TARIHI SARAYA URQUIOLA IMZASI
İspanyol mimar ve tasarımcı Patricia Urquiola’nın 15. yüzyılda inşa edilen Palazzo Salviati Cesi Mellini Sarayı'na yeniden hayat verdiği otel projesi Six Senses Rome, tarihi yapıya saygı duruşu niteliğinde tasarlanmış etkileyici bir kurguya sahip.
Moroso, Cassina, Kettal ve Boffi gibi dünyaca ünlü markalar için koleksiyonlar hazırlayan ve Michigan'daki Haworth Hotel, Como Gölü kıyısındaki Hotel Il Sereno ve Milano'daki Room Mate Giulia gibi başarılı otel projelerine imza atan İspanyol tasarımcı Patricia Urquiola’nın hayat verdiği son projelerden Six Senses Rome oteli, Palazzo Salviati Cesi Mellini'nin içinde, şehir merkezindeki Pantheon ve Trevi Çeşmesi gibi tarihi mekanların yakınında mükemmel bir konumda yer alıyor. San Marcello al Corso Kilisesi'nin bitişiğindeki bina, ilk olarak 15. yüzyılda inşa edilmiş, daha sonra mimar Tomaso De Marchis tarafından 18. yüzyıl barok tarzında güncellenmiş. Binanın UNESCO listesindeki hareketli Via del Corso'ya bakan ana cephesi ve etkileyici merkezi merdiveni Studio Urquiola tarafından yürütülen yenileme çalışmaları sırasında restore edilen dönem detayları arasında yer alıyor.
Six Senses’in felsefesi olan sağlığa odaklanma, neşe ve sürdürülebilir tasarıma bağlılık, Urquiola’nın yarattığı konsept ile dahice gelişen bir projeye dönüşmüş. Six Senses Rome'un Piazza di San Marcello'dan girişi, klasik İtalyan tasarımlarının yanı sıra Urquiola imzalı çeşitli kanepeler ve daybed'lerle donatılmış bir açık hava lobisine açılıyor. Önceliğine konuklarının refahını ve konforunu alan otelin lobisi birden fazla oturma alanına sahip açık bir sosyal alan olarak kurgulanmış. Misafirlerin konaklama süresince keyifli anlara ev sahipliği yapan bu alandaki konfor dozu yüksek oturma grupları, traverten zeminlere yayılan saksı bitkileri arasında, yuvarlak kilimler üzerinde masalar ve dekoratif aksesuarlarla gruplar halinde konumlandırılıyor. Lobideki kilimler ve masalar da dahil olmak üzere otelin tamamında dairesel unsurlar göze çarpıyor. Lobiye bağlı Bivium restoran misafirlerine günün her saati birbirinden lezzetli yemekler sunarken, Notos adındaki şehir manzaralı çatı terası ve bar, botanik kokteyller ve hafif atıştırmalıklardan oluşan menüsü ile dikkat çekiyor.
'İŞÇİLİK, KAPLAMALAR, MALZEMELER VE GRAFİKLER HEM ROMA KLASİSİZMİNE HEM DE PALAZZO SALVIATI CESI MELLINI'NİN ZENGİN TARİHİNE SADIK KALARAK DOĞAYLA BİR BÜTÜNLÜK YARATIYOR' PATRICIA URQUIOLA.
Avludaki pencerelerin yakınına konumlandırılmış, kavis formlu yeşil mermer bar, üzerinde yer alan çelik konstrüksiyonun şekliyle uyumlu bir bütün oluşturuyor. Avlunun arkasında ise duvar boyunca saksıların etrafında konumlandırılmış oturma alanları ve trattoria stili Bivium restoranından yiyecek ve içeceklerin tadını çıkarabileceğiniz ilave oturma yerleri bulunuyor. Dairesel formlar ve motifler, birinci katta yer alan Six Senses Spa ve hamamlar da dahil olmak üzere otelin her yerinde devam ediyor. Otelin imza malzemelerinden traverten, spa ve hamamların içerisindeki tavan ve duvarlar için de tercih edilmiş.
Six Senses Rome'un çoğu balkonlu olan 96 konuk odası ve süitin tamamı avlu veya şehir manzarasına sahip olması ile misafirlerin konaklama deneyiminin keyfini artırıyor. Merkezi katlardaki yatak odaları desenli kilimler ve çeşitli küresel aydınlatma armatürleri dahil olmak üzere göz yormayan, sessiz lüks olarak tanımlanabilecek bir dekorasyon diline sahip. Odalardaki sıva işleri, kireç ve kumla karıştırılmış toprak veya tuğla parçalarından oluşan, Cocciopesto olarak bilinen eski bir Roma malzemesinden yapılmış. Studio Urquiola, Antik çağın mirasını, odaların sıvalarını süsleyen ve Romalı mimar Vitruvius'a saygı duruşunda bulunan bu malzeme seçimiyle onurlandırmak istemiş.
Otelin iç mekanlarında yer alan tuvaller, sulu boyalar, heykeller ve tekstil çalışmaları gibi sanat eserlerinin seçimi, sanat danışmanı Federica Sala küratörlüğünde tamamı otele özgü olacak şekilde gerçekleştirilmiş.