Hana Terazi, bu yıl Avrupa pazarına açılmayı hedefliyor
Sınırlı ithalat ile yüzde 85 oranında yerli hammaddeden üretim gerçekleştiren Hana Terazi, 2019 yılının ikinci yarısında Avrupa pazarına açılmayı hedefliyor. İhracat çalışmaları için 22 ayrı ülke tespit ettiklerini belirten Hana Terazi Genel Müdürü Hıdır Aydındağ, “Avrupa pazarı için yerel ihtiyaçları araştırıyoruz” dedi. Üretimini gerçekleştirdikleri 136 çeşit ürünün tamamını Avrupa pazarına girebilecek şekilde sertifikalandırdıklarını dile getiren Aydındağ, “Hana olarak önümüzdeki dönemde Almanya’da bir fuara katılacağız. Araştırmalarımız doğrultusunda en uygun ürünleri geliştirerek Avrupa pazarına gireceğiz” şeklinde konuştu.
Yurt genelinde, geniş dağıtım ağı ile faaliyet gösteriyor
Firma olarak ölçü ve tartı aletleri sektörüde 31 yıllık deneyime sahip olduklarını aktaran Hıdır Aydındağ, sektörde Türkiye’nin yerli üretim yapan üç markasından biri olduklarını kaydetti. Yurt genelinde geniş bir dağıtım ağlarının olduğunu vurgulayan Aydındağ, “Ülke genelinde dört ana bölgede faaliyetlerimizi sürdüyor ve 550 farklı noktada iş yapıyoruz. 230 servis noktamız var, bu servis ağımız ile satış sonrası da müşterilerimizin yanında olmaya devam ediyoruz” ifadelerini kullandı. Şirket olarak iyi bir Ar-Ge ve mühendis ekibine sahip olduklarını, pazar araştırmalarını sahaya ine- rek bizzat gerçekleştirdiklerini kaydeden Aydındağ, bu sayede ürünleri ihtiyaçlar doğrultusunda geliştirerek piyasaya sunduklarını söyledi.
“Türkiye’de üretilmeyen mamulleri imal edeceğiz”
Önümüzdeki dönemde en, boy, yükseklik ve özgül ağırlık konusunda ölçüm yapabilecek bir ürün geliştirmek istediklerini anlatan Hıdır Aydındağ, özellikle kargo firmalarının bu anlamda çok ciddi ihtiyacı olduğunu iletti. Türkiye’de üretimi gerçekleştirilmeyen ürünler üzerinde çalıştıklarını dile getiren Aydındağ, şöyle konuştu: “Türkiye’de üretimi olmayan mikro terazi ve barkod verebilme özelliklerine sahip etiketli tartı aleti üretmek istiyoruz. Bu ürünleri üretmek için 3 milyon dolarlık yatırım gerekiyor, bu yatırımın hazırlığı içerisindeyiz. Yazılım ve tasarımını tamamen kendimizin yaptığı bu ürünler için Ar-Ge çalış- malarımız devam ediyor.”
Sektörde ithalat ve Çin malı ürünlere karşı olmadıklarına değinen Hıdır Aydındağ, “Ancak kaçak ve sahte mallar sektörde çok ciddi bir haksız rekabete yol açıyor. Ürünün hem sahtesini hem de kaçağını getirerek, bizim 150 dolara sattığımız ürünün muadilini 25 dolara satabiliyorlar” dedi. Devletin yerli üretciyi destelemek için vergi sisteminde düzenlemeler gerçekleştirmesi gerektiğinin altını çizen Aydındağ, “Türkiye’nin yapması gereken en doğru şey yerli üreticiyi desteklemek ve ithal mallara karşı kendini korumaktır. Devletimizin yerli üreticiyi destelemek adına ithalata karşı gümrük duvarı örmesi gerekiyor” değerlendirmesinde bulundu. Sektörde aktif bir derneğe ihtiyaçları olduğunu dile getiren Ayındağ, üretici ve ithalatçıların bir arada hareket edememesinin çok büyük bir sıkıntı oluşturduğunu sözlerine ekledi.