim sunmayı amaçlayan bir objeler koleksiyonu olarak kurgulanmıştır.