9 Eylül ulusal bilincin mihenk taşlarından biri
Kurtuluş Savaşı’nın başlangıcı çeşitli kaynaklara ve tarihçilere göre farklılıklar gösterse de, genelde Anadolu’daki İngiliz, Fransız, İtalyan, Ermeni ve Yunan işgallerine zemin hazırlayan Mondros Mütarekesi’nin imzalanması olarak kabul edilir. Mütarekeden 9 gün sonra İngilizlerin Musul’a girmesiyle başlayan işgaller, Çanakkale Boğazı, İskenderun ve İstanbul ile devam etti. Sonra sırasıyla Trakya, Bakü, Belen, Kilis, Antakya, Dörtyol, Mersin, Tarsus, Adana, Osmaniye, Islahiye, Batum, Cerablus, Antep, Maraş, Birecik, Samsun, Telabyad, Urfa, Antalya, Kars, Kuşadası, Bodrum, Fethiye, Marmaris, Akhisar gibi bir kısmı şu an Türkiye sınırları içinde olmayan kentler ve diğer bazı kentlerde de tren garları, demiryolu hatları işgale uğradı. 19 Aralık 1918’de Dörtyol’da Fransızlara karşı yapılan başkaldırı dışında bu işgallere Anadolu insanlarından çok güçlü reaksiyonlar
Türkiye’nin kurtuluşunda da, kuruluşunda da, geleceğine yön verilişinde de İzmir’in önemli bir rolü oldu. Ekonomiye yönelik adımların en önemlisinin adresi de yine İzmir’di. 17 Şubat’ta başlayan İzmir İktisat Kongresi’nde, 8 ay sonra kurulacak olan Türkiye Cumhuriyeti’nin ekonomisinin ana h hatlarıçizildi.
gelmedi. Bu başkaldırının en önemli nedeni de Fransızların Güney Cephesi’nde gerçekleştirdikleri işgallerine Ermenileri ortak etmeleriydi. Kısa süre önce imparatorluğun çatısı altında bulunan bir ulusun işgalci unsura dönüşmesi Anadolu halkının tepkisine neden oldu. Benzer bir şekilde Yunan ordularının 15 Mayıs’ta İzmir’e girmesi ise bir anlamda bardağı taşıran damla etkisi yaptı ve bu tarihten itibaren yaşananlar Anadolu’da tarihin seyrini değiştirdi.
Türkler, hizmet eden olmayacaklarını belirtiyor
O dönemde İstanbul’da İngiliz Yüksek Komiseri olarak görev yapan Amiral Arthur Gouch Calthorpe’un tespitiyle İzmir’in Yunanistan tarafından işgali Türklerin onurunu oldukça kırdı. Calthorpe’un ifadesiyle “dünkü köle bugünkü yöneten durumuna geçti.