“Sektördeki toparlanma 2024’ün ikinci yarısında başlar”
2022 yılında 21,2 milyar dolarlık rekor ihracat rakamına ulaşan hazır giyim sektörü olarak ana pazarlarımızdaki ihracatımızı yeniden yükseltmeye odaklanırken bir yandan da farklı pazarlarda derinleşmeyi hedefliyoruz. 2023 yılında Rusya, Orta Doğu ve Körfez Ülkeleri’ne yaptığımız ihracat artmaya başladı. Rusya’da hızla artan markalaşma ve Dubai, BAE gibi lüks moda merkezi olmayı hedefleyen ülkelerin alımları artırmaları bu artışta etkili olurken biz de bu ülkelere yönelik pazarlama faaliyetlerimizi çeşitlendirdik.
lkemizin en çok ihracat yapan ilk üç sektörü arasında yer alan ve 2022 yılında 21,2 milyar dolarlık rekor ihracat rakamına ulaşan hazır giyim sektörü olarak zorlu bir yılı geride bırakıyoruz. Her ne kadar Cumhuriyetimizin 100. yılına rekor bir ihracat hedefi ile başlamış olsak da gerek global ortamda gerekse yurt içinde yaşanan ekonomik zorluklar nedeniyle 2023’ü yaklaşık 19,6 milyar dolarlık bir ihracat ile 2023’ü tamamlıyoruz.
İhracatımızdaki bu düşüşün öncelikli nedeni, ana pazarlarımızda yaşanan daralma ve durgunluklar oldu. Avrupa pazarında yüksek enflasyon ve ‘yaşam maliyeti krizi’ ile birlikte 2022 yılında başlayan hazır giyim harcamalarındaki daralma 2023’te daha belirgin hale geldi ve yıl boyunca sürdü. Öyle ki AB’ye olan ihracatımız yüzde 70’lerden yüzde 59’a kadar düştü. Arada yüzde 11’lik kayıp var ama baktığımızda AB’nin hazır giyim ithalatında da yüzde 10’luk gerileme yaşandı. Dolayısıyla ülkemize yönelik negatif bir ayrışmadan bahsedemeyiz. Biz, AB’nin mevcut durumundan etkilendik. Tıpkı AB gibi İngiltere pazarımızda da benzer sebeplerle daralma yaşadık. Bir başka önemli pazarımız olan ABD’de de hazır giyim harcamalarında yaşanan durgunluktan dolayı ihracatımız azaldı.
“RUSYA, ORTA DOĞU VE KÖRFEZ'E İHRACATIMIZI ARTIRDIK”
Ana pazarlarımızdaki ihracatımızı yeniden yükseltmeye odaklanırken bir yandan da farklı pazarlarda derinleşmeyi hedefliyoruz. 2023 yılı itibarıyla da özellikle Rusya, Orta Doğu ve Körfez Ülkeleri’ne yaptığımız ihracat artmaya başladı. Rusya’da hızla artan markalaşma ve Dubai, BAE gibi lüks moda merkezi olmayı hedefleyen ülkelerin alımları artırmaları bu artışta etkili olurken biz de bu ülkelere yönelik pazarlama faaliyetlerimizi çeşitlendirdik. Böylece hem müşteri sayımızı artırdık hem de bu müşterilerimizin farklı departman ve ürün kategorileri gibi işlerine de talip olduk. Ayrıca iş niteliğimizi artırarak daha katma değerli ürünler sunmaya başladık. 2024 yılında da bu pazarlarda büyümeye devam edeceğimizi öngörüyoruz.
“MALİYETLERDEKİ ARTIŞ ÜÇ HANELİ”
2023 yıl sonu itibarıyla 650 bin kişiye istihdam sağladığımız hazır giyim, emek yoğun bir sektör. Bu nedenle son iki yıldır asgari ücret ve diğer ücretlerde yaşanan yüksek artışlar sektörümüzün maliyetlerini önemli ölçüde artırdı. Yine son iki yıldır yaşanan yüksek enflasyon nedeniyle iş gücü dışındaki diğer mal ve hizmet tedariklerinde de maliyetler üç haneli artışlar gösterdi. Tüm bunların neticesinde rekabet ettiğimiz ülkelerden daha pahalı hale gelmeye başlayınca rekabetçiliği
KOBİ’lerin yüksek enflasyondan olumsuz etkilenmesini azaltmak için hiç vakit kaybetmeden enflasyonla mücadeleye yönelik politikaların daha etkin şekilde uygulanması, KOBİ’lere yönelik destek programlarının artırılması ve KOBİ’lerin maliyetlerini düşürecek önlemlerin alınması gerekiyor.
miz önemli ölçüde azaldı. Maliyet artışının sebeplerinden biri de kurun enflasyonun çok altında kalması. Bu nedenle kurun enflasyon kadar artmasını talep ediyoruz. Ayrıca sektör mevcut ihracatı sürdürebilmek, ihracatı artırmak ve iç pazarın üretim talebini karşılamak için finansmana ihtiyaç duyuyor ancak finansmana erişim önemli ölçüde azaldı. Büyük ölçüde Eximbank kredisi kullanan sektörümüzün, bu kredilerin TL ve döviz cinsiden genişletilmesi talebi bulunuyor.
“SEKTÖRÜMÜZÜN DÖNÜŞÜM İÇİN KREDİ ARAYIŞI SÜRÜYOR”
Tüm bu gelişmeler doğrultusunda 2024 yılı için ihracat hedefimizi, 2023 rakamını korumak olarak belirledik. Çünkü ülkemizde 2023 yılındaki seçimlerin ardından ekonomi politikalarında başlayan değişimin esas etkilerini 2024 yılı itibarıyla daha net göreceğimizi düşünüyoruz. Uygulanan sıkılaşma politikalarından dolayı yılın ilk yarısında iç talep önemli ölçüde yavaşlayacaktır. Enflasyonda düşüş sağlanırsa yılın ikinci yarısında iç talep toparlanabilir. Turist harcamalarının 2024 yılında da kuvvetli olmasını bekliyoruz. İhracatta ise yılın ilk yarısında da durgunluğun sürecektir. İkinci yarı itibarıyla özellikle sonbahar-kış 2024-2025 sezonu için sektörümüzde hareketlenme bekliyoruz. İhracat pazarlarımızdaki hissedilir toparlanma da yılın son çeyreğini bulacak. Talep tarafında olduğu gibi firmalar için finansal koşullar da 2024 yılında zorlu olmaya devam edecek. Yüksek maliyet artışları, ücret artışları, yüksek faizler ve krediye erişimdeki sıkıntılar sektörü zorlayacak.
Değişen koşullara uyum sağlamak, ihracatımızı ve rekabet gücümüzü yeniden artırmak için her şeyden önce içinde bulunduğumuz değişim-dönüşüm sürecini kabullenip, yeşil dönüşüm, dijital dönüşüm ve insan kaynağımızın dönüşümü için bir an önce harekete geçmeliyiz. Aslında sektörümüz, yeşil dönüşüm ve ona paralel olarak ilerleyen dijital dönüşüm alanlarına yatırım yapma konusunda son derece istekli ve kararlı. Ancak mevcut ekonomik koşullar bu çalışmaların ötelenmesine neden olabiliyor. Bu noktada da yeşil ve dijital dönüşüm için uluslararası bankalar ve ülkedeki finans kuruluşları kaynaklı yatırım kredileri arayışı sürüyor.
“BAŞARIYI ‘ESNEKLİK’ GETİRECEK”
Cumhuriyetimizin ilk 100 yılında toplam 406 milyar dolarlık ihracat yapan bir sektör olarak, dünyanın önde gelen hazır giyim ihracatçılarından biri olmamızı sağlayan önemli özelliklerimiz var. Talep edilen her ürünü hızla üretebiliyoruz. Hızlı moda, çok hızlı değişen ürün tipleri, renkler, kumaşlar, iplikler... Bunların hepsini karşılayabiliyoruz. Kalite farkımızı koruyoruz. Bundan sonra bize başarıyı getirecek en önemli unsur esnekliğimiz olacak. Tabii esnekliği eskisi gibi artık sadece gelen siparişleri karşılayabilme yani üretimdeki esneklik olarak görmüyoruz. Yönetim süreçlerimizden insan kaynaklarımıza, dijital altyapımızdan kamu ile ilişkilerimize kadar esnek bir yapıya kavuşmamız gerekiyor. Bunun yanında eğer üretim ve ihracatımızda adetlerin azalacağını öngörüyorsak mutlak olarak daha yüksek katma değerli ürünlerin üretimine ve daha yüksek fiyatlı ihracata yöneleceğiz. Neticede ürün-pazar-marka çeşitliliği sağlamalı, daha fazla katma değer yaratmalıyız. Bu belki bizi ilk etapta birkaç adım geri götürecek ama bir yıl sonra çok daha hızlı sıçramamızı sağlayacak. Özetle artık dirençleri bırakıp yeni alışkanlıklar oluşturmalıyız.
Hazır giyim sektörünün kapsayıcılığı en yüksek sivil toplum kuruluşu olarak biz de bu süreçte, sektörümüzün kurumsallaşıp, inovasyon ve sürdürülebilirlik konusunda kararlılık göstererek, ürün ve hizmet kalitesiyle dünya markası haline gelmesi, dijital ve yeşil dönüşüm odağında tüm süreçlerini yenilemesi ve büyük ölçekli yatırımlar yapması için liderlik etmeye devam edeceğiz. Hazır giyim sektörünün Avrupa Yeşil Mutabakatı (AYM) normlarına uygun olarak dijitalleşme, yeşil dönüşüm ve sürdürülebilirliğe odaklanarak, rekabetçiliklerini artırmaları için her yıl olduğu gibi 2024 yılında da İstanbul Hazır Giyim Konferansı’nı düzenleyerek, sürdürülebilirlik alanındaki gelişmeleri ele alacak ve paydaşlarımızı bilgilendireceğiz. Ayrıca yakın zamanda Genç TGSD içindeki proje ekiplerimizden biri tarafından hazırlanan Sürdürülebilirlik Raporlama Kılavuzumuzu da yayınlayacağız.