Denizli, kurumsallaşmayla ekonomik gücünü 4 katına çıkarabilir
Pamukkale Üniversitesi (PAU) İktisadi İdari Bilimler Fakültesi (İİBF) Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Bölüm Başkanı Prof. Dr. Oğuz Karadeniz, kurumsallaşmanın kalkınmada önemli bir yere sahip olduğuna vurgu yaparak, “İnsanı odağa alan bir ekonomi rekabet gücü elde eder. Denizli bu konuda büyük bir atılım içinde. Firmalar kurumsallaşma çalışmalarını hızlandırdı. Denizli’nin süper lige yükselmesi için istihdamda yenilikçi yaklaşımlara ihtiyacı var. Kurumsal, rekabetçi bir Denizli, mevcut ekonomik potansiyeli 3- 4 katına çıkartır. Kazanan kent, bölge ülke ve insanımız olur” dedi.
Denizli sanayinde ikinci hatta üçüncü kuşak görev almaya başladı. Birinci ve ikinci kuşaktan aldıkları bayrağı daha ileri taşımak isteyen ikinci ve üçüncü kuşak iş dünyası temsilcileri vizyoner, dünyaya entegre dil avantajı ile kurumsallaşmaya ağırlık verirken, kurucu aileler, aile şirket anayasası oluşturmaya başladı. Şirketi kurumsallaştırma çalışmalarında ise yenilikçi yaklaşım içerisine girmedikleri takdirde rekabetçi gücü kaybedeceklerini fark ettiler. Bu farkındalığı destekleyen önemli bir unsur da işletmenin sahip olduğu oldu. Marka değerini de korurken en önemli unsur ise insan kaynağı. 1980 sonrası izlenen dışa açık büyüme modeli ile birlikte ihracata yönelerek büyük bir ivme yakalayan Denizli sanayinde işletmeler, kamu göreviyle kente geldiğim günlerden hatırlıyorum. 1990’lı yılların ortasında kente geldiğimde kamyonları koltukla üstü kapalı servis araçlarına çevirmişlerdi. Şimdi işçi servislerinde klimalı otobüsler kullanılıyor. Denizli şunun farkına vardı. Biz insan onuruna yaraşır işleri yaygınlaştırırsak işçiyi elimizde tutarız. Yoksa öbür türlü işçi elimizden kaçıyor. Esasında işçiyi memnun ederseniz; işçi de sizi memnun ediyor.
KAYITDIŞI ISTIHDAMLA MÜCADELEDE ÖNCÜ
Denizli Sanayi Odası, Pamukkale Üniversitesi ile beraber kayıtdışı istihdamın önüne geçilmesi için 2017- 2018 yıllarında kayıtlı istihdamı teşvik için çalışma başlattık. istihdamıteşvik.com adlı bir internet sitesi kurduk. Bin 500 kişiyi eğitim verdik. Türkiye ortalamasının yüzde 45’lerde olduğu o dönemde Denizli’ nin istihdam teşviklerinden yararlanma oranı yüzde 38’den yüzde 76’ya çıktı. Denizli istihdam teşviklerinden o günün rakamlarıyla 70- 75, bugünün rakamlarıyla 500 milyon TL daha fazla yararlandı. Kayıtdışı istihdam Denizli’ de çok azaldı. Kayıtdışı ile mücadele o kadar önemli ki ilk olarak sosyal güvenlik sistemine katkıda bulunuyor. İnsanların neden emeklilik düşüncesi var. Çalışma koşulları kötü. Çalışma koşullarını iyileştirirseniz emeklilik kararlarını da öteliyorlar. Bu sosyal güvenlik
kurumunun sürdürülebilirliğine etki ediyor. Hızla küreselleşen dünyada, rekabetçiliğini devam ettirmesi ve Denizli’ nin süper lige yükselmesi için yenilikçi yaklaşımlara her zamankinden fazla ihtiyaç var. Bu yenilikçi yaklaşımlarda istihdamla ilgili kararlar çok önem kazanıyor. İkinci sırada yer alan konu marka yaratmak bir diğeri ise kümelenmedir.
HAMLELERIN BIRI DIĞERINI DESTEKLIYOR
Marka yaratmanız lazım, alt tedarikçi olarak ama bizim de marka yaratmamız lazım. Birçok firma bunu yapmaya çalışıyor.. Bunun avantajını kullanmamız lazım. Tekstile özellikle kümeleme. Denizli ticaret odası nın güzel bir uygulaması oldu. Teknik tekstil. Ona yönelmek gerekir. Bir m2 havluyu örneğin 50 sente satıyorsunuz, ama uçakların dış cephesinde ya da iç dizaynında kullanılan tekstil malzemesini fiber karbondan üreten firma m2’si 3 bin dolardan satıyor. Bu firmanın gelirini artırırken, işçilerin aldığı ücretlerin artışını sağlıyor. İşçinin ücreti artınca, işçi sinemaya, restorana gidiyor. İmalat sektöründe teker bir döndüğünde hizmetler sektörü 10 birim dönüyor. Dolayısıyla bu hareket, kent içinde berekete dönüşüyor. Kent ekonomisi hareketleniyor, büyüyor herkes kazanıyor. O nedenle bizim üretmemiz lazım. Üretmeden bir yere varamayız.
KENTE ÖZEL UYGULAMA FIRSATLARI
Denizli’nin işgücü piyasasının kendine has özellikleri bulunuyor. Kırla bağlarını koparmamış Denizlili. Yaz döneminde 2 ay işçi bulamıyorsunuz. Neden? Hasat zamanı. Bu noktada toplu izin uygulamasını kullanmak lazım. Bir işyeri örneğin 450 çalışanı var, işçilerini 150’şer gruplar halinde izne çıkarıyor. Ama bu tip izin uygulamaları istenen sonuçları veremeyebiliyor. Oysa iş kanunu da nisan- ekim ayları arasında toplu izin yapabilirsiniz diyor. Tedarikçilerinizle, müşterilerinizle anlaşırsınız. Çalışanların 3 hafta hepsini izne gönderdiğiniz zaman fabrikanın bakım onarımını yapıyor, iş kazalarını azaltıyorsunuz. İşçiler geldiği zaman hepsi dinlenmiş geliyor. Yani Denizli tatile çıkıyor desek, ilk başta 2 hafta olarak denesek alınan sonuca devamını tartışsak yerinde olur. Üretim zamanımızda Denizli’nin özelliklerini dikkate alarak düzenlemelere yapmamız lazım. İş Kanunu işletmelere bir sürü imkan sunuyor. Yenilikçi yaklaşımlara hazır bir işveren gurubu da var ama iş hukuku noktasında bilgi eksiklikleri olabiliyor. Aslında maliyet gördüğümüz şeyler ileride daha büyük maliyetler olarak karşımıza çıkıyor. Küçük iyileştirmeler büyük karlılıklara, verimliliklere yol açıyor.
ÜNVERSITE- SANAYI IŞBIRLIĞI ADIMLARI
Denizli hevesli, talep yavaş yavaş oluşmaya başladı. Ama üniversite sanayi işbirliği çerçevesi içinde akademik olarak bizler alana sürekli