‘Demokrasiyi savunmak suç değil’
HDP VE HDK’Lİ SİYASETÇİLER HAKİM KARŞISINDA:
“TERÖR örgütü üyeliği” suçlamasıyla 20 Şubat’ta tutuklanan ’78’liler Girişimi Sözcüsü ve HDP PM Üyesi Celalettin Can’ın da aralarında bulunduğu 18 siyasetçi hakim karşısına çıktı. Duruşmada konuşan Can, “Bu ülkede demokrasiyi savunmak suç değildir” dedi.
İstanbul’da 7 Şubat’ta yapılan HDK/ HDP operasyonunda gözaltına alınan ve 20 Şubat’ta çıkarıldıkları sulh ceza hakimliklerince tutuklanarak cezaevine gönderilen 16 siyasetçinin yargılamasına başlandı. “Terör örgütü üyeliği” suçlamasıyla 18’i tutuklu 29 kişi hakkında açılan davanın ilk duruşması Silivri’deki duruşma salonlarında görüldü
‘HDP NASIL YASA DIŞI GÖSTERİLİR?’
Duruşmada ilk olarak tutuklu yargılanan Can Memiş savunma yaptı. Memiş, siyasi parti faaliyetleri kapsamında yapmış olduğu çalışmaların iddianamede suçlama konusu yapıldığını belirtti. Memiş’in ardından tutuklu sanıklardan Şamil Altan’ın savunmasına geçildi. Altan da iddianamede, HDP ve Hdk’nin kriminalize edilip illegal örgüt gibi sunulduğunu belirtti. İddianamede Altan’ın katıldığı Cumartesi Anneleri eylemi, “Terör örgütü yanlıları ve sol örgütlerin düzenlediği eylem” olarak tanımlanmıştı. Altan bunu hatırlatarak, “Cumartesi Anneleri ’90’lardan bu yana zorla kaybedilen çocuklarını arıyor. Bütün dünya tarafından tanınmasına rağmen otomatik suçlama mekanizmasıyla yaklaşıyor savcı ve katıldığımız için suçlu ilan ediyor” dedi.
‘ASIL DARBECİLERİ SAVUNMAK SUÇ’
Altan’ın ardından tutuklu sanıklardan Gülistan Aydın Kürtçe savunma yaptı. Aydın da hukuk dışı suçlamalarla yargılandıklarını belirterek tahliyesini ve beraatini talep etti. Daha sonra ’78’liler Girişimi Sözcüsü Celalettin Can’ın savunmasına geçildi. Can iddianamede ’78’liler Girişiminin 12 Eylül darbecilerinin yargılanması önündeki engeli kaldırmak için yürüttüğü mücadeleyi “örgüt üyeliği” sayan savcıyı eleştirdi ve “Bu ülkede demokrasiyi savunmak suç değildir, darbecileri savunmak suçtur. Savcının mantığına göre Cumhurbaşkanı Erdoğan da bu suçlama ile yargılanmalıdır. Çünkü darbecilerin yargılanması önündeki engelin kalkması için ortak çalışma yaptık. Dünya bize güler. Darbecileri yargılamadığınız, darbelerle yüzleşmediğiniz için darbe üstüne darbe oluyor.” diye konuştu.
'BARIŞÇIL ÇABALARIMDAN DOLAYI CEZAEVİNDEYİM'
Mart 2013'te Beşir Atalay'ın kendisine telefon ederek Kürt sorununun çözümünde oluşturulacak Akil İnsanlar Heyeti'nde yer almasını istediğini belirten Can, halkların barış hakkı için bu heyette yer aldığını söyledi. Can, "Ben şimdi barışçı ve demokratik görüşlerimden dolayı ve bu çabalarımdan dolayı neden 4 aya yakın bir süredir cezaevindeyim. Barış Sürecine katkıda bulunmam isteniyor, kabul ediyorum ve daha fazla kan akmasın diye gösterdiğim çabalarımın tümü bu kez suçlanmama ve sanık olmama neden oluyor? Hukuk ve adalet bu değildir" diye konuştu. Can savunmasını şu sözlerle sonlandırdı: İçi boş ve her tarafı dökülen bir iddianameyle yargılanıyorum. İsterim ki adalet ve hukuk duygusu galebe çalsın, vicdan kazansın." Gazetemizin baskıya gittiği dakikalarda duruşma sürüyordu.