Elet, hayvansal üretimde iddialı
Günlük 25 ila 30 ton arasında et parçalama kapasitesine sahip olan firmalarının et ürünleri, parçalanmış et ve karkas et ile kırmızı et sektörüne hizmet verdiğini belirten Mehmet Kaya, sektörün iddialı oyuncuları arasında yer aldıklarını söyledi
Hayvansal Organize Sanayi Bölgesi’nde üretimini sürdüren Elet Et Ürünleri, Avrupa kriterlerine uygun olarak günlük 400 büyük baş, bin 200 küçük baş hayvan kesim kapasitesi ile 25 ila 30 ton et parçalama kapasitesine sahip. Söz konusu tesis gücüyle günlük 15 ila 20 ton arasında et işleme kapasitesi de bulunan firma, hayvansal üretim alanında iddialı bir konumda bulunuyor. Elet Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Kaya, “1995 yılında Et ve Balık Kurumu Elazığ tesislerini ihale ile satın alarak, 2000 yılına kadar bu tesisin faaliyetlerini yürüttük. 2000 yılında Elazığ Hayvansal Organize Sanayi Bölgesi’nin kurulması ile şu anda faaliyet gösterdiğimiz Elet
Elazığ
Et Ürünleri’ni 2004 yılında kurduk” dedi. Tesislerinin 14 bini açık toplam 24 bin metrekarelik bir alanda hizmet verdiğini kaydeden Kaya, “Türkiye genelinde bölge müdürlüklerine sahibiz. Kendi lojistik araçlarımızla Türkiye geneline Elet, Beyzade ve Artı markalarıyla ürün gönderiyoruz. Kısa süre içinde bu ürünlerimizin yanına döner ve donuk ürünlerini de katarak, pörtföyümüzü artırmayı planlıyoruz” diye konuştu.
“Besi çiftliği kurduk”
Şirket olarak her zaman bir adım öteyi hesaplayarak ilerlediklerini belirten Mehmet Ka- ya, 2008 yılında, Adıyaman mevkiinde, Avka Hayvan adıyla besi çiftliği kurduklarını açıkladı. Burada bin 300 baş hayvan kapasitesi ile faaliyetlerin sürdürdüğünü ifade eden Kaya, etin her alanında imalatlarının bulunduğunu bildirdi. Kaya, yurt geneline karkas et, parçalanmış et ve et ürünleri ile sakatat çeşitleri sattıklarını da dile getirdi. Kırmızı et sektörünün sorunları noktasında da değerlendirmelerde bulunan Kaya, günümüz koşullarında sektörde var olmanın veya sürekliliği sağlamanın neredeyse imkansız olduğunu vurguladı. Türkiye’de hayvan varlığının az olması nedeniyle bu durumun yaşandığını anlatan Kaya, şu değerlendirmeyi yaptı: “Ülkemizdeki hayvan azlığı son yıllarda sektörün kan kaybetmesine sebep oldu ve taşıma suyu ile değirmenin dönemeyeceği anlaşıldı. Bu noktada ülkemizin sıkıntı çekmemesi ve bir adım daha öne gitmesi için yem girdilerinin düşürülmesi, süt fiyatlarını dengeli biçimde tutulması, damızlık hayvanların kesilmesini önleyecek devlet desteklerinin devam ettirilmesi, hayvan islahının düzenli bir şekilde iyileştirilmesi ve hayvancılık mesleği ile uğraşan yetiştiricilerin devlete güven noktasında tereddüt yaşamaması gerekiyor. Özellikle fiyatlarda istikrarın sağlanması ile hayvancılık sektörü varlığını daha iyi bir şekilde koruyacak. Az önce bahsettiğimiz alanlardaki iyileştirmeler ile ülkemizde hayvancılık sektöründe yaşan sıkıntılar büyük ölçüde ortadan kalkacaktır. Çünkü hayvancılık sektörü tarım sektörü ile doğrudan etkileşim içinde. Birisinin etkilenmesi ile diğerinin yaşama şansı çok aza iner.”