Daha başarılıymış
DÜZ KEMİK HASTANIN İYİLEŞTİĞİNİ GÖSTERİYOR
Yeni bir araştırma için Kushner, New Orleans, Lousiana’ da bulunan Tulane Üniversitesinde Biyoarkeolog olan John Verano ve Phoenix’de bulunan Arizona Üniversitesinde Biyoarkeolog olan Anne Titelbaum ile sistemli bir şekilde trepanasyonun farklı kültürlere ve zaman aralıklarına bağlı olarak başarı oranını araştırmak için bir ekip oluşturdu. Ekip, Peru’nun güney kıyılarından tarihi MÖ 400-200’e uzanan 59 kafatası, Peru’nun merkezi topraklarında 1000-1400 seneleri arasında 421 kafatası, İnka İmparatorluğu’nun başkenti olan Cusco civarındaki dağlık arazilerde 1400’lü yılların sonundan 1500’lü yılların başına kadar 160 kafatası araştırdı. Eğer ameliyat çukurunun etrafındaki kemik iyileşme belirtisi göstermiyorsa araştırmacılar hastanın ameliyat esnasında veya hemen sonrasında öldüğünü anlıyorlardı. Düz kemik ise hastanın ameliyattan sonra aylar ya da yıllar boyu hayatta kaldığını gösteriyordu.
HASTALARIN YÜZDE 91’İ HAYATTA KALDI
Kushner’ın belirttiğine göre sonuçlar inanılmazdı. En erken grupların yalnızca yüzde 40’ı operasyonlardan sonra hayatta kalabildi. Bir sonraki grubun yüzde 53’ü hayatta kalırken bunu yüzde 75’ten yüzde 83’e ulaşan oranla İnka dönemi izledi. Araştırmacılar bunu Dünya Sinir Ameliyatı’nda raporladı. ( Şaşırtıcı olarak dağlık arazilerden gelen 10001300 yıllarına ait 9 kafatasının olduğu ek bir örneklemede hastaların yüzde 91’i hayatta kaldı.)
Gelişen teknik daha küçük delikler daha az kesme veya delme ve daha dikkatli “kanal açma” ile sonuçlandı. Bu da ‘dura mater’ denilen ve bir enfeksiyona neden olan beynin koruyucu zarını delme riskini azalttı. Çalışmada yer almayan Biyoarkeolog Corey Ragsdale “Aradığımız şey 1000 seneyi aşkın süredir yöntemleri düzeltmek. Bunu yapan cerrahlar sadece şanslı değiller çok becerikliler. Birkaç hasta birden fazla trepanasyondan sağ kurtuldu; Bir İnka dönemi kafatası, beş iyileşmiş ameliyat gösterdi” diyor.
İNKA CERRAHLARI DAHA BAŞARILI
Kushner ve Verano daha sonra, Amerikan İç Savaşı’nda, benzer yöntemler kullanılan askerlerin üzerindeki kranial ameliyatlarla bu başarı oranlarını karşılaştırdılar. Muharebe cerrahları da beyin hasarlı ve nazal vazelin zarını delmemeye çalışırken kemikleri keserek kafa yaralarını tedavi ettiler. ‘Civilwar’ tıbbi kayıtlarına göre, kranial cerrahi hastalarının yaklaşık yüzde 46 ila yüzde 56’sı, İnka dönemindeki hastaların sadece yüzde 17 ila yüzde 25’i öldü.
‘TRAVMA TÜRLERİ FARKLIYDI’
Boston Üniversitesinde eski Çin’de trepanasyon eğitimi alan bir beyin cerrahı olan Emanuela Binello “Hayatta kalma oranlarındaki bazı farklılıklar, hastanın ameliyattan önceki yaralanmalarının doğasından kaynaklanıyor olabilir” diyor. “Modern bir iç savaş sırasında meydana gelen travma, İnkalar zamanında gerçekleşecek olan travma türünden çok farklı” sözleri ile devam ediyor. Birçok iç savaş askeri, enfeksiyonları teşvik eden kalabalık ve sağlıksız savaş hastanelerinde hızla tedavi edilen ateşli silah ve top mermisi yaralarından muzdaripti. Yine de Binello, Peru’daki trepanasyonların hayatta kalma oranını “hayret verici” olarak nitelendiriyor.
go.newsfusion.com’dan çeviren Hazal GÖÇMEN