EJS, özel üretim ve ağır yük jantı üretimine odaklandı
Özel üretim ve ağır yük jantları üretimine odaklandıklarını söyleyen Yönetim Kurulu Başkanı Sinan Musubeyli, kısa ve orta vadede, yan sanayi olarak üretimlerine katkı sağladıkları uçak motor parçalarına, daha fazla katma değer sağlamayı hedeflediklerini kaydetti
Eskişehir Organize Sanayi Bölgesi’nde 60 yıllık deneyimle faaliyet gösteren EJS Eskişehir Jant ve Makine Sanayi, özel üretim ve ağır yük jantları üretimine odaklandı. Şu anda endüstriyel ve zirai uygulamalar için jant üretimi yaptıklarını belirten EJS Eskişehir Jant ve Makine Sanayi Yönetim Kurulu Başkanı Sinan Musubeyli, kısa ve orta vadeli hedeflerinin, yan sanayi olarak üretimlerine katkı sağladıkları uçak motor parçalarına, daha fazla katma değer sağlamak olduğunu kaydetti. Musubeyli, “Bunun için tahribatsız muayene, ileri talaşlı imalat operasyonları ve diğer muayene operasyonlarını da gerçekleştirmemiz gerekiyor. Firmamızın 2011’de başlattığı yatırım hamlesi devam edecek. Bu sayede fabrikamızda üretime giren parçalar için daha fazla katma değer üretecek, hem müşterilerimiz için hem de kendimiz için daha kazançlı çalışma şartlarını oluşturmuş olacağız” açıklamasını yaptı.
Üretim serüvenine 1950’li yıllarda başladıklarını dile getiren Sinan Musubeyli, “1950’li yıllarda at arabalarına, at yerine dış yardımlarla gelen traktörlerin koşulmaya başlamasıyla römork talebi, ardından da römorklara jant ihtiyacı doğdu. Yokluk yıllarında, kurucumuz Ahmet Musubeyli, kısıtlı imkânlarla jant üretmeyi başardı ve Türkiye’de fabrikasyon jant üretimine gidecek yolda ilk adımı atmış oldu. Musubeyli, kurduğu Eskişehir Jant Fabrikası ile başta römork jantları olmak üzere, otomobil, traktör, iş makinesi, forklift ve diğer araçlar için oluşan jant talebini, fabrikasyon üretim yaparak, uzun yıllar tek başına karşıladı. Türkiye’nin dış dünyaya günümüzdeki kadar entegre olmadığı ve makine ithal etmenin çok zor olduğu zamanlarda, Ahmet Musubeyli’nin yurtdışı fuarlarda görüp incelediği tez- gâhları, daha sonra kendi atölyelerinde üreterek makine parkını geliştirmesi, şirketimizin 1970’li yıllarda üst üste vergi rekortmenleri arasına girmesini sağladı” dedi.
“Devrim Otomobili, firmamız için gurur kaynağı”
EJS’nin Türkiye’nin ve Eskişehir’in kilometre taşlarından birisi olan “Devrim Otomobili” projesinde jantların imalatını üstlendiğini belirten Sinan Musubeyli, “Dört buçuk ay gibi kısa bir sürede hem tasarımın tamamlandığı hem de çalışır dört adet prototipin üretildiği, dünyada bilindiği kadarıyla tek olan fakat günümüz koşullarında başarısız addedilen bu proje, firmamız için gurur kaynağıdır” ifadesini kullandı. Turbamak adı altında 1999 yılında, Eskişehir’de faaliyet gösteren TEI Tusaş firmasının yan sanayii olarak havacılık alanına adım attığını aktaran Musubeyli, askeri ve sivil havacılık konusundaki üretimin yoğun olduğu Eskişehir’de faaliyet göstermenin firmalarına yenilikçi bir bakış açısı kazandırdığını vurguladı. Alınan risk kadar katma değerin de yüksek olduğu, üretim ve kalite kültürünün çok farklı olduğu havacılık sektörüne girme fikrinin zamanla olgunlaştığını söyleyen Musubeyli, standartların ve spesifikasyonların, sıkı kalite kontrolün, yüksek hizmet ve imalat kalitesinin hakim olduğu bu sektörde zaman zaman zorlansalar da yerlerini sağlamlaştırdıklarını ifade etti. Havacılık alanında özellikle uçak motor parçaları konusunda tahribatsız muayenenin çok önemli bir süreç olduğuna dikkat çeken Musubeyli, gerekli sertifikasyonların tamamlanmasının ardından bir yıldır tahribatsız muayene yaptıklarını ve uluslararası alan- da kabul gören bu seviyedeki bir muayeneyi gerçekleştirmekten dolayı gurur duyduklarını belirtti. Musubeyli, geçmiş yıllarda kalite sistemlerinin AS9100 sertifikasyonuna layık görülmesiyle beraber Türkiye’de alanında sayılı kurumlar arasına giren firmalarının, bu sayede geleceğe daha güvenle baktığını dile getirdi.
Yenilikçi ruhu canlı tutarak, emin adımlarla, mütevazi bir aile şirketinin jant üretiminden havacılık alanına geçişini sağladıklarını aktaran Sinan Musubeyli, dünyayı sarsan ekonomik krizlerden göreceli olarak daha az etkilendiklerine değindi. Musubeyli, bunu havacılık gibi katma değeri yüksek bir alanda faaliyet göstermelerine bağladıklarını belirterek, Türk firmalarının ürün ve hizmetlere sağladığı katma değerin artmasının, Türkiye’nin orta ve uzun vadeli ihracat ve büyüme hedeflerini tutturmasındaki kilit nokta olduğunu söyledi.