“Dünyada ilk 10 ihracatçı olmak için ciddi efor sarf etmek gerekiyor”
Sektörün ihracat hedefinden bahseden Önal, “Dünyada yaklaşık bir değerle 160 milyar dolarlık pazar büyüklüğü olan tarım makineleri sektöründe, küresel 10 aktörün pazarın yüzde 75’ine hâkim olması, kalan yüzde 25’lik kesim için kıyasıya bir rekabet anlamına gelmektedir. Sektörümüzün ihracatta dünyada ilk 10’a girmesi için çok ciddi bir efor sarf etmesinin gerekliliği açıktır. Hedeflenen ilk 10 için ihracatımız 2,5 milyar dolar bandına yaklaşmak zorundadır” ifadelerini kullandı.
ciro seviyelerine kadar ulaşmıştır. Tarım makineleri endüstrisi, yıllık bazda ortalama 600 milyon dolar seviyesinde bir katma değer yaratmaktadır. Yaratılan katma değer, pik dönemlerde 800 milyon doları aşmıştır. Makine İmalat Sektörü Türkiye ve Dünya Değerlendirme Raporu’na göre Türkiye’de tarım makinelerinde tahmini pazar büyüklüğü 2021 yılı için 3,1 milyar dolardır. Bu değerin TL karşılığı ise yaklaşık 27,5 milyar seviyesinde olup yapılan hesaplamalara göre yaklaşık değerlerle traktör segmentinde pazar büyüklüğü 11-12 milyar TL, ekipmanda ise 15-16 milyar TL’dir. Genel bir yaklaşım olmakla birlikte pazarın yüzde 42’sinin traktör, yüzde 58’inin ekipman satışlarından oluştuğu kabul edilebilir” açıklamalarını yaptı.
“HAKSIZ REKABET KARLILIĞI DÜŞÜRÜYOR”
Sektör sorunlarından bahseden Başkan Önal, “En önemli gündem maddemiz haksız rekabet konusudur. TÜİK Girişimcilik İs
tatistikleri’ne göre sektördeki firma sayısı 2012-2021 döneminde yüzde 88 artışla 2 bin 81’e, TÜİK Yılık Sanayi ve Hizmet İstatistikleri’ne göre ise yüzde 87 artışla bin 847’ye çıkmış durumda ve sayı her geçen yıl artmaktadır. Eurostat’ın2021 yılı kayıtlarına göre öncü AB ülkelerinde imalatçı firma ortalaması 600’dür.Ülkemizdeki pazar büyüklüğüne göre oldukça fazla sayıda olan firmaların bir kısmı kaliteden/ teknolojiden ziyade fiyatta rekabeti ön plana çıkarmaktadır. Bu firmaların düşük fiyat rekabeti, diğerleri üzerinde maliyet azaltma baskısı doğurmakta, bu da kalite ve teknolojiyi düşürmektedir. Kaldı ki çiftçilerin alım gücünün düşük olması, talebin büyük oranda ucuz, teknoloji seviyesi düşük makineler üzerinde yoğunlaşmasına sebep olmaktadır. Haksız rekabet, faaliyet karlılığını düşürmekte, düşük kar marjları da doğal olarak araştırma–geliştirme faaliyetleri başta olmak üzere nitelikli teknoloji kullanımını, nitelikli istihdamı, markalaşma ve pazarlama